Hülya'nın ölümüyle ilgili İçişleri Bakanlığı'na 'ihmal' şikayeti! 4 kez suç duyurusunda bulunmuş

Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi'nde ayakkabı nakış atölyesi bulunan 2 çocuk annesi Hülya Şellavcı Yeğin'e ulaşmayan yakınları, 22 Ekim'de iş yerine gitti. Burada saat 00.30 sıralarında kanlar içinde bulunan Yeğin'in, tabanca ile vurularak öldürüldüğü belirlendi. Polis, şüpheli olarak kadının boşanma davası açtığı ikinci eşi Kaffar Yeğin'i (59) yakalamak için çalışma başlattı. Hülya Şellavcı Yeğin'in, 6 ay önce evlendiği Kaffar Yeğin hakkında tehdit edildiği gerekçesiyle 4 kez suç duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı. Ayrıca Kaffar Yeğin'in daha önce Almanya'da baltayla ilk eşini öldürmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla 7 yıl hapis cezası aldığı öğrenildi.

ÖLDÜRÜLDÜKTEN SONRA ZORLAMA HAPİS KARARI ÇIKTI

Şüpheli eş aranırken, İzmir 16. Aile Mahkemesi'nden Yeğin için zorlama hapis kararı çıktı. Sanığın tedbir kararını 4 kez ihlal etmesi nedeniyle 30 gün zorlama hapis ile cezalandırılmasına karar verildi. Hülya Şellavcı Yeğin'in damadı avukat Ensar Aktürk, uzaklaştırma kararının birçok kez ihlal edildiğini, bu nedenle zorlama hapis talebinde bulunduklarını, ancak kararın kayınvalidesi öldürüldükten sonra çıktığını söyledi. Cinayet şüpheli olarak aranan Kaffar Yeğin'in, Hülya Şellavcı Yeğin'in öldürüldüğü atölyeye yakın görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde kot pantolon ile ceket giyen ve elinde bir paket bulunan Kaffar Yeğin'in, kadının ölü bulunmasından 5,5 saat önce atölyeye yakın noktadan hızlıca uzaklaştığı görülüyor.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İLE EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE ŞİKAYET

Avukat Ensar Aktürk, kayınvalidesinin ölümünde yargı mensuplarının ihmali olduğu gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) şikayette bulundu.

Aktürk, aynı gerekçeyle Karabağlar Aile İçi Şiddet Büro Amirliği'nde görevli memurlar için de İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nde şikayetçi oldu. Aktürk, "Karabağlar Aile İçi Şiddet Büro Amirliği'ne, katil zanlısının uzaklaştırma kararını ihlalleri nedeniyle ifade vermiştik. Ancak görevli memur arkadaşlar karşı tarafın ifadesini almakta çok gecikti. Olayın ciddiyetini anlamadılar. Son olarak 2 ihlal bildiriminde bulunduk. 18 Ekim'de karşı tarafın ifadesini alınmış. İfade, aile mahkemesinin dosyasına 24 Ekim'de gelmiş. Emniyet mensuplarının dosyayı gönderip göndermediğini, hiç yazışma olmadığı için pek bilmiyoruz. Savcının da ihmali var mı? Yoksa tüm ihmal karakolda mı? Şu an bunu kestiremiyoruz. Bu konunun araştırılmasını istedik. İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü'ne hem aslen hem de vekaleten ihbarda bulunduk. İnanıyorum ki; gerekli soruşturmalar sonucunda ihmali olanlar hakkında gerekli işlem yapılacaktır. Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.

'AİLE BİREYLERİMİZ DAHA ÖNCE TEHDİT EDİLMİŞTİ'

Kaffar Yeğin'in cinayet şüphelisi olarak arandığını hatırlatan Aktürk, "10 günü aşkın zaman geçti, katil maalesef hala bulunamadı. Emniyet yetkilileri, zanlının yakalanacağına inanıyor. Bizim de temennimiz o yönde. Ancak bir tedirginliğimiz var. Aile bireylerimiz daha önce katil tarafından tehdit edilmişti. O nedenle şu an evlerimizi değiştirdik. Sürekli adresimizi değiştiriyoruz. Birçok insanın hayatı derinden etkilendi. Kendimizi güvende hissetmiyoruz. İşe giderken polis eşliğinde gidiyoruz. Güvende değiliz. Şüpheli bir an önce yakalansın. Emniyet güçleri, zanlıyı elbette ki arıyor. Ancak halkın da yardımına ihtiyacımız var. İhbarlar çok önemli. Bu nedenle görenlerin ihbar etmesi gerekiyor" diye konuştu.