Deprem sonrasında yaşanan olumsuzluklardan en çok onlar etkilendi: Yük kadının omzunda

Türkiye’yi yasa boğan, Kahramanmaraş merkezli 11 kentte yıkıcı etkisini gösteren depremlerin ardından iki ayı aşkın bir süre geçti. Milyonlarca yurttaş bu durumdan olumsuz etkilenirken depremin etkisi kadınlar üzerinde daha da yıkıcı oldu. Türk Tabipleri Birliği (TTB) depremin ilk günlerinden bu yana bölgede faaliyet yürütüyor.

Deprem sonrasında yaşanan olumsuzluklardan en çok onlar etkilendi: Yük kadının omzunda
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.04.2023 - 04:00

TTB Kadın Komisyonu kadınların yaralarını sarmak için bölgede hizmet ve eğitim çalışmalarını sürdürüyor. TTB Kadın Komisyonu üyeleri deprem bölgesindeki gözlemlerini Cumhuriyet’e anlattı.

‘ÖYLE BİR YOKLUK VARDI Kİ’

Adıyaman’a gönüllü olarak giden Dr. Laleş Tunç, depremzede kadınların sorunlarına dikkat çekti. Evsiz kalma durumunun kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yapan Tunç, “Depremin ilk ayında köyleri gezdik. Şu anda nüfusun yoğun olduğu merkez bölgelerdeki mahalleleri ve çadır kentleri görmeye çalışıyoruz. Barınma sorunu yaygın. Kadınlar çocuklarını güvensiz alanlarda korumaya çalışıyorlar. Şöyle örnek vereyim; depremin ilk günlerinde öyle bir yokluk hali vardı ki kadınlar yemek yaptıkları tencerelerde çamaşır yıkamak zorunda kaldı” dedi.

‘SALGIN HASTALIKLAR ARTTI’

Uyuz ve bit gibi salgın hastalıkların da artığına vurgu yapan Tunç, “Kadınlar kendilerini güvende hissetmediği için tuvalete gitmek istemiyor. Bu nedenle de idrar yolu enfeksiyonu gibi hastalıklar görülebiliyor. Kadınlar sırf tuvalete daha az çıkmak için yeteri kadar su tüketmiyor. Hijyen koşulları kötü diye zaten böyle bir eğilim varken kadınların sırf kadın oldukları için başka kaygıları da var” ifadelerini kullandı.

Deprem öncesinde de kadınların yaşamını olumsuz etkileyen köklü sorunların olduğuna dikkat çeken Tunç, “Adıyaman’ı muhafazakâr bir kent olduğu için gözlemleyebiliyoruz. Kadınlar depremin etkisini o kadar olumsuz hissediyor ki dışarıda yabancı erkekler var diye kadınlar çadırların içine hapsolmuş durumda. Kadınlar öncesinde de bu bölgede güçsüz bırakılmış. Örneğin depremzede bir kadın geliyor, istediği malzeme bizim burada kalmadığı zaman yakınlardaki başka bir yere yönlendiriyoruz. ‘Ben hiç tek başıma şehir merkezine inmedim’ yanıtını alıyoruz. Kendi yaşadıkları yerleri bile henüz keşfedememiş olan kadınlar var. Kadınların kendi başlarına hiç dışarı çıkmamış olmaları, hayatın içine karışamamış olmaları onları böyle bir zamanda daha da mağdur kılıyor” diye konuştu.

‘SU SORUNU ÖNCELİKLİ’

Hatay Samandağ’da gönüllü olarak görev yapan Dr. Asya Altun deprem bölgesinde su sorununun olduğuna vurgu yaptı. Hijyen ve barınma sorununun beraberinde ciddi bir güvenlik sorunu olduğuna dikkat çeken Altun, “Kadın sağlık çadırımızda depremzede kadınlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Dertlerini anlatabileceği, ihtiyaçlarını giderebileceği ya da sadece ağlayabilecekleri bir yer olsun diye bu çadırları kurduk. Kadınlar korkudan tuvalete gitmekte güçlük çekiyorlar. Gittiklerinde de ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayamıyorlar. Bu yüzden enfeksiyonlar yaygın bir biçimde görülüyor” ifadelerini kullandı. Köylere yardım ulaşma konusunda eksiklikerin olduğunu da belirten Altun, “Uzak köylere hâlâ ulaşılamadığını görüyoruz. Bir saatlik yoldan gelip en ufak hijyen malzemesi talebinde bulunan kadınlar var.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler