Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Muammer Aksoy, 33 yıl önce bugün katledildi

Yazılarıyla ve örgütçülüğüyle hem fikir hem mücadele insanı kimliğini taşıyan ödünsüz Kemalist Prof. Dr. Muammer Aksoy, 33 yıl önce bugün, 31 Ocak 1990’da, evinin önünde uğradığı suikast sonucu katledildi. Aksoy, Türkiye’nin ana davasının laiklik olduğuna dikkat çekmişti.

Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Muammer Aksoy, 33 yıl önce bugün katledildi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 31.01.2023 - 04:00

Yaşamı boyunca tam bağımsız laik Türk cumhuriyeti için mücadele eden; yazılarıyla ve örgütçülüğüyle hem fikir hem mücadele insanı kimliğini taşıyan ödünsüz Kemalist Prof. Dr. Muammer Aksoy, 33 yıl önce bugün, 31 Ocak 1990’da, evinin önünde uğradığı suikast sonucu katledildi. “Devlet hukukla yaşar” diyen Aksoy, öldürülmeden kısa bir süre önce “Türkiye’nin ana davası, laikliktir. Laiklik ilkesinin kalkmış olduğu bir Türkiye, çağdaş uygarlık düzeyine kesinlikle ulaşamaz” uyarısında bulundu.

Gazetemiz yazarı, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kurucu Genel Başkanı, Ankara Barosu ve Türk Hukuk Kurumu’nun eski başkanlarından Prof. Dr. Aksoy, 33 yıl önce bugün, Bahçelievler’deki evine girerken uğradığı saldırı sonucu yaşamdan koparıldı. Hem fikir hem mücadele insanı kimliğiyle öne çıkan Aksoy, bir yanda yazılarıyla “olması gereken”i anlatırken, diğer yanda yürüttüğü örgütlü mücadelesiyle “olması gereken”i yaşama geçirmek için çabaladı. Tam bağımsız, laik ve demokratik bir hukuk devleti idealiyle çalışmaktan hiç vazgeçmeyen ve “ateşli bir hatip, inanmış bir laik ve kararlı bir Atatürkçü” olarak nitelendirilen Aksoy, başta üniversiteler olmak üzere kamu kurumlarının özerkliğinin, hukukun üstünlüğünün, laikliğin olmazsa olmaz olduğunu her fırsatta vurguladı. Turhan Feyzioğlu’nun 1956’da Demokrat Parti eleştirisi nedeniyle dekanlık görevinden alınmasına tepki göstererek üniversitedeki görevinden istifa eden Aksoy, Türkiye’nin en demokratik anayasası olarak bilinen 1961 Anayasası’nın sözcülüğünü üstlendi.

"DEVRİMLERİN GERÇEK ÇEKİRDEĞİ"

“Yabancıların, ormanlar dahil Türkiye’nin her yerinde petrol aramasına” olanak tanıyan yasaya karşı “Milli Petrol Davası”nın avukatlığını üstlendi. 12 Mart 1971 Muhtırası’nın ardından tutuklandı, görevden atılan öğretmenlerin ücretsiz avukatlığını yaptı. “Devrimci Öğretmenin Kıyımı ve Mücadelesi” kitabının masraflarını cebinden karşılayarak bastırdı ve ücretsiz dağıttı. 1977’de CHP’den milletvekili oldu. 1980’lerde laikliğe ve hukuka yönelik saldırıların karşısında adeta kalkan olan, “tek başına bir ordu” gibi mücadele eden Aksoy, laikliği şu sözlerle anlattı:

“Laiklik devrimi, Atatürk’ün Türk toplumuna yaptığı hizmetlerin, tam bağımsızlık yanında en büyüğü; hem devlet ve hukuk alanındaki devrimlerinin hem de sosyal ve kültürel alandaki devrimlerin gerçek çekirdeğidir.”

"ANA DAVA LAİKLİK"

Laikliği her yönüyle anlattığı “Laikliğe çağrı” kitabında “Önümüzdeki on yıllık dönemde Türkiye için irticadan daha büyük, hatta ona yakın hiçbir tehlike söz konusu değildir” vurgusunu yapan Aksoy, bu kitaptan kısa bir süre sonra katledildi. “Türkiye’nin ana davası, laikliktir. Laiklik ilkesinin kalkmış olduğu bir Türkiye, çağdaş uygarlık düzeyine kesinlikle ulaşamaz. Laiklik Türkiye’nin, Türk Devleti’nin yaşam sorunudur” diyen Aksoy, “Laikliğe karşı propagandaya, şeriat propagandasına müsaade etmek, Türkiye’nin geleceğinin yok edilmesini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin intihar etmesini benimsemektir” uyarısında bulundu.

"BU ÜLKE, AKSOYLARIN ÜLKESİ"

Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, Aksoy’un ‘Hukukçuların birinci görevi, hukuk devleti için mücadeledir’ sözlerini anımsattı. “Muammer Aksoy, hukuk ve adalet temeline dayanmayan bir toplumun ilerleyemeyeceğini belirterek, ‘Devlet hukukla yaşar’ felsefesiyle yaşamını bu uğurda mücadelelere adamış cesur bir aydındı” diyen Köroğlu, şunları kaydetti:

“Hukuk mücadelesi yolunda tek başına bir ordu gibi savaşan Aksoy, Uğur Mumcu’nun ifadesiyle bu savaşta alçakça ve sinsice kurşunlanarak katledildi. Bu ülke, tarihinin en özgürlükçü anayasası olan 1961 Anayasası için mücadele eden, 1982 Anayasası’na karşı duran Prof. Dr. Muammer Aksoyların ülkesi. Bu ülke ertesi gün ‘Aksoy’u öldüren kurşun, Atatürk ile Atatürkçülüğe sıkılmıştır’ diye 1 Şubat 1990 günü Cumhuriyet gazetesinde yazı yazan, yine onun gibi katledilen ve geçen hafta andığımız Uğur Mumcuların ülkesi. Baromuzun başkanlığını da yapmış olan Muammer Aksoy’u ve katledilen tüm cumhuriyet aydınlarını saygı, özlem ve minnetle anıyorum. Birinci görevimizin hukuk devleti için mücadele etmek olduğunu önemle belirtmekteyim.”

GÖMÜTÜ BAŞINDA ANILACAK

Aksoy, katledilişinin 33. yılında bugün gömütü başında anılacak. ADD, THK ve Ankara Barosu tarafından Cebeci Asri Mezarlığı’nda saat 14.00’te anma düzenlenecek. Ardından saat 15.30’da, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, THK Başkanı Nail Gürman ve ADD Genel Başkan Yardımcısı Safa Yenice’nin konuşmacı olacağı “Yeniden Cumhuriyet” başlıklı konferans gerçekleştirilecek. Panelden sonra, saat 18.00’de, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ADD tarafından verilen “Yılın Atatürkçüsü” ödül töreni düzenlenecek. Törende, Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Alev Coskun, Onur Öymen, Sinan Meydan ve Pınar Ayhan ödül alacak.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon