Cumhurbaşkanı’na yapılmak istenen suikast

KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...

Cumhurbaşkanı’na yapılmak istenen suikast
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.11.2022 - 17:49

Cumhurbaşkanı’nın istememesine karşın, suikast girişimini lanetleyen yurtta birçok miting yapılmıştır. Suikast nedeniyle İzmir’de çeşitli dernek, kurum, kuruluş temsilcilerinden oluşan ‘Suikastı Tel’in Heyeti’ kurulmuş ve öğrencilerin de katılımıyla çeşitli etkinliklere başlamıştır. ...Cumhurbaşkanı, kendini ‘Naim Palas’ta ziyaret eden heyete şunları söylemiştir:

Yüksek heyetinizi saygıyla selamlarım. Muhterem İzmirliler ve çevre halkının, asil hemşerilerimin gösterdikleri derin üzüntüleri, yüksek heyecanı minnettar kalarak öğreniyorum. Çok duygulandım. Asil milletimizin beni ne kadar sevdiğini biliyorum. Bu gösteriler, bana olan sevginin, şefkatin, özellikle ortak ülkümüze olan bağlılığın yüksek derecesini doğrulayan yeni bir delildir. Teşekkür borçluyum, mutluyum. Beni öldürürlerse vatandaşlarımın intikamımı alacaklarına güveniyorum. Ben ölürsem bile soylu ulusumun beraber yürümekte olduğumuz yoldan ayrılmayacağına inancım vardır. Bu nedenle gönül rahatlığı içindeyim. Düşmanlarımız istedikleri kadar düşündükleri iğrenç çarelere başvursunlar. Onların son güçleriyle yapacakları davranışlar bizim devrim ateşimizi söndüremez.

Onların, kendilerini zarara ve zaman zaman da milleti üzüntüye sokan akılsızlıklarına acıyorum. Cumhuriyet Hükümetimizin demir pençesi ve İstiklâl Mahkemesinin adaletli eli duruma tam olarak hâkim bulunuyor. Sayın halka, onun adaletli kararlarını soğukkanlılıkla beklemelerini tavsiye ederim.

Yaşasın Millet! Yaşasın İnkılâplarımız” demiştir.

22 Haziran 1926 günü, Cumhurbaşkanı, İzmir’den ulusuna ikinci kez bildiri yayınlayarak, halkın devrimleri koruma konusunda ne kadar titiz olduğunun yapılan bu mitinglerle ortaya çıkmış olduğunu belirterek, şunları söylemiştir: 

“...Benim şahsımdan çok devletin varlığına yönetilmiş olduğu beliren gizli politik düzenler karşısında tüm ulusun duyduğu, pek ağır başlı ve soylu bir şekilde gösterdiği temiz duygular beni avutmaktadır. 

Bu gösteriler, inkılâp ülkümüzün, bütün ulusça, canı gibi koruduğuna parlak ve güçlü bir belge olmaktadır. 

Bu itibarla istiklâl için milletin saadet ve refahı namına hissetmekte olduğum emniyet ve itimadı millet önünde beyan etmekle büyük bir onur ve sevinç duymaktayım. 

Bu gösteriler sırasında muhterem ve soylu milletimiz tarafından şahsım hakkında lütfen belirtilen samimi ve kalbi candan muhabbetten doğan derin şükranlarımı alenen ifaya açıkça duyururum.”

Cumhurbaşkanı’na yurdun birçok yerinde suikast planlanmıştır. Bu çabalar, yapım zorluğu içinde ertelenirken, çok sevdiği İzmir’de planlanan suikast da gerçekleşmemiştir.

Bu görüşten hareket eden İstiklal Mahkemesi, bütün ‘Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’ Milletvekillerini ve muhalefetteki bütün etkili İttihatçıları tutuklama kararı vermiştir. 

26 Haziran 1926 tarihinde, Millî Sinema Salonu’nda çalışmalarına başlayan İzmir İstiklâl Mahkemesi, sorgulamalarını süratle tamamlamıştır. Suikastçılardan Kara Kemal Bey kaçmış ve sonra intihar etmiştir. Eski Ankara Valisi Abdülkadir Bey de Avrupa’ya kaçarken yakalanmış ve tutuklanmıştır.

13 Temmuz’da, İstiklal Mahkemesi, davanın İzmir bölümünü karara bağlamış, on üç kişi için idam kararı vermiş ve idam kararları İzmir’de yerine getirmiştir. Kâzım Karabekir, Ali Fuat Paşalar ile bazı kişilerin suçsuz oldukları anlaşılmış ve serbest bırakılmıştır. 20 Kasım 2022

Ahmet Gürel

Atatürk Araştırmacısı


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler