Doğduğu Banaz köyünde toprağa verilecek: Murtaza Demir hayatını kaybetti

İki yıldır lösemi tedavisi gören Murtaza Demir’in ölüm haberini çocukları Demir’in kendi sosyal medyasından “Değerli dostlar, kıymetli babamız Murtaza Demir Hakka yürümüştür” diye duyurdu. Murtaza Demir’in cenaze Erkanı 10 Ocak Cuma Saat 12.00 ‘de Oran Pir Sultan Cemevinde Hakk’a uğurlama töreni yapılacak. Murtaza Demir 11 Ocak Cumartesi günü Saat:12.00’ de Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı doğum yeri olan Banaz köyünde toprağa verilecek. 

MÜCADELE İNSANIYDI

Alevi hak mücadelesinde ve Alevilere yönelik asimilasyon politikalarına kaşı önemli adımlar atarak, mücadele veren ve ilk Alevi derneğini kuran Murtaza Demir’in Hakk’a yürümesi Alevi camiasında büyük üzüntü yarattı. Aleviler ve Alei sivil toplum temsilcileri, dostları sosyal medyadan üzüntülerini dile getirerek, Demir’in Alevilik mücadelesine vurgu yaptılar. Murtaza Demir sosyal medyadan en son paylaşımını 1 Ocak 2025’te ailesiyle çekindiği bir fotoğraf ile “Düşe kalka bir yılbaşını daha tükettik. Gece torunlar çaldı söyledi, bir demet mutluluk daha yaşadık.” diye paylaşmıştı. 

ALEVİ HAK MÜCADELESİNDE ÖNEMLİ BİR YERİ VARDI

2 Temmuz 1993’te Sivas’ta gerici, yobazların Madımak katliamında otelde olan ve sağ kurtulan Murtaza Demir bir açıklamasında “O gün Türkiye’nin vicdanı yakıldı” demişti. 1997’de Banaz Köyü’ne Pir Sultan Abdal’ın heykelini yaptırmış, kültür ve anma etkinlikleri tertip etmiş, yüzlerce yazı makaleye imza atmıştı. Murtaza Demir Alevilik ile ilgili “Kuşatılmış Bir İnancın Tarihi Alevilik” kitabı ile “Ateş-i Aşk Sivas Katliamının Gerçek Hikayesi” kitapları önemli eserleri arasında yer almakta. En son kitabı “Bir Alevinin Duyulmayan Çığlığı” kitabının yayınlanmasının sonunda şu şekilde açıklama yapmıştı; 

“Çocukluğundan itibaren, yobaz korkusunu, ebeveynlerinden devralan bir Aleviyim. Bu korku, Alevi bireyin iç evreninde yaşamın bir unsuru olmuş, sıradanlaşıp, normalleşmiş! Aleviysen; korkacak, az konuşacak, sana verilenle yetinecek, ötesini istemeyeceksin. İnancın nedeniyle mağduriyete uğrar, küfredilir, aşağılanır, kor ateşlere atılıp yakılabilirsin. Bu durumda dahi gözyaşlarını içine akıtacaksın! Özünle ağlayacak, bağırmayacak; ‘neden’ demeyeceksin! Beşinci sınıf ‘yurttaş’ olduğunu kabul edecek; müsteşar, vali, elçilik, generallik, genel müdürlük gibi makamları aklından geçirmeyeceksin. Susacaksın! Köy okulunu, türbeni, dergâhını camiye çevirecek, hoparlör bağlayacak, ezan okuyacaklar. Çocuğuna devlet zoruyla Sünnilik dersi verecekler! Vicdan sızısıyla isyan etsen dahi, sessizce kabullenecek, hele de kamuda çalışıyorsan, işinden-aşından olmamak adına, Ramazan Orucu tutuyor gibi davranacaksın. ‘Kolu-komşu ne der’ kaygısıyla sahurda kalkıp evin ışıklarını yakacak, en azından Cuma namazlarına katılacaksın. Bir Cuma Namazı sonrası, ‘Allahüekber’ nidalarıyla, kaldığın otele gelen yobazlar tarafından, onlarca sanatçıyla birlikte ateşlere atılıp yakılsan dahi, yakanların ceza almalarını beklemeyeceksin! Ceza alanlar, aynı fıtratın Cumhurbaşkanı tarafından affedilirse şaşırmayacaksın! Neden? Çünkü Alevi’sin, sakıncalısın, suçlusun!”

DEFALARCA YARGILANDI

Yazdığı yazı ve makaleler nedeniyle defalarca yargılanan Murtaza Demir en son Tokat’taki Keçeci Baba Dergahının 2016 yılında camiye çevrilmesi üzerine kaleme aldığı “İmamınızı da alıp gidin” başlıklı yazısı ve adına açılmış sosyal medya hesabından yapılan paylaşımlar nedeniyle “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasından yargılanmıştı. 25 Ekim 2022’de İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan son duruşmada 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verdi. Demir’e verilen hapis cezasının ise ertelenmesine hükmedildi.