İstanbul'da gırgır tekneleri olta balıkçılarını isyan ettirdi
Olta balıkçıları, İstanbul Boğazı'nda artan balıkçı teknelerinden şikayetçi. Gırgır teknelerinin 24 metre derinliği kuralına uymadığı söyleyen olta balıkçıları, bu durumun balıkların büyümesini engellediğini belirtiyor. Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı ise "Boğazlarda her türlü avcılık yasak olmalı" çağrısı yapıyor.
Son günlerde İstanbul Boğazı'nda balıkçı teknelerinde artış olduğu gözleniyor. Artan balıkçı tekneleri, olta balıkçılarının da tepkisini çekiyor. Olta balıkçıları, gırgır tekneleri nedeniyle balık tutamadıklarını söylüyor.
Gırgır teknelerinden şikayetçi olduğunu belirten balıkçı Orhan Cebeci, "Bu tekneler yüzünden balık tutamıyoruz. 24 metre kuralına uymadıkları için balıkların yataklarını bozuyorlar. Gece gündüz demeden ağ atıyorlar. Onlar yüzünden biz hiçbir şey tutamıyoruz. Kovalarımızda balık yok. Biz bu teknelerin açık denizlere gitmesini istiyoruz" dedi. Balıkçı Cengiz Öztürk ise "Bu gırgır teknelerinden şikayetçiyiz. Boğazın her tarafına ağ atıyorlar. Onlar yüzünden biz bile balık tutamıyoruz. Sahil güvenlik de bir şey demiyor. Dibimize kadar geliyorlar. Normalde 2-3 kilo balık tutacağım yerde yarım kilo bile tutamıyorum. Şu an tam 7 tane gırgır teknesi var. 7 tekneden 4'ü zaten ağ atmış. Hele Boğazdan gelen balıkları, hepsini bu şekilde alıyor" diye konuştu.
"BALIKLARIN YUMURTLAMASINI BOZUYOR"
Gırgır teknelerinin balıkların büyümesini engellediğini belirten balıkçı Semih Yıldız, "Gırgır teknelerinin burada avlanması balıkların yumurtlamasını bozuyor. Benim balık tutup tutmamam o kadar önemli değil. Neticede bizimkisi bir spor. Ancak bu gırgır tekneleri balıkların büyümesini engelliyor" ifadelerini kullandı.
"ÖZEL DERİNLİK SINIRLANDIRILMASI GETİRMEMİZ LAZIM"
Denizlere özel derinlik sınırlandırılması olması gerektiğini söyleyen Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Küçük yavru balıklar kıyı bölgelerinde dağılım gösterirken bu balıkların korunması amacıyla derinliği 24 metreden daha az kısımlarda ticari teknelerin balıkçılık yapması yasaklanmıştır. Bu kuralı Karadeniz, Ege, Akdeniz ve Marmara Deniz'de uyguluyoruz. Bu kural mantığı doğru, ancak bütün denizler için tek bir metre uygulamasını yanlış buluyorum. Bazı denizlerde bu metreyi arttırmak gerekir. Denizlere özel derinlik sınırlandırılması getirmemiz lazım. Bu gırgır teknelerinin de 24 metre kuralına uyması gerekiyor. İnsanların İstanbul'un göbeğinde göz göre göre Kireçburnu'nda, Beykoz'da bu kuralı delmelerine göz yummamalıyız. Bu tekneleri denetlemekle mükellef kurum ve kuruluşların buna izin vermemesi gerekiyor" dedi.
"BOĞAZLARDA HER TÜRLÜ AVCILIK YASAKLANMALI"
Sürdürülebilir balıkçılık için İstanbul Boğazı'nda avcılığın durdurulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Marmara Denizi, hem Ege Denizi hem de Karadeniz için çok önemli. Aynı zamanda Marmara Denizi bir geçiş koridoru. Bir taraftan Marmara Denizi'nde balık bol olsun istiyoruz, bir taraftan da bu koridorlarda balıkçığı serbest bırakıyoruz. Boğazlarda sürdürülebilir balıkçılık istiyorsak boğazlardaki balıkçılığı durdurmamız lazım. Balıklar boğazdan rahatça gelip geçmeli. Mesela boğazdan bir çinekop geçişi oluyor. Marmara'daki bütün tekneler boğaza toplanıyor. Bu kadar çok tekne ağlarını atığında bu balıklar Marmara'ya giremiyor. Bizim Marmara Denizi'nde bütün balıkçılık yönetimini yeni baştan kurgulamamız lazım. Boğazlarda her türlü avcılık yasak olmalı. Bir balıkçı iki kasa fazla balık yakaladı mı bütün tekneler oraya üşüşüyor. Orada ne var ne yok hepsini topluyorlar" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Erdoğan'ın Özer'e mektubu, davetler...