Depremde 7 ay geride kaldı ama en çok etkilenen Hatay’da yaşam normale dönemedi: ‘Söz değil, iş gerek’

Bölgede sağlık ve hijyen sorunları başta olmak üzere pek çok çözümsüz konu var. Eğitim yılının başlamasına sayılı günler kala hasarlı okulların boşaltılamaması, barınma, kış öncesi ısınma ve su baskını gibi sorunlar hâlâ ortadan kalkmadı.

Depremde 7 ay geride kaldı ama en çok etkilenen Hatay’da yaşam normale dönemedi: ‘Söz değil, iş gerek’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.09.2023 - 04:00

Binlerce yaşamın son bulduğu, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin üzerinden tam 7 ay geçti. Buna karşın depremin en büyük zarar verdiği Hatay’da sorunlar ilk günkü kadar taze ve çözüme ulaşmamış halde. Bu yüzden kentte yaşam yeniden normale dönemiyor. 

Hatay’daki son durumu ve yapılması gerekenleri Türk Tabipler Birliği Hatay İl Koordinatörü Dr. Ali Kanatlı, Eğitim İş Hatay Şube Başkanı Mustafa Günal, CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin Cumhuriyet’e anlattı.


Antakya, Defne, Yayladığı ve Samandağ ilçelerinde kalp krizi geçiren ya da doğum yapacak kişilerin İskenderun’a veya Dörtyol’a gitmek zorunda kaldığını belirten Türk Tabipler Birliği Hatay İl Koordinatörü Dr. Ali Kanatlı, “Birçok sağlık hizmetine yurttaşlarımız ulaşamıyor. Kanser hastaları ciddi sorunlar yaşıyor. Pet çektirme randevusu bile alamıyor“ dedi.

Çadırlardan ziyade konteynerlerin bile su aldığına dikkat çeken Kanatlı, “Bir an önce prefabrik evlere geçilmeli. Aksi halde çok ciddi sağlık sorunları kaçınılmaz” ifadelerini kullandı. 



"HATAY ÖZEL AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ"

Seminerler nedeniyle öğretmenlerin eğitime başladığını belirten Eğitim-İş Hatay Şube Başkanı Mustafa Günal, buna karşın özellikle barınma ve ulaşım sorununun sürdüğünü söyledi. Deprem sonrası bölge dışına giden öğretmenlerin eğitim nedeniyle döndüğünü ancak yıkımdan ve artan kira fiyatlarından ötürü birçok öğretmenin ev tutamadığının altını çizen Eğitim İş Hatay Şube Başkanı Mustafa Günal,  konteynerlerin de okullara uzak olduğunu ve tam anlamıyla tamamlanmadığını belirtti.

Resmi kurumlar tarafından geçici olarak kullanılan ve geçen ay boşaltılması gereken okulların da boşaltılmadığını söyleyen Günal, “Yıkılan ya da ağır hasarlı okullar sağlam okullarla eşleştirildiği için ikili eğitime geçildiğini ve bu nedenle eğitimin çok erken saatte başlayıp geç saatte biteceğini ifade etti. Günal sorunların çözümü için Hatay’ın özel afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirtti. 

‘ISINMA SORUNU OLACAK’

Ağustos ayının sonunda çadırların azaldığını ve halkın büyük kısmının konteynerlere geçtiğini söyleyen CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, “Ancak konteynerlere geçince sorunlar bitmiyor” dedi. Sıcağın etkisinin yıkıcı etkilerini anımsatan Kara, Kış öncesi ısınma sorunu ve su baskını ihtimaline dikkat çekti. Kanalizasyon sorununun birçok başka sorunu da tetiklediğini belirten Kara, “Depremden önce iktidar bütün öntedbirlilik ilkesini ihlal etti. Deprem sonrasında ise planlama ve zamanlama konusunda iyi bir duruş sergilemiyor” dedi.

Yapılan açıklamalara rağmen konut sorununun kısa sürede çözülmesinin olası olmadığına değinen Kara, “Hal böyle iken, konteynerlerde fiziki koşulların sağlıklı bir temele oturtulmasının yanı sıra yerleşik hayatın gereği olarak sosyal alan ve imkanların da artırılması lazım. Depremin psikolojik etkisi de görmezden geliniyor. İnsanlar acılarını ve hüzünlerini birlikte unutabilirler. Oluşturulacak sosyal alanlar en azından birlikteliği güçlendirecek ve dayanışmayı artıracaktır. Biz artık sözler duymak istemiyoruz, uygulamaları görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Kara, yıkım işlemlerinin de gerekli şartların sağlanarak yapılması çağrısında bulundu. 

BARINMA ALANLARI

AFAD verilerine göre, 560 bin kişi Hatay'dan göç ettiğini anımsatan Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, “yani, şehrin 3'te 1'i Hatay dışında yaşamaktadır. Hatay’a geri dönüş için, geçici barınma alanlarının, tasarlanması gerekir. Yetişmiş ve göç eden iş gücünün geri dönmesi, elzemdir. Bunun yanında, Hatay’da işçi ve memur statüsündeki vatandaşların, maaşlarındaki gelir vergisi yükünün muafiyeti ya da belli oranda kaldırılması, bölgedeki göçü ciddi oranda engelleyecek ve tersine göçü, teşvik edecektir” dedi.

Hatay ilinin turizm sanayi ve tarım sektörlerinde güçlü ve gelişmiş bir il olduğu gerçeği unutulmadan, sadece barınmaya yönelik değil; tüm bu sektörleri destekleyecek, bölgesel kalkınmaya hizmet edecek hamlelerin yapılması gerektiğinin altını çizen Çinçin, “Ve bu hamlelere yönelik İmar planları en kısa zamanda netleşmeli ve ilimizin yeniden inşası için gerekli süreç hızlandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Deprem bölgesinde ve özellikle Hatay'da, bilhassa inşaat sektöründe demir-kırma taş-beton fiyatları başta olmak üzere birçok kalemde fahiş fiyatlar oluştuğu yönünde şikayetler aldıklarını belirten Çinçin, Hukuka aykırı olarak maliyetleri arttıran ve fahiş fiyat uygulayan kişi ve kurumlar hakkında en kısa sürede yasal yollara başvuracaklarını ve depremzedelerin zor durumlarının istismar edilmesine müsaade etmeyeceklerini söyledi. Çinçin, tüm bu sorunların çözümü için TBMM’yi, “olağanüstü toplanmaya ve Hatay için gerekli yasal düzenlemeleri yapmaya” davet etti.

EN BÜYÜK SIKINTI SUSUZLUK

Depremde Hatay’dan sonra en çok yıkımın yaşandığı yerlerin başında Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya geliyor. Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ve Adıyaman’ın Besni ile Gölbaşı ilçelerinde su sorunu sürüyor.

Bu ilçelerde yurttaşlar hâlâ konteyner bekliyor. Binlerce binanın yıkılmayı beklediği şehirlerde yıkımın uygun şartlarda yapılmaması ve yerinde ayrıştırma işlemine özen gösterilmemesi halk sağlığı için tehdit oluşturuyor. Gaziantep’in İslahiye ilçesinde de yurttaşlar sürecin yavaş ilerlemesinden şikâyetçi. Deprem bölgesindeki genel sorunlardan bir diğeri de artan kira fiyatlarının da etkisiyle kronikleşen konaklama sorunu. 

Öte yandan yıkılan binalarla ilgili hukuki sürece ilişkin olarak da depremzedeler, yargının adil ilerlemesine ilişkin kaygılı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler