Büyüknohutçu cinayeti Türkiye'deki yaşam savunucularını nasıl birleştirdi?

5 yıl önce bugün işlenen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu cinayetinin ardından BBC Türkçe'ye konuşan kızları Emine Büyüknohutçu, cinayetin Türkiye'deki yaşam savunucuları ve iklim aktivistlerini birleştirdiğini ve kararlılıkla davanın peşinden gideceklerini anlatıyor.

Büyüknohutçu cinayeti Türkiye'deki yaşam savunucularını nasıl birleştirdi?
Abone Ol google-news
BBC Türkçe
Yayınlanma: 09.05.2022 - 12:52

"5 senedir odağımı hiç kaybetmedim. Her sabah bu meseleyle uyanıp bununla uyuyorum. Yorulmadım çünkü bir hedefim var, ondan sonra tatlı bir yorgunluk hissedebilirim, belki o zaman yas tutabilirim..."

Sözler bundan tam beş yıl önce Antalya'nın Kızılcık Yaylasındaki dağ evlerinde uğradıkları silahlı saldırıda yaşamını yitiren Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu'nun kızları Emine Büyüknohutçu'ya ait. Emine Büyüknohutçu'nun hedefi "adaletin yerini bulduğundan emin olmak".

BBC Türkçe'ye konuşan Emine Büyüknohutçu, "Belki ömrüm boyunca yasımı erteleyeceğim ama onurla bu davanın peşinden gideceğim. Yorulmadım, onların hak ettiği şeyi yapıyorum" diyor.

Emine Büyüknohutçu, anne ve babası Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu'yu yaşam boyu aktivistler olarak tanımlıyor. Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun daha önce farklı derneklerde yaşam savunuculuğu yaptığını; hatta turizm sektöründe çalıştığı bir dönem "genişçe bir aileye bakmak zorunda olmasına rağmen, Akdeniz fokları ve caretta carettalar için para kazanmayı bir kenara bırakabildiğini" anlatıyor.

Ona göre, çiftin emekliliklerini geçirmek için taşındıkları Kızılcık Yaylası'nda yerel halkı, sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı "ormanı ve içindeki canlıların yaşamını" tehdit eden taş ocaklarına karşı bir mücadeleye girişmeleri bu nedenle sürpriz değildi.

Dava süreçleriyle devam eden bu mücadelede, Büyüknohutçu çifti, cinayet davasında da adı geçen şirkete karşı emsal bir dava kazanmıştı. Emine Büyüknohutçu, bu kararın 13-14 farklı taş ocağını kapattırmak için yeterli olduğunu söylüyor.

Bunun üzerine ilgili şirketin açtığı tazminat davasını da kaybetmesinin ardından çiftin, "tehdit telefonları, taciz ve haneye tecavüzle" yüzleştiğini anlatıyor Emine Büyüknohutçu.

Bundan kısa bir süre sonra çiftin cinayet haberi geldi ve Emine Büyüknohutçu'nun "yasını tutamadan" kendisini içinde bulduğu yeni mücadele süreci başladı.

Emine'ye göre anne ve babasının cinayetlerinden önce aldıkları tehditler "anne ve babamı susturma amacını taşıyordu ama cinayet Türkiye'deki yaşam savunucuları ve iklim aktivistlerini susturma" amacıyla işlendi.

Belki bu nedenle Büyüknohutçu cinayeti Türkiye'de yaşam savunucuları ve iklim aktivistlerinin ortak davası haline geldi.

Cinayetin 5'inci yılında 7-8 Mayıs tarihlerinde çiftin Antalya'daki evlerinin yakınında düzenlenen anma etkinliklerine Türkiye'nin farklı bölgelerinden çok sayıda yaşam savunucusu katıldı.

Ekoloji Birliği tarafından yapılan açıklamada "Aysin ve Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu korkusuzca verdikleri onurlu mücadele ile, açtıkları davalarda, orman katliamına karşı çıktılar. Kar hırsı ile gözleri dönmüş madencilere karşı yaşamı savundular. Büyüknohutçu cinayeti, bugüne kadar ekolojistlere karşı yapılan ilk planlı cinayetlerden." denildi.

Emine Büyüknohutçu ve çiftin avukatları, cinayetin ardında azmettirici olduğu yönünde soruşturmanın derinleştirilmesini talep ediyor. Ancak bu yöndeki tüm başvurularının reddedilmesi üzerine, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle dosyayı 17 Mayıs'tan önce Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşıyacaklarını söylüyor.

Büyüknohutçu: "Ailesi olarak iklim aktivisleriyle birlikte ne karar çıkarsa çıksın peşini bırakmayacağız" diyor.

NE OLMUŞTU?

Antalya'nın Finike ilçesi Gökçeyaka Mahallesi Kızılcık Yaylası Adala mevkiinde dağ evinde yaşayan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu, 9 Mayıs 2017'de evlerinde uğradıkları silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormandaki mermer ocaklarına karşı verdikleri mücadeleyle tanınan çiftin katil zanlısı Ali Yamuç, olaydan bir gün sonra yakalanıp, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Elmalı Cezaevi'nde bir süre yattıktan sonra Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Ali Yamuç'un, 20 Eylül 2017'de intihar ettiği açıklandı. Ali Yamuç'un intiharı sonrasında Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dava sürecinde, olaydan bir hafta sonra tutuklanan Ali Yamuç'un eşi Fatma Yamuç da bir süre sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Çiftin üç kızından Emine Büyüknohutçu, cinayetin ardında azmettirici olduğuna dair Finike Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, soruşturmanın bu yönde derinleştirilmesi talebinde bulundu. Savcılık ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Büyüknohutçu ailesi, savcılığın kararına Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren mahkeme, savcılık kararını onadı ve itirazı reddetti.

Büyüknohutçu ailesi adına çiftin en büyük kızı Emine Büyüknohutçu ve avukatı Tuncay Koç, Büyüknohutçu çifti cinayetinin üstünün örtülmek istendiği belirten bir açıklama yaptı.

Katil zanlısı Ali Yamuç'un tutuklanması ve önce cinayeti üstlenerek 'para için' yaptığını söylediği belirtilen açıklamada, "Bir hafta sonra, katil Ali Yamuç'un eşine bir mektup yazdığı ortaya çıktı. Ali Yamuç'un adıyla yazılmış ve yine onun tarafından imzalanmış mektupta bir mermer ocağı sahibini suçlayarak 'Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. 'Öldür paranı hemen vereceğiz' diye vaatlerde bulunup, neyi bekliyorsunuz? 10 gün içerisinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun' yazıyordu. Bu mektup nedeniyle Fatma Yamuç da cinayete iştirak suçuyla tutuklandı. Ancak soruşturma derinleştirilmedi. Ali Yamuç, gerçekten katil ise kimlerle bağlantısı olduğu ortaya konulmadı, cep telefon kayıtları ayrıntılı araştırılmadı" denildi.

Ali Yamuç'un Alanya L Tipi Cezaevi'ne nakli ve burada koğuşun banyosunda havalandırma