Depreme dayanıksız 12 hastaneden biri yeniledi o da yarım!
Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık-Sen) İzmir Şubesi, 2020 yılında meydana gelen İzmir depreminin ardından depreme dayanıksızlık raporu verilen 12 hastaneden biri olan Buca Seyfi Demirsoy Hastanesinin açılmasına rağmen hala tadilat ve tamirat işlerinin bitmediğine belirterek, kamu zararı olduğunu bildirdi.
Birlik Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Berna Boran, 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de meydana gelen depremin ardından depreme dayanıksızlık raporu verilen 12 hastaneden biri olan Buca Seyfi Demirsoy Hastanesinin fizik şartları ile ilgili şube binasında basın açıklaması düzenledi.
"YÜZLERCE ÇAM AĞACI KESİLEREK, SULAK ALANA YAPILDI"
Birlik-Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol’un da katıldığı basın açıklamasında konuşan Birlik Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Berna Boran, “2020 yılı 30 Ekim tarihinde meydana gelen ve 102 vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem sonrasında İzmir İlimizde 12 devlet Hastanemizin depreme dayanıksız olduğu ortaya çıkmış ve aradan geçen 3 yıllık sürede sadece ve sadece Buca İlçemizde bulunan Devlet Hastanesi yenilenebilmiştir. Açılışından yaklaşık 1 yıllık süre geçmesine rağmen halen devlet hastanesinin tadilat ve tamirat işleri devam etmektedir. Afet ve Acil Durum Hastanesi (prefabrik) olarak kısa sürede yapılması planlanmış olan Buca Devlet Hastanesi, daha sonra; 2 katlı olarak yapılmış, 152'si Yoğun Bakım olmak üzere toplamda 318 yatak kapasitesine sahip, 8 bloktan oluşan betonarme yapıya çevrilerek, inşaat yapım süreside uzatılmıştır. Yaklaşık 518.000 nüfusu ile İzmir’in en büyük ilçelerinden olan Buca’ya, 318 yatak kapasitesi olan hastane yetersiz gelmekte ve Buca ilçemize ikinci bir devlet hastanesine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastanenin yapıldığı yer seçimi yanlıştır. Hastanenin eski yeri ya da daha uygun rakımda yer varken, yüzlerce çam ağacı kesilerek, hastane sulak ve çukur olduğu bilinen alana yapılmıştır. Şubat 2022 de adeta kaba inşaat olan binanın geçici kabulü yapılmış ve şubat ayında geçici kabulü yapılan bina tam 9 ay sonra Kasım ayında açılabilmiştir. Aynı proje içerisinde yer alan Halk Sağlığı binası ise halen açılamamıştır. Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından ön kabulünün 2022 şubat ayında yapılan hastanenin, kesin kabulünün Şubat 2024’teyapılacağı söylenmektedir. Hastane idaresinin eli kolu bağlanmış; şartnameye göre Taahhüt ettikleri tespit edilen eksiklikler; firma tarafından geçiştirilerek, taşeronun taşeronu tarafından, günü kurtararak, eksik ve aksak bırakılmaktadır. Hastane bunların bir kısmını kendi imkanları ile yapmaktadır. Kesin kabulden sonra da yapmaya devam etmek zorunda kalacaktır” dedi.
HASTANEDEKİ SORUNLARI SIRALADILAR
Boran yaptığı açıklamasının sonunda hastanedeki eksiklik ve aksaklıklar şu şekilde sıraladı:
“Elektrik sisteminin sürekli kesildiği, jeneratörlerin geç devreye girdiği, bu durumun hastaların tedavi süreciniolumsuz etkileyebileceği, bina zeminin sulak olmasından ve izolasyonunun eksik yapılması yada yapılmamasından dolayı duvarlar yerden sürekli su almakta, nemli olan zemin duvarlarının sürekli kabardığı, sıva ve boyasının döküldüğü görülmektedir. Yangın uyarı, acil kod uyarı, anons sitemleri ve hemşire çağrı sistemlerin çalışmadığı söylenmektedir. Görüntüleme, laboratuvar, bazı servisler vb. birimlere hastaların ulaşmasında karmaşa ve sıkıntılar olduğu görülmektedir. Hastane içinde birçok birime erişimde güçlük çekilmektedir. İdari memurların ve işçilerin bulunduğu bodrum kattaki odaların; plansız, yetersiz, insan sağlığı bakımından uygun olmadığı personeller tarafından ifade edilmektedir. Klima ve havalandırma sisteminin zaman zaman çalışmadığı, doğal ışıklandırmanın olmadığı, nem oranının yüksek olduğu, oda sayısının az ve kişi başına düşen alanların yetersiz ve plansız olduğu, Hasta ve personel odalarının birçok yerinde aşırı gürültünün olduğu, personel odalarının çoğunda pencere olmadığı, - Elektrik prizlerinin yerden düşeli kablolardan elektrik aldığı ve kabloların çoğunun ortalıkta dolaştığı görülmektedir. Su sisteminde sürekli arıza oluştuğu, özellikle ameliyathane ve birçok birimi zaman zaman su bastığı, tavanlardan su aktığı, dış cepheden pencere ve kapılardan yağmur suyunun bastığı ifade edilmektedir. Bu durum cihazlara zarar verebilir ve elektrik kazalarına sebep olabilir. Özellikle zemine yakın duvar ve tavanlarda sürekli tadilat yapıldığı görülmektedir. Duvarlarda sıvalar kabarıp, boyalar dökülmektedir. Tekrar sıvanıp-boyanıp görüntü kapatılmaktadır. Tavanların; zayıf malzeme ile kaplı olduğu, sürekli sökülüp onarıldığı, askı sistemlerin güçsüz olduğu, düşerek-çökerek kazalara sebep olabileceği söylemektedir. Hasta tuvaletleri, lavaboları sürekli tıkanmakta olup etkin çalışmadığı görülmektedir. Tesisat borularının birçoğu şimdiden oksitlenmiş; birkaç yıl sonra kullanılamaz hale gelecektir. Morg hastanelerin konutlara bakan kısmında yapılmış olup, apartman sakinleri rahatsız olmaktadır. Yemekhanenin alanı ve yerleşimi uygun olmadığı, yangın ve kazlara sebep olabileceği belirtilmektedir.”
“KAMU ZARARI VAR”
Boran sözlerini şu şekilde noktaladı: “Sonuç olarak; yeni yapılmış kesin kabulü bile yapılmamış bir yıllık hastane ve bitmeyen tadilat tamirat. Geçici ön kabulü yapılmış demek; binanın %95’inin bitmiş ve işletilmesine engel olmayacak demektir. Bürokratlarımızın görevi, firmaları değil, devletin milletin menfaatlerini korumaktır. Bu binayı bu şekilde teslim almak kamu zarına sebep olacaktır. Bu gün fiziki mekân olarak onlarca sorunu olan hastaneden, yarın verim almak mümkün olmayacaktır.”
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- Öğrencisinin Suriye'de Bakan olduğunu öğrendi
- Evini kiraya verecekler için geri sayım
- CHP'den Erdoğan'a sert yanıt!
- 'Ev hapsi' kararının ardından ilk kez konuştu
- İstanbul Barosu hakkında soruşturma!