Cinayet davasında ilk kez konuşan Sinan Ateş’in ailesi, Yönter ve Yalçın’ı işaret etti: MHP’lilerin ismini verdi

Dördüncü duruşma öncesi ‘Senaryoları dinledik, sıra gerçeklerde’ diyen Ayşe Ateş mahkemede cinayetten MHP’li ve Ülkü Ocakları yöneticilerini sorumlu tuttu.

Yayınlanma: 05.07.2024 - 04:00
Cinayet davasında ilk kez konuşan Sinan Ateş’in ailesi, Yönter ve Yalçın’ı işaret etti: MHP’lilerin ismini verdi
Abone Ol google-news

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davası kapsamında tutuklu 22 sanığın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kampüsü’nde yargılanması sürüyor. Davanın ilk üç duruşmasında 22 sanık ve 19 sanık avukatı savunmalarını yaptı.

ÇEP’E BAŞKANDAN UYARI

Mahkeme başkanı, azmettirici olarak yargılanan sanık Doğukan Çep’in dünkü duruşmada şikâyetçi tarafına yönelik yaptığı baş hareketleri nedeniyle uyardı. Mahkeme başkanı, “Doğukan Çep’in tuvalet ihtiyacı için jandarma eşliğinde getirilip götürülürken, müşteki tarafında oturan izleyicilere yönelik tehdit anlamına gelecek baş sallama hareketleri yaptığı görülmüştür. Doğukan Çep uyarılmıştır” dedi. Doğukan Çep itiraz etmek isteyince; “Anladın değil mi Doğukan? Tamam! Otur yerine” uyarısında bulundu.

‘İPİMİ ÇEKTİLER, BABAMA SÖYLEME’

Davanın dünkü duruşmasında sanık avukatları savunmalarını tamamlamasının ardından şikâyetçi ifadelerinin alınmasına geçildi. Bu kapsamda konuşan ilk şikâyetçi Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş oldu. Oğlunun tehditler aldığını ileri süren Saniye Ateş, “Bir gün çelik yelekle yanıma geldi. Bana ‘Benim ipimi çektiler. Babama söyleme’ dedi. Belki korurlar diye düşündüm. Oğlum 12 yıl İsmet Büyükataman’ın (MHP Bursa Milletvekili) danışmanlığını yaptı” dedi.

‘ÖLDÜRÜLMEK İÇİN Mİ BAŞKAN YAPILDI?’

Saniye Ateş, Sinan Ateş’in eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’in öldürdüğü iddia edilen Emrullah Kaplan’ın abisiyle telefonda görüştüğünü anlatarak, “Oğlum, ‘Senin abinin kanı bende değil. Onun kanını Olcay Kılavuz (eski MHP Mersin Milletvekili), Ahmet Yiğit Yıldırım (Ülkü Ocakları Genel Başkanı), Semih Yalçın (MHP Genel Başkan Yardımcısı) ve İzzet Ulvi Yönter’e (MHP Genel Başkan Yardımcısı) sor’ dedi. Anne ben ne yapayım diye bana sordu. Oğlum Devlet Bahçeli’ye (MHP Genel Başkanı) söyle dedi. Ulaşmaya çalıştı, ulaşamadı” ifadelerini kullandı. “Ocakta Devlet Bahçeli’den habersiz çay içilmezdi. Oğlum öldürülmek için mi başkan yapıldı?” diye soran Saniye Ateş konuşmasını sürdürürken fenalaştı. Yakınındakiler müdahale etmeye başlarken Ayşe Ateş, sanıklara doğru, “Bu kadın burada ölürse hesabını sizden sorarım” diye bağırdı. Mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.

‘BİLİNCİ KAPALI YERE DÜŞÜYOR’

Verilen aranın ardından Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in ifadesi alındı. “Bugüne değin senaryolarınızı dinledik. Şimdi başkan gerçekleri dinlesin” diyen Ayşe Ateş, “Burada 4 gün senaryo ürettiler. Hatta ileri giderek, ‘Sinan’ı Selman vurdu’ dediler. Ben size anlatıyım kamera görüntülerini. Kiralık katil geliyor. Sinan’ın belden üstünü hedef alıyor. Sinan bilinci kapalı bir şekilde yere düşüyor. Eray, Sinan’ı öldürmüş oradan kaçmış. Kime ne anlatıyorsunuz? Devletin namusuna leke sürüyorsunuz” dedi.

‘KIZIM SÖZ, KATİLLERİ YAKALANACAK’

Sinan Ateş’in Ülkü Ocakları Başkanlığı’ndan istifa etmesinin ardından aralarında geçen diyaloğu anlatan Ayşe Ateş, “Bana; ‘Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım beni öldürmek için kiralık katil arıyorlarmış’ dedi” ifadelerini kullandı. Sinan Ateş’e saldırının fitilini ateşleyen olayın yakın arkadaşı Çağrı Ünel’e yapılan saldırı olduğunu belirten Ayşe Ateş, “Ben MHP ve Ülkü Ocakları’nın içine sızmış suç çetesini hedef alıyorum. Ünel olayından sonra Sinan’a ‘Bırak bu işleri. Biz memuruz. Kendi başımıza geçiniriz’ dedim. Bana, “Devletim beni korur. Eğer ben öldürülürsem bundan en çok devletim zarar görür’ dedi. Cumhurbaşkanımıza da bunu anlattım, görüşmemizde. Cumhurbaşkanımız bana, ‘Kızım sana söz veriyoruz, katilleri bulunacak’ dedi. Cumhurbaşkanımızın ne sözünden döndüğünü ne de sözünü unutacağını düşünüyorum. Sinan Ateş bazı gazetecileri dövdürdü diyorsunuz. Evet dövdürdü. Karşıma alıp; ‘Sen bir akademisyensin, yakışıyor mu?’ dedim. O da ‘Ayşe ben MHP Genel Merkezinden gelen talimatları yapıyorum. Yapmazsam bana da ceza keselerler’ dedi.

‘YÖNTER VE YALÇIN TALİMAT VERMİŞ’

Ateş, daha önce polise verdiği ifade söylediği ancak daha sonra kızlarının annesiz de kalmaması için söylemediği isimleri açıklamak istediğini belirterek, davaya damga vuran şu açıklamalarda bulundu:

“Ben 4 gündür buraya bakınca umudu kaybettim. Muhtemelen bunların yarısı tahliye olacak. Biz de acımızla yaşayacağım. Ben anladım ki, ben saklasam da beni öldürecekler. Ben ölünce yanımda mezara gitmeden burada kalsın diye anlatacağım. Sinan başkanlıktan ayrılınca bana; ‘Ayşe, İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın beni öldürtmek için Olcay Kılavuz’a ve Ahmet Yiğit Yıldırım’a talimat vermiş. Onlarda beni öldürmesi için kiralık katil arıyorlarmış’ dedi.

‘DEVLET BEY SÖYLEMELİ’

Ayşe Ateş’in açıklamalarının ardından Sinan Ateş’in kız kardeşleri konuştu. Şikâyetçi Selma Ateş Kazancı, “Devlet Bey (Bahçeli) Sinan’ı aradı. ‘Oğlum konuşmamız lazım’ dedi. Sinan odaya geçip konuştu. Devlet Bey’in bir sözü var. Ben biliyorum ama Devlet Bey’in buraya gelip söylemesi lazım” diye konuştu. Şikâyetçi Sevda Ateş Yörükoğlu ise “Sinan’ın katilleri ne Eray ne de Doğukan’dır. Sinan’ı öldüren MHP’nin içindeki bu insanlardır. Bu insanlar arasında (sanıklar için) olaya karışmayanlar da vardır. Onlar da aklanacaktır” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı kız kardeşlerin ifadesinden sonra ara verdi. 

‘BAHÇELİ OĞLUMUN KATİLİNİ BULMALI’

Verilen aranın ardından Saniye Ateş tekrar salona geldi. Saniye Ateş’in ifadesinin alınmasına devam edildi. “Doğukan Çep kızıma bakıyor. Onu da mı öldürmek istiyor? Demek ki, bunların arkasında birileri var ki, bunları rahat yapabiliyor” diyen Saniye Ateş, “Devlet Bahçeli oğlumun katilini bulmalı. Oğlum onun sözünden çıkmazdı. Benim oğlumu öldürtmek için mi Ülkü Ocakları Başkanı yaptı?” diyerek, sorusunu yeniledi.

