Aydınlanma bilgelerimiz İlhan ve Turhan Selçuk kardeşleri andık… ‘Rahat uyuyun, felsefeniz uyumuyor…’

Gazetemiz başyazarı İlhan Selçuk ve gazetemiz çizeri Turhan Selçuk’u aramızdan ayrılışlarının 14. yılında Hacıbektaş Çilehane’deki gömütleri başında andık. Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, “Sevgili İlhan ve Turhan Selçuk, rahat uyuyun. Sizin felsefeniz hiç uyumuyor. Sizin felsefeniz hep ayakta ve Türkiye’nin aydınlık güzel günlere ulaşması için her türlü mücadeleyi vermekte…” dedi. Gazetemiz yazarı Işık Kansu da “Keskin bir mücadele ve direnç kararlılığına, ince zeka pırıltılarıyla bezenmiş mizah becerisi ve anlatım yeteneğini katın, yine ortaya Turhan ve İlhan kardeşler çıkıyor. Anadolu’nun yüreğine yıllar önce yan yana toprağa verdiğiniz bu iki değerli insanımız bizim bozkırımızın bilgileridir” ifadelerini kullandı.

Aydınlanma bilgelerimiz İlhan ve Turhan Selçuk kardeşleri andık… ‘Rahat uyuyun, felsefeniz uyumuyor…’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.06.2024 - 12:54

Anmaya başta Turhan Selçuk’un eşi Ruhan Selçuk, kızı Aslı Selçuk, gazetemiz yazarları Işık Kansu, Mustafa Balbay olmak üzere Ankara Temsilcisi Sertaç Eş, İdari ve Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ile Ankara İdari ve Mali İşler Müdürü Mahmut Soyuer, Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Kaim, eski Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, Ereğli Belediye Başkanı Umut Akpınar, avukat İsmail Sami Çakmak, İstanbul ve Ankara CUMOK ve Hacıbektaşlı yurttaşlar katıldı.

"CUMHURİYET'İN İKİ ÇINARI..."

Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Kaim, anmada yaptığı konuşmada, Turhan Selçuk denilince aklına, “Abdülcanbaz”ın, İlhan Selçuk denilince de Ziverbey Köşkü’nün geldiğini söyledi. Kaim, Selçuk kardeşlerin “Cumhuriyetin yılmaz savunucuları, Cumhuriyet Gazetesi’nin de iki değerli çınarı olduğunun” altını çizerek, eserlerinin sonsuza dek yaşayacağını belirtti.

“CUMHURİYET AYDINLANMADIR”

Turhan Selçuk’un kızı Aslı Selçuk, Selçuk kardeşlerin bıraktığı izlerin hiçbir zaman silinmeyeceğini vurguladı. Turhan Selçuk’un karikatürlerinin daima güncel ve evrensel kalmayı sürdürdüğünü dile getiren Selçuk, sanat değerini kazanmış her yapıtın “zamanı aşmayı, zamansız olmayı ve tüm dünyayı kucaklamayı başaracağını” belirtti. Selçuk kardeşlerin bıraktıkları eserlerin gelecek kuşakları da aydınlatacağına işaret eden Selçuk, “Aydınlanma bilgesi Turhan Selçuk’un ‘Karikatür, aydınlanmanın sanatıdır. Akılcı bir sanattır. Akla ve zekaya dayalıdır. Onun için de karikatürist toplumun önünde giden sorumlu bir kişiliğe sahiptir. Onun için de karikatürist toplumun önünde giden sorumlu bir kişiliğe sahiptir” sözlerini anımsattı. 

“DAİMA DİK DURDULAR”

“Bir ülke sadece ağaçlarıyla, dağlarıyla, denizleriyle, toprağıyla var olmaz. Tüm dünyaya posta koyacak sanatçılar, yazarlar, karikatüristler çıkıyorsa o ülkede aydınlama olur” sözlerini dile getiren Aslı Selçuk, Selçuk kardeşlerin çocukluklarından, ilk gençlik yıllarından beri politik görüşlerinde, mücadelelerinde hep yan yana ve birlikte olduklarını vurguladı. Selçuk, “Hiçbir zaman düşüncelerinden ödün vermediler, daima dik durdular. Vatansever, dürüst, gözüpek, yürekli insanlardı. Özellikle giderek ağırlaşan şu son yıllarda onları çok özlüyorum. Görevim onları eşitlikçi, toplumcu kültürel miraslarını geleceğe taşımak, yeni kuşaklara aktarmak” ifadelerini kullandı. 

“YAŞAMLARIYLA YOL GÖSTERDİLER”

Turhan Selçuk’un eşi Ruhan Selçuk, Selçuk kardeşlerin evrensel boyuttaki yapıtlarıyla, aydınlanma mücadelesi veren yazı ve çizgileriyle, “dünyayı zenginleştiren yaşamlarıyla” ve felsefeleriyle insanlığa gelecekte izleyecekleri yolları aydınlattığını, yol gösterdiğini belirtti. İlhan ve Turhan Selçuk’un ulusal kültür gelişimini ve aydınlanmayı “çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmanın ölçüsü saydıklarının” altını çizen Selçuk, İlhan Selçuk’un “Japon Gülü” isimli yapıtından kısa bir bölüm aktardı.

“IŞIKLARI HALA EN BÜYÜK UMUT”

Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerin, iki büyük insanın, “hala aramızda olduklarını” vurguladı. “Hani diyor ya iktidar: ‘Her şeyi kurduk ama kültürel iktidarımızı kuramadık.’ İşte o kültürel iktidarı kuramamalarının karşısındaki en büyük kale Hacıbektaş’tır, Hacıbektaş aydınlanmasıdır” diyen Balbay, Selçuk kardeşlerin ışığı ve aydınlığının bugün hala “en büyük umudu veren çiçek” olduğunu dile getirerek geçen yılki anmayı anımsattı. Geçen yılki anmada, üzerlerinde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin gölgesinin olduğunu ifade eden Balbay, “Ama hiçbirimizin başı eğik değildi, mücadele içindeydik ve mutlaka gelecek güzel günlere inanıyorduk. ‘Mustafa Kemal felsefesi yenilemez’ diyorduk. Bugün (dün) geçen yıldan daha farklı, ‘Hepimize bahar geldi’ diyebileceğimiz bir aydınlık da burada buluşmuş bulunuyoruz” dedi. Bunda İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerin hala süren aydınlığının ve verdikleri büyük enerjinin olduğunu dile getiren Balbay, Ergenekon davaları sürecinde gözaltına alınan İlhan Selçuk’un o büyük kumpası hem alaya alan hem de çok ciddiye alıp ne anlama geldiğini anlatan bir kişi olduğunu vurguladı. “O davalardaki ana amaç ve hedefin yargı, emniyet ve Türkiye Cumhuriyeti olduğunu” söylediğine dikkat çeken Balbay, “Ve bundan üç gün önce, o hakim ve savcılar mahkum oldular. Ergenekon hakimi ve savcılarına Yargıtay dedi ki ‘Siz sürekli bir şekilde ve devamlı olarak özgürlükleri ihlal eden kişilersiniz.’ Kazanan ve haklı çıkan İlhan Selçuk oldu, Turhan Selçuk oldu. Ve Selçuk yine yazdı, ‘Yine haklı çıktık’ diye…” ifadelerini kullandı. İlhan Selçuk’un, “küresel bakan, ülkesel düşünen ödünsüz bir aydın olduğuna” da işaret eden Balbay, sözlerini şöyle sürdürdü: 

‘Cumhuriyet Gazetesi de onların felsefesinden dimdik ayakta. Bütün engellere, bütün karşı girişimlere karşın çizgisini bozmadan yoluna devam ediyor. Sevgili İlhan ve Turhan Selçuk, rahat uyuyun. Sizin felsefeniz hiç uyumuyor. Sizin felsefeniz hep ayakta ve Türkiye’nin aydınlık güzel günlere ulaşması için her türlü mücadeleyi vermekte…” 

“O FİLİZ BUGÜN BİR FİDAN…”

Ereğli Belediye Başkanı Umut Akpınar da 1987 yılından bu yana Cumhuriyet gazetesini okuduğunu belirterek, bu tarihin gazeteyi ilk kolunun altına aldığı tarih olduğunu ifade etti. O tarihten sonra Cumhuriyet Gazetesi’ni hep okuduğuna dikkat çeken Akpınar, İlhan ve Turhan Selçuk’u tanımaktan mutlu olduğunu, dünkü anmanın da kendisini iki çınar ile bir belediye başkanı olarak yeniden birleştirdiğini kaydetti. 1992 yılının, Ankara Bahçelievler’deki buz pateni altında İlhan Selçuk ile ilk karşılaştığı yıl olduğunu anlatan Akpınar, “O gün uzun uzun sohbet etmiştik. İşte onların attığı bir filiz vardı toprağa, o filiz bugün Konya'nın Ereğli ilçesinde bir fidan oldu. İnanın o filiz bir gün çınar olacak” diye konuştu. 2007 yılında da Mustafa Balbay ile Ankara’da, gazetede görüştüklerini anlatan Akpınar, Balbay’ı Ereğli’ye davet ettiğini, Ereğli’nin buna çok ihtiyacı olduğunu çünkü ülkenin zor zamanlardan geçtiğini Balbay’a söylediğini aktardı. Akpınar, “‘Dedim ki ne yapacağız?’ Balbay da ‘Atatürk’e sormuşlar, Ankara düşerse ne olur? Demiş ki Atatürk, Ankara düşerse, Kayseri var, Sivas var, Yozgat var…’ dedi. Yani umut bitmiyor. Umut hep var. Yeter ki umudumuzu kaybetmeyelim” diye konuştu.

“BOZKIRIMIZIN BİLGELERİ…”

Gazetemiz yazarı Işık Kansu da İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerin Kuvayi Milliye’ye ve Ulusal Kurtuluş Savaşı’na dayanan bir aileden geldiğini, cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarına tanıklık eden bir ortamda büyüdüklerini anlattı. Selçuk kardeşlerin devrimci eğitimin kurumlarında okuyup, devrimci öğretmenlerin elinde yetiştiğini vurgulayan Kansu, böylece iki kardeşin bağımsızlığın erdemi ve aydınlanmanın ateşi içinde serpildiklerinin altını çizdi. Böylesi bir ortam içinde bulunmanın üstüne duru bir bilinci, akıl yürütme, düşünme, algılama ve değerlendirme açısından üretken, eşsiz yeteneklerin eklendiğini söyleyen Kansu, tüm bunların bileşiminin Turhan ve İlhan Selçuk kardeşler olduğunu kaydetti. Birinin çizgide, diğerinin yazıda ustalaştığını ve üstünleştiğini, birleştikleri yerlerin en önünde de kuşkusuz üretkenlik ile yeryüzünü, evreni ve toplumu, toptan insanlığı yorumlama gücünün bulunduğunu söyleyen Kansu, “Dahası keskin bir mücadele ve direnç kararlılığına, ince zeka pırıltılarıyla bezenmiş mizah becerisi ve anlatım yeteneğini katın, yine ortaya Turhan ve İlhan kardeşler çıkıyor. Anadolu’nun yüreğine yıllar önce yan yana toprağa verdiğiniz bu iki değerli insanımız bizim bozkırımızın bilgileridir” ifadelerini kullandı. 

“MÜCADELEYİ GÖRÜYORUZ”

CUMOK adına konuşan Kezban Gökçeoğlu da İlhan ve Turhan kardeşlerin “yolu aydınlatmaya devam ettiğini” vurgulayarak, İlhan Selçuk’u kitaplarıyla gençlere taşıdıklarını ifade etti. Gökçeoğlu, “Her sabah gazeteyi elimize aldığımızda katledilen yazarlarımızın kanını görüyoruz, dürüstlüğü görüyoruz, ışığı görüyoruz. Barışçıl mücadeleyi görüyoruz. Zekayı ve aydınlanma mücadelesini görüyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerin gömütlerine karanfiller bırakıldı.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon