Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri asla işsiz kalmıyor: Doktorları geçtiler

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), lisans mezunlarının kayıtlı istihdam oranını yüzde 71.1, ortalama iş bulma süresini de 13.6 ay olarak açıkladı. Din kültürü ve ahlak bilgisi (DKAB) öğretmenliği, temel bilimleri ve tıbbı geride bırakarak en kısa sürede iş bulan meslekler arasında yer aldı. Eğitimci Özgür Bozdoğan, “Her 100 öğrenciden 29’u, mezun olduğu lisans alanında işe giremiyor” derken, DKAB öğretmenliği verilerine ilişkin ise “Bu, Türkiye’nin yaşadığı dönüşüm sürecinin bir göstergesi” ifadelerini kullandı. 

TÜİK, 2011-2020’de Türkiye’de bir yükseköğretim programından lisans ve önlisans düzeyinde mezun olanların istihdam oranları ve iş bulma sürelerine ilişkin yaptığı araştırmayı “Yükseköğretim İstihdam Göstergeleri, 2021” adıyla yayımladı. Veriler, diplomalı işsizliği gözler önüne serdi. Buna göre, lisans mezunlarının kayıtlı istihdam oranı yüzde 71.1 olarak ölçülürken, bu oran önlisans mezunlarında ise yüzde 63 oldu. Lisans mezunlarında ortalama iş bulma süresi de 13.6 ay olarak hesaplanırken, bu süre ön lisans mezunları için 14.8 ay olarak kayıtlara girdi. 

DKAB FARKI!

Kayıtlı istihdam oranının en yüksek olduğu ilk üç alan ise yüzde 82.7 ile sağlık ve refah, yüzde 77.8 ile eğitim ve yüzde 77.8 ile imalat ve inşaat olarak sıralandı. En fazla istihdam oranına sahip bölümler de dikkat çekti. İlk 10 bölümün 8’i öğretmenlik olarak kayıtlara geçti. DKAB öğretmenliği, yüzde 92,4’lük oranla bu öğretmenlikler arasında yer aldı. Fizik, kimya, matematik, biyoloji gibi temel bilimler ise listede yer almadı. DKAB öğretmenleri, 4 aylık iş bulma süresi ile tıbbı da geride bırakarak en kısa sürede iş bulan 6. meslek oldu. Temel bilimlere ilişkin öğretmenlikler yine listede yer almadı. 

"2 MİLYONU İLGİLİ İŞ YAPMAYACAK"

Verileri değerlendiren eğitimci Özgür Bozdoğan, “Bu tablonun bize gösterdiği birinci gerçeklik şu; her 100 öğrenciden 29’u mezun olduğu lisans alanında iş yapmıyor, işe giremiyor. Bu nedenle hem öğrenciler açısından ekonomik kayıp hem de devlet açısından buraya harcanan emekte kayıp olduğu görülüyor. Bunun temel nedeni de yükseköğretimin planlamasındaki yanlışlıklar ve eksiklikler. Özellikle son dönemde siyasi iktidarın ‘her ile bir üniversite’ politikası ve işsizliğin genel olarak düşük olması için 17-24 yaş arasındaki gençlerin çoğunluğunun bir üniversiteye kaydının yapılmaya çalışılması, 8 milyon üzerinde yükseköğretim öğrencisine neden oldu. Bu öğrencilerin yüzde 29’unun iş bulamayacağını görüyoruz. 8 milyon öğrencinin 2 milyondan fazlası, lisans mezuniyetiyle ilgili iş yapmayacak” dedi.

Bozdoğan, “Türkiye’nin sosyolojik dönüşümü, yeni rejimin inşası açısından başka gerçeklikle karşı karşıya kalıyoruz. En fazla istihdam edilen öğretmenlikler arasında engellilerin eğitimiyle ilgili bölümler var. Ancak bir de DKAB dersi var. Bu ilk 10 bölüm içinde temel bilimler dediğimiz matematik, fizik, kimya, biyoloji, dil dersleri yok. Bu da Türkiye’nin yaşadığı dönüşüm sürecinin bir göstergesi” dedi. Bozdoğan, “DKAB öğretmenliğinden mezun olanlar, tıptan mezun olanlardan daha kısa sürede iş buluyor. İstihdam ilişkisi açısından bakıldığında yükseköğretim politikalarının gerçekliğe, ihtiyaca göre planlanmadığını gösteriyor. Eğitim açısından bakıldığında da eğitimle ilgili sürdürülen tasarrufun istatistiklere yansıdığını gösteriyor” dedi.