‘ABİ SİLAH KURULU VER, BİR ŞEY OLMASIN’

Şikâyetçi Selman Bozkurt da olay gününü anlattı. “Sinan Ateş halamın oğlu ve bacanağım olurdu. Abim olurdu. Abi-kardeş hukukumuz öz gibiydi” diyen Bozkurt, olay gününü şöyle anlattı:

“Olay günü sabahı ofise gittik. Yarım saat sonra Ahmet Keçik geldi. Ahmet Keçik abimin öğrencisi olurdu. Abim, ‘Zamanı geldi. Abdest alıp namaza gidelim. Bunlar yine bana tehditlerde bulunuyor. Dikkat edelim’ dedi. Camide bana gel der gibi işaret etti. Yanındaki iki silahtan birini bana vererek, ‘Al şunu belime ağrı yapmasın’ dedi. Çıktığımızda ofise doğru yürümeye başladık. Solda transit bir araç solda normal bir araç vardı. Şahıs (Eray Özyağcı) arabaların arasında çömelik bir vaziyette çıkarak art arda ateş etti. Abim vurulup yere yığılınca ben müdahale etmek isteyince bana da ateş etti. Yaralandım. Abimi de o vaziyette görünce yere yığıldım. Sonra Ahmet, ‘Abi silah kurulu. Ver bir şey olmasın’ dedi. Sonrasında zaten hastaneye kaldırıldım.”

‘KILAVUZ’UN EVİNDE YAKALADIK’

Ateş soruşturmasında görev alan dönemin asayiş şube müdür yardımcısı Kerem Gökay Özay’ın “Sinan Ateş’i azmettiren olarak davada yargılanan Tolgahan Demirbaş’ın sokakta gözaltına alındığına” yönelik çıkan haberler hakkında suç duyurusunda bulundu. Gökay dilekçesinde, “Tolgahan Demirbaş’ı biz dönemin MHP milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde yakaladık” dedi.

‘GİREN 4 KURŞUN ÖLÜMCÜL’

Şikâyetçi avukatları, sanık ve avukatlarının ifadelerine yönelik eleştiri ve itirazlarını dile getirdi. Avukat Şeydanur Tefenni, sanık tarafının “öldürmeye değil, ayaklarından vurmaya gittik” savunmasına yönelik, “Maktulün vücuduna 5 kurşunun girip 3 kurşunun çıktığını otopsi raporundan anlıyoruz. Raporda giren 4 kurşunun tek başına ölümcül olduğu geçiyor. Sağ ayaktan giren kurşunun uyruk kemiğini kırıp damarları zedelediğini, sol ayaktan giren kurşunun da yaşamsal damara zarar verdiği yazıyor. Eray Özyağcı’dan çıkan kurşunlar ölümcül olmuştur” dedi.

‘11 SANIK İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ’

Şikâyetçi avukatı Fatih Güneş ise davanın ilk 3 duruşmasında 11 sanığın ifadesini değiştirdiğini belirterek, “18 aydır konuşulmayan bir konuyu dile getirdiler. Özyağcı, ilk defa ‘Mustafa Kemal’ diye bir arkadaşından bahsediyor. Kim bu Mustafa Kemal, gelsin konuşsun. Bu dosyadan artık siyasetin elini çekmesi gerekiyor. Yapılması gereken, dört başı mamur yeni bir iddianamenin hazırlanması gerekiyor. Buradaki bazı sanıkların suçsuz olduğunu düşünüyorum. Sayıları bende kalsın. Bu talep onlar için de önemli” ifadelerini kullandı.

‘KILAVUZ'UN EVİNDE YAKALADIK’

Sinan Ateş soruşturmasında görev alan dönemin Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Özay’ın ‘Sinan Ateş’i azmettiren olarak davada yargılanan Tolgahan Demirbaş’ın sokakta gözaltına alındığına” yönelik çıkan haberler hakkında suç duyurusunda bulundu. Gökay, dilekçesinde “Tolgahan Demirbaş’ı biz dönemin MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde yakaladık” dedi. Şikâyetçi avukatları, Süleyman Kava ve Ali Yücel duruşmada bu durumu belirterek, Gökay’ın dilekçesinin davaya getirilmesini ve Gökay’ın duruşmada dinlenmesini talep etti. Mahkeme başkanı, duruşmayı bugün saat 09.00’a erteledi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler