Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, Erdoğan’ın Ege adalarına ilişkin yaklaşımını değerlendirdi

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Yunanistan’ı aklına başına almaya davet ediyoruz” açıklamasından sonra “Doğu Ege adalarının silahlandırılması” tartışılıyor. Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, Yunanistan’ın, adaların askersizleştirilmiş statülerini 1960’lardan bu yana ihlal ettiğini belirterek Türkiye’nin tutumunun “gecikmiş” olduğunu söyledi.

Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, Erdoğan’ın Ege adalarına ilişkin yaklaşımını değerlendirdi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.06.2022 - 02:00

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Efes-2022 Tatbikatının seçkin gözlemci gününde yaptığı konuşmada “Yunanistan’ı, gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum” dedi.

Erdoğan, “Türkiye, Ege’deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri gerektiğinde kullanmaktan da geri durmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan emekli Büyükelçi Uluçevik, Yunanistan’ın 1960’lardan bu yana Lozan ve Paris anlaşmalarıyla askersizleştirilmiş statüde olan doğu Ege ve On İki Ada’ya yaptığı askeri yığınakla bu anlaşmaları ihlal ettiğini belirterek “Türkiye’nin tutumu, gecikmiş bir tutumdur. Bunu daha önce çok daha güçlü şekilde yapması gerekirdi. ‘Seçim atmosferine girildiği ortamda bu yapılıyor’ yorumlarına yer bırakılmamış olurdu. Fakat her durumda Türkiye’nin çıkışı, uluslararası hukuk bakımından haklı bir çıkıştır” dedi.

Yunanistan’ın adaları 1960’larda silahlandırmaya başladığını önce durumu kabul etmediğini, ancak Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerekçe göstererek kendilerine tehdit olduğunu öne sürerek Lozan ve Paris anlaşmalarını ihlal etmeyi sürdürdüğünü belirten Uluçevik, “Bu adalar, Türkiye’nin güvenliği için askersizleştirilmiştir, dolayısıyla herhangi bir şekilde askeri amaçlarla kullanılması Lozan ve Paris’i ihlal etmektedir. Anlaşmalar çok açık. Adaların askersizleştirilmiş statüsü, aynı zamanda adaların egemenliğiyle ilgili hükümlerdir. Türkiye, gayrıaskeri statünün bozulmasıyla egemenliğin sorgulanacağını vurgulamaktadır” diye konuştu.

‘GİRİŞİMLER SÜRMELİ’

Türkiye’nin, geçen yıl Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’ne hitaben Yunanistan’ın ihlalleriyle ilgili iki ayrı mektup yazdığını anımsatan Uluçevik, “Bu konuda BM nezdindeki girişimler sürdürülmeli. Bu konu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) intikal ettirilip BMGK toplantıya çağırılabilir. Yunanistan’ın yarattığı ihlal durumunun, hem Türkiye’nin, hem de bölgenin barış ve güvenliğini tehlikeye sokan bir durum olduğu vurgulanabilir. Dolayısıyla bu durumun düzeltilmesi için BMGK göreve çağırılmalı, başta BMGK daimi üyeler olmak üzere uluslararası toplum nezdinde hukuki ve siyasi zemini olan bir girişim tablosu içinde olmalıdır. Diplomasinin bütün imkânları, bu durumun düzeltilmesi için seferber edilmelidir” değerlendirmesini yaptı.

Uluçevik, adaların silahlandırılmasının, hem Türkiye’nin, hem de bölgenin güvenliğini tehlikeye attığına dikkat çekerek “Türkiye, Yunanistan’ı tehdit etmediğini, tersine anlaşmalardan kaynaklı zorunluluğu yerine getirmesini talep ettiğini vurgulamalıdır. Çünkü bu durum hem Türkiye’nin hem de bölgenin güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne dikkat çekmelidir. Bu konuda BMGK nezdindeki girişimlerin yanı sıra Yunanistan’a somut ihlallerle ilgili notalar da verilmelidir” ifadelirini kullandı. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon