Diyarbakır'da, katledilen Narin Güran için protesto yürüyüşü: ‘Bu yük hepimizin omuzlarında’

Diyarbakır’daki kadın örgütleri ve siyasi partiler, Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran için yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. 

Yürüyüşe, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun ile milletvekilleri, ilçe belediye eş başkanları, kadın örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. 

Narin Güran’ın fotoğrafının taşındığı yürüyüş, Koşuyolu Parkındaki İnsan Hakları Anıtı önüne kadar devam etti. DEM Partili Belediye Eş Başkanı Doğan Hatun, yürüyüşün ardından düzenlenen basın açıklamasında üzgün ve öfkeli olduklarını belirterek, "Ailelerin çocuklarını koruması gerekir, tüm dünyada böyledir. Ama bizim toplumumuzda aileler çocuklarını korumuyor. Bu ne anlama geliyor? Bu, içinde yaşadığımız toplumun çürümüş olduğu anlamına geliyor. Çocuklarımıza sahip çıkamadığımız için, toplumumuza sahip çıkamadığımız için, öncelikle kendimizden özür dilemeliyiz. Tüm toplumumuza büyük bir çağrıda bulunuyoruz; bu çürümeyi bırakalım. Öncelikle çocuklara sahip çıkalım; öncelikle çocukların haklarını, kadınların haklarını, hayvanların haklarını, tüm doğanın haklarını koruyan bir siyasi ahlaka ve birlikte yaşama kültürüne sahip çıkalım. Ya bu haklara ve değerlere sahip çıkacağız ya da her gün aramızdan bir Narin'i kaybedeceğiz" dedi. 

'BÜTÜN KURUMLAR BU YÜKÜN ALTINDA KALDIK, BELEDİYE OLARAK HALKIMIZDAN ÖZÜR DİLİYORUZ'

Yürütülen soruşturmayı hatırlatan Hatun, olayın üzerinde durulması ve olayda ihmali olanlardan hesap sorulması gerektiğini ifade ederek, "Madem yasa korumaz, biz koruyalım. Bugün 19 gündür Diyarbakır'da Dicle Nehri kıyısında bir çocuk kayıp. Maalesef biz tüm kurumlar; belediye, jandarma, polis, AFAD hep birlikte bu olayın altında kaldık. Belediye adına halkımızdan özür diliyoruz. Başka hiçbir Narin'in ailesinin elinde kaybolmasına izin vermemeliyiz, bunun için hep birlikte söz vermeliyiz. Devlete sesleniyoruz; 19 gündür ne yaptınız? Dicle Nehri'nin suyunu kestiniz, tüm asker ve polislerinizi o bölgeye yığdınız, onlarca kez arama yaptınız, Dicle Nehri kıyısında neyi korudunuz? Çocuğun ne dili ne dini ne siyaseti var; çocuk sadece çocuktur. Kim tarafından öldürülmüş olursa olsun, her çocuk çocuktur. Elinizdeki sorumlulukla çocuklara sahip çıkmalısınız. Topluma sahip çıkmalısınız. Siz, Narin'i öldürenleri korudunuz. Adli Tıp'tan bir bilgi geldi. Maalesef Narin'in cesedi çürümüş. Bugün öldürülmemiş ve herkesin bu cinayetten haberi vardı. Tüm halkın doğru bilgiyi alma hakkı var. Bu şehrin bilgi alma hakkı var. Bizim ne olduğunu sorma hakkımız var. Herkes bilsin ki bundan sonra çocuklarımızı ve toplumumuzu bu çürümeden koruyacağız. Bu yük hepimizin omuzlarında" diye konuştu.