Dolar ve avrodaki artış durdurulamıyor!

Bugün iç piyasada Hazine'nin 8 ay vadeli Hazine bonosu, 7 yıl vadeli değişken faizli tahvilinin yeniden ihracı ve 2 yıl vadeli kira sertifikası takip edilecek.

Haftanın en önemli gündem maddesi ise TCMB'nin faiz kararı olacak. TCMB'nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı 20-21 Ekim'de gerçekleştirilek karar 21 Ekim saat 14.00'da açıklanacak.

Reuters'ın dün tamamladığı anketine göre TCMB'nin gevşeme döngüsüne TL'deki değer kaybına rağmen bu hafta da devam etmesi beklenirken, indirim beklentilerin yarısı 50 baz puan, diğer yarısı ise 100 baz yönünde oluşuyor.

Ankete katılan 21 kurumdan 10'u politika faizinin %17.5'e indirilmesini beklerken, diğer 10 kurum ise %17 seviyesine çekilmesini bekliyor. Bir kurum ise politika faizinin sabit bırakılacağı görüşünde.

TCMB'nin enflasyondaki yukarı yönlü risklere rağmen faiz indirimlerinin devam edebileceği endişesi, indirime karşı çıktığı belirtilen PPK üyelerinin değiştirilmesi ve dolardaki küresel güçlü seyir ile dolar/TL'deki yükselişlerin ana nedeni olarak görülüyor.

TL'deki değer kaybı, TCMB'nin Eylül ayının ilk günlerinde gerçekleşen yatırımcı toplantısında çekirdek enflasyona yönleneceğini ve faiz indirimlerinin yakın olduğu yönündeki sinyalleri ile başladı.

Eylül ayına 8.3 civarından başlayan dolar/TL bu sabah itibarıyla yeni rekor olan 9.37 seviyesini gördü. TL Eylül ayı başından beri dolar karşısında %11 değer kaybederek benzer para birimlerinden açık ara negatif ayrıştı. TL'den sonra en çok değer yitiren Brezilya realinde kayıp %6'da kaldı. Ruble ise aynı dönemde dolar karşısında %3'e yakın değer kazandı.

Dolar/TL bu sabah saat 0844'te 9.3275/9.3500 seviyesindeydi. Avro/TL aynı saatte 10.8684/10.8956, sepet bazında TL 10.0982/10.1228 seviyesindeydi. Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri ise dün Nisan ortasından bu yana yeni zirveye yakın olan 452/456 baz puandan kapandı.

Yatırımcılar dünyanın pek çok yerinde merkez bankalarının sıkılaştırma yönlü adımları değerlendirdiği, Türkiye'de ise enflasyonun iki buçuk yılın zirvesine yükseldiği bir dönemde TCMB'nin geçen ay 100 baz puanla başladığı faiz indirimlerine devam edip etmeyeceğini yakından izliyorlar.

TCMB'nin politika faizi şu an %18 seviyesinde bulunuyor. Enflasyon ise %20'ye doğru yükselişini sürdürerek 2.5 yılın zirvesinde.

TCMB'nin Eylül ayındaki faiz indirimi piyasalarda düşük kredi faizleriyle ekonomide canlılık yaratmak için yapıldığı tahmin ediliyordu. Ancak TCMB verilerine göre faiz indiriminden bu yana ticari kredi faizleri düşmedi aksine yükseldi. Ticari kredi faizi geçen hafta da 0.1 puan artışla %21.1 oldu.

Sadece Eylül ayı başından beri %11'in üzerinde değer kaybeden TL'de kayıplar da devam ediyor. Bu değer kaybı bile yaratacağı iki puanın üzerinde geçişkenlik etkisiyle TÜFE'yi %20'nin üzerine tek başına yükseltebilecek bir neden. Ayrıca bu değer kaybı yılın son iki ayında enflasyonda baz etkisyile yaşanması beklenen düşüşü de engelleyecek konuma ulaştı. TL yılbaşından beri ise dolar karşısında %20'nin üzerinde değer kaybetti.

TCMB ise enflasyondaki yükselişin geçici olduğunu, enflasyonun yeniden düşüş trendine gireceğini belirtiyor.

Birçok bankacı TCMB'nin faiz indirimlerinin devam etmesi halinde ani faiz artışlarına kısa sürede ihtiyaç duyulabileceği endişesini dile getiriyor.

Yabancı yatırımcılar zaten oldukça düşük seviyelerdeki Türkiye varlıklarından çıkış yönlü işlemlerine devam ediyor. Geçen haftalarda döviz cinsi varlıklarından sınırlı kâr satışları yapan lokaller ise sınırlı da olsa dövizde yeniden birikim yönlü işlemlere başladılar.