Depremzedeler o anları anlattı: "Adeta can pazarı yaşanıyordu"

Depremden etkilenen kentlerden çıkan ve Çeşme'deki otellere yerleştirilen depremzedeler, yaşadıkları felaketi, "90 saniye kadar süren deprem, bize bir ömür gibi geldi. Adeta can pazarı yaşanıyordu" sözleriyle anlattı.

Depremzedeler o anları anlattı:
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.02.2023 - 09:30

Kahramanmaraş merkezli depremlerin 10 ilde ağır yıkım yaratmasının ardından, depremzedelerin farklı kentlere yerleştirilme süreci devam ediyor.

Çeşme Belediyesi, Çeşme Turistik Otelciler Birliği ve AFAD koordinasyonunda Çeşme'deki oteller de kapılarını depremzedeler için açtı. Çeşme'de otellerde konuk edilen depremzedeler, yaşadıkları korkunç anları anlattı.

"90 SANİYE SÜREN DEPREM BİR ÖMÜR GİBİ GELDİ" 

Çeşme'de konuk edilen İngilizce öğretmeni Sedat Tanışlı, evlerinin ağır hasar görmesi üzerine eşi ve çocuğu ile birlikte Malatya'dan Çeşme'ye geldiklerini belirterek, 6 Şubat saat 04.17'deki deprem anında yaşadıklarını, şöyle dile getirdi: 

"Eşim ve çocuğum yatak odasında uyuyorlardı. Ben de televizyon seyrederken uyuya kalmışım. İnanılmaz bir gürültü ile uyandım. Büyük bir deprem olduğunu anladım. Koşarak eşimin ve çocuğumun yanına gitmeye çalıştım. Düşe kalka yatak odasına geçtim. Ben İngilizce öğretmeniyim. Okullarda deprem tatbikatları yapıyoruz. Deprem sırasında ne yapmamız gerektiğini, hayat üçgeninin önemini biliyorum. Ama o kadar büyük bir şok yaşıyordum ki, hayat üçgenini bile yapamadım. Eşim çocuğumun üzerine kapanmıştı. Ben de onların üzerine kapandım. Yapacağım son görev gibi düşündüm. 

90 saniye kadar süren deprem, bize bir ömür gibi geldi. 11 katlı bir apartmanın 2. katında oturuyorduk. Deprem geçince birer mont alarak dışarı çıktık. Artçı depremler devam ediyordu. Ama artçı depremlerin her biri çok şiddetliydi. İkinci büyük depreme yolda yakalandık. Deprem sırasında asfaltın dalgalandığını gördüm."

"BİZ NEFES ALIYORUZ, AMA..." 

Ailesi ve kedileri Minnoş ile birlikte Gaziantep'ten Çeşme'ye gelen depremzede Suat Özgüneyli ise yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:

"Deprem sırasında büyük bir uğultuyla uyandık. Çaresiz bir şekilde ne yapacağımızı bilemedik. Çocuklarım masa altlarına girdi. Deprem çok uzun sürdü. İkinci katta oturuyorduk. Hızla dışarı çıktık. Herkes feryat ediyordu. Arabamı karşımızdaki marketin otoparkına çektim. Herkes dışarı fırlamıştı. Hava çok soğuk olduğu için arabası olanlar arabalarına sığındı. Geceyi arabamızda geçirdik. Evimizden üzerimize giyecek bir şeyler ve battaniye almak için eve girmeye çalıştık. Ama artçı depremler şiddetli olunca eve giremeden kaçmak zorunda kaldık. İkinci şiddetli deprem sırasında da çevremizdeki ilk depremde hasar gören birkaç ev yıkıldı. O kadar korkunçtu ki, adeta can pazarı yaşanıyordu. 2 günü araba içinde geçirdik. Benzin istasyonlarından kısıtlı miktarda benzin alabildik. İkinci gecemizi camide geçirdik. Yüz kişilik camide belki bin kişiydik. Çadır yoktu. Ekmek yoktu. Sıcak bir çorbaya hasrettik. Biz yaşıyoruz, ama hayatını kaybeden insanlara üzülüyoruz. Biz nefes alıyoruz, ama nefes alamayan insanlar var enkaz altında."


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler