Cumhurbaşkanının işaret ettiği anayasa değişikliğinden ‘kadın - erkek’ vurgusu çıktı

Teklife göre, “aile tanımı” değişecek. Anayasaya “Aile, kadın, erkek ve çocuklardan oluşur” ibaresi eklenecek. Bu durumun “eşitlik ilkesine aykırı” olduğu belirtiliyor.

Cumhurbaşkanının işaret ettiği anayasa değişikliğinden ‘kadın - erkek’ vurgusu çıktı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.10.2022 - 04:00

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Kabine toplantısında sunumunu yapacağı anayasa değişikliği teklifinde, Türk aile yapısının korunmasına ilişkin de düzenleme yer alacak. 

Erdoğan, CHP’nin “başörtüsü serbestisine” yönelik yasa teklifi üzerine “anayasa değişikliği teklifi” çıkışını yapmış, “Aile kurumumuzu da güçlendirerek geleceğimize güvenle bakmamızı sağlayacak ilave değişiklikler de yapalım” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan, Çekya dönüşü yaptığı açıklamada ise LGBTI+’yı işaret etmiş ve “Aile yapımızı dejenere etmenin gayreti içine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız” demişti. Bozdağ, bugün hem “türban serbestisini” getiren hem de “Türk aile yapısını” yeniden tanımlayan anayasa değişikliği çalışmasını, kabine toplantısında Erdoğan’ın bilgisine sunacak. 

41. MADDE DEĞİŞİYOR

Edinilen bilgiye göre, mevcut anayasanın 41. maddesi, “Aile, Türk toplumunun temelidir ve kadın - erkek arasındaki eşitliğe dayanır. Aile kadın, erkek ve çocuklardan oluşur” şeklinde düzenlenmesi öngörülüyor. Anayasadaki aile tanımını yeniden belirleyecek hükümle de “LGBTI+ ve benzeri hareketin önüne geçilmesi” hedefleniyor. 

Ancak böyle bir tanımlamanın “tüm kesimleri kapsaması gereken anayasayı ayırıcı bir hale getirmek” olarak da yorumlanıyor. 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, “bu tanımlamanın yaşam hakkına müdahale” olarak da değerlendirilebileceğini kaydetti. Sarıhan, yapılacak düzenleme ile anayasanın “kadın ve erkek” diye sınırlandırılmasıyla “farklı cinsel yönelimlerin gözardı edileceğini” vurguladı.

"ÖMRÜ UZUN OLMAZ"

Sarıhan, şunları söyledi: “Böyle bir tanımlama, LGBTİ+ bireylerini, çocukları, kadınları ve toplumun diğer bireylerini ayrımcı bir mantıkla değerlendirmiş olur. Oysa mevcut anayasanın 10. maddesinde, ‘Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir’ hükmü yer alıyor. Bu tanımlama 10. maddedeki genel eşitlik ilkesine de aykırı olur. Sadece bu da değil, Türkiye’nin taraf olduğu İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de aykırılık içerir. Böyle bir düzenlemenin ömrü uzun olmaz.” 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon