Cumhuriyet’ten maden işçilerine çağrı: Bize yazın, sesiniz olalım
Maden facialarının ‘fıtrat’, ‘kader’, ‘olağan’, ‘kaza’, ‘istisna’, ‘şanssızlık’, ‘makus talih’ olmadığını çok iyi biliyoruz! AKP iktidarının ve madenleri işleten şirketlere karşı maden işçilerinin yanındayız. Çalıştığınız ocaklarda gerekli tedbirlerin alınmadığını mı düşünüyorsunuz? Metan sızıntısından mı şüpheleniyorsunuz? Emniyetinizi riske atacak uygulamalara mı zorlanıyorsunuz? Mesai saatleriniz güvenliğinizi riske mi atıyor? Ekipmanlarınız yeterli mi? Hayatınızı tehlikeye atabilecek başkaca faktörler mi var? CUMHURİYET’e yazın, sesiniz olalım!
Türkiye 14 Ekim akşam saatlerinde Türkiye Taşkömürü Kurumu işletmelerine ait Bartın, Amasra’daki bir maden ocağında meydana grizu patlamasıyla sarsıldı. 41 madencinin ölümüyle son yıllarda en çok can kaybının yaşandığı iş katliamlarından biri olarak kayıtlara geçen hadisenin ardından devlet kanadından alışılageldik açıklamalar geldi.
Devreye ilk olarak Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) girdi. Faciadan birkaç saat sonra, henüz madencilerin cansız bedenleri madenden çıkarılmamışken, görevi “Afet ve acil durumlara ilişkin süreçlerin etkin yönetimi için gerekli çalışmaları yürütmek, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak ve bu alanda politikalar üretmek” olan AFAD, patlamanın gerekçesini ‘trafo kaynaklı’ olarak açıklayıverdi. 18.15 sıralarında meydana gelen patlamanın nedeni derhal tespit edilmiş ve AFAD 20.39’da Twitter’dan hükmü vermişti. Ancak çok geçmeden mühendisler, sendikalar ve başkaca uzmanlar ‘grizu patlamasına’ işaret etmeye ve ‘trafo hikâyesi’ne tepki göstermeye başladı. Bunun üzerine AFAD klasik ‘sehven’ gerekçesiyle paylaşımını geri çekti.
AKP’Lİ DEVLETİN SÖYLEMİ HİÇ DEĞİŞMEDİ
İlerleyen saatlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Amasra’ya gitti. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da patlamanın yaşandığı cuma gününden bir gün sonra madene gidip benzer facialarda kullandığı söylemi tekrarladı.
17 Mayıs 2010’da Zonguldak Kilim’deki Karadon Taşkömürü Madeni’nde 30 işçinin can verdiği grizu patlamasının ardından Başbakan koltuğunda oturan Erdoğan, “Bu mesleğin, kaderinde maalesef var. Bu mesleğe giren kardeşlerim de, bu mesleğe girerken içerisinde bu tür şeylerin olacağını bilerek giriyorlar’’ demişti.
13 Mayıs 2014’te Türkiye tarihinin en çok can kaybının yaşandığı ‘iş ve madencilik kazası’ olan Soma Faciası’nın ardından da “Bunlar olağan şeylerdir. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok” açıklaması yapmıştı.
AKP’li Erdoğan, Amasra Faciası’nın ardından ise “Biz, kader planına inanmış insanlarız. Kader planına da inandığımız için bunun ne dünü ne bugünü ne yarını hiçbir zaman ne yapmayacaktır? Olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır. Bunu da bilmemiz lazım” diyerek yıllar içinde pozisyonunun milim değişmediğini ortaya koydu.
BİZ İNANMIYORUZ, YA SİZ?
“Biz bu iş katliamlarının ‘fıtrat’, ‘kader’, ‘olağan’, ‘kaza’, ‘istisna’, ‘şanssızlık’, ‘makus talih’ olmadığını çok iyi biliyoruz.” Bu hakikat yaşamını yitiren 41 madencimizden biri olan Ramazan Özçelik’in cenaze töreninde Erdoğan’ın yüzüne haykırıldı. Hem de Özçelik’in ablası tarafından: “Ölen kardeşim 10-15 gün önce ‘burada gaz kaçağı var bizi patlatacaklar’ demiş. Nasıl ihmâl oldu? ‘Patlatacaklar bizi’ demiş. Kardeşimin içine doğmuş, kardeşim göz göre göre öldü.”
Amasra’da kaybettiğimiz Şaban Yıldırım’ın da beş gün önce ‘metan gazı sızıntısına’ karşı uyarı yaptığı ortaya çıktı.
Eşi Sena Yıldırım’ın anlatımları da tedbirsizliğe, ilgisizliğe, umursamazlığa işaret ediyor: “Yüzde 100 ihmal var. Hava temas sisteminin kötü olduğunu söylüyordu. Ölmeden beş gün önce de zaten gaz konusunu konuştu. ‘Bir metan gazı var gibi gözüküyor’ dedi. Tek diyebileceğim bu.”
Soma Faciası’nın ardından izlediğimiz ‘Suç ve Cezasızlık’ filminde, hem devlet hem de özel şirketin gerekli tedbirleri almak için harekete geçmediğini açık bir şekilde seyrettik. Hatta iktidarın Soma Holding’in patronlarını nasıl koruduğuna yakından tanık olduk.
Biz bu filmi tekrar izlemek istemiyoruz!
Bunun için madenlerde çalışan işçilere bir çağrı yapıyoruz, sesiniz olalım!
Çalıştığınız ocaklarda gerekli tedbirlerin alınmadığını mı düşünüyorsunuz? Metan gazı sızıntısından mı şüpheleniyorsunuz? Emniyetinizi riske atacak uygulamalara mı zorlanıyorsunuz? Mesai saatleriniz güvenliğinizi riske mi atıyor? Ekipmanlarınız yeterli değil mi? Hayatınızı riske atabilecek başkaca faktörler mi var?
CUMHURİYET’e yazın!
WHATSAPP İHBAR HATTI: 0535 458 78 54
E-POSTA: webeditor@cumhuriyet.com.tr
(Yaşadıklarını CUMHURİYET'le paylaşan maden işçilerinin kimlikleri gizli tutulacaktır.)
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Mahruki yine yandı
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!
- Özel görüşmenin ayrıntılarını açıkladı!