En az 85 çocuk sosyal medyadaki ilanlarla aranıyor, hastanelerde bulunanların ise 50’si kimliksiz

Deprem bölgesinde “kayıp çocuk” krizi yaşanıyor. Kimi aileler, enkazdan sağ çıkmış çocukları hastanelerde bulamıyor. Ailelerini kaybetmiş, kimsesiz, kimliksiz çocukların sayısı giderek artıyor.

Çocuk hakları alanında çalışan yaklaşık 100 aktivist, meslek uzmanı, avukat ve doktordan oluşan Afet-Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi tarafından yapılan paylaşımda, “6-7 Şubat’taki  sosyal medya paylaşımlarını tarayarak ve teyit ederek yaptığımız takip çalışmaları sonucunda en az 85 çocuk hakkında arama ilanı verildiğini, çocukların sevk edildiği hastanelerde en az 50 kimliksiz çocuk olduğunu gördük” denildi.  

Ekip üyeleri, refakatsiz çocukların güvenliği, olası kaybolmaların önlenmesi ve travmatize olmuş çocukların ve yakınlarının kaygı düzeylerinin daha da artmaması için şu uyarılarda bulundu:

“Bir çocuğun enkazdan çıkarılmasını ve/veya hastaneye götürülmesini sağlayan, sağlık hizmeti sunan bir görevliyseniz;  

- Çocuğun birinci ya da ikinci dereceden bir yakınının orada olup olmadığını kontrol edin.

- Çocuğu tanıyanlardan ya da kendisinden isim / soy isim, yaş bilgilerinin alınmasına ve kaydedilmesine,

- Çocuğun çıkarıldığı mahalle-apartman bilgisinin alınmasına ve kaydedilmesine,

- Sevk durumunda hastane bilgisinin ulaşılabilen bakım veren veya tanıdıklarla paylaşılmasına,

- Çocuklar hastaneye sevk edilirken nereye götürüldüğü, kimin bu sorumluluğu aldığı bilgilerinin mutlaka yakınları ile paylaşılmasına dikkat edin.” 

KAÇIRILMA RİSKİ VAR

Avukat Ayşenur Demirkale, deprem bölgesindeki çocukların kaybolma, kaçırılma, istismara uğrama, fiziksel ve psikolojik zarar görme riskleri altında olduğuna dikkat çekti. Demirkale, “Çocukların iyi niyetle sahiplenilmesi de riskli. Örneğin enkazdan çıkan bir çocuğu komşu kucaklayıp çadırında korumak isteyebilir ama bu bile riskli. Hem çocuğunu arayan aile hem de çocuğun psikolojik bütünlüğü açısından. Bu nedenle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hemen müdahale etmeli, çocuklara koruma ve yasal destek sunmalı. Bakanlık, ‘Çocuk Koruma Kanunu’na göre verilen koruyucu ve destekleyici önlem kararlarının uygulanması hakkındaki yönetmelik’ uyarınca sorumlu” diye konuştu. 

İLK GÖRDÜĞÜNÜZE TESLİM ETMEYİN

Yakınlarına ulaşılamayan çocukların görevli olup olmadığı doğrulanmamış kişilere teslim edilmemesi gerektiğini vurgulayan Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi sorumluları, “Görevlinin olmadığı durumlarda çocuğa başka bir yetişkinin refakat etmesi gerekiyorsa bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini kaydederek, yer, tarih, saat ve çocuğa ait bilgilerle birlikte hızla resmi kurumlara bildirim yapın ve kayıtlara geçmesini sağlayın” uyarısında bulundu. 

'ENKAZ BEBEK’LER ANKARA’YA GETİRİLDİ

Cumhurbaşkanlığı’na ait uçak, depremlerin yaşandığı Kahramanmaraş’tan, refakatçileri olmayan 16 bebeği alarak Ankara’ya getirdi. Deprem enkazından çıkarıldığı öğrenilen 2 bebeğin isimleri bilinmediği için, üzerlerinde bu bilgiler dışında “Enkaz bebek” ifadesine yer verildiği görüldü.

RUH SAĞLIKLARI NASIL KORUNACAK?

Uzman pedagog Belgin Temur, deprem bölgesindeki çocukların beslenme, uyku, barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermenin öncelikli olması gerektiğini belirterek “Sonrasında aileleriyle ve yakınlarıyla bir arada olmalarına özen gösterilmeli. Afet sonrasında çocukların öncelikli ihtiyacı kendisinin ve ailesinin güvende olduğunu hissetmektir. Bu süreçte çocukların mümkünse anne-babalarından uzak kalmamaları oldukça önemlidir” dedi. Çocukların  böyle bir travma karşısında anne-babalarının duygusal ve fiziksel olarak yakınlığına ihtiyaç duyduklarını anlatan Temur, “Onlara sarılmalı, ellerini tutmalı, yakınlarında bulunmalısınız. Kaygı ve korkularını dinleyip anladığınızı hissettirin. Ağlamalarına izin verin ve sakin bir şekilde teselli etmeye çalışın. Konuşmak istemiyorlarsa zorlamayın. Olayın üzerinden birkaç hafta geçmesine karşın azalmayan  korkular, endişeler, davranış sorunları devam ediyorsa mutlaka uzman yardımına başvurun” diye konuştu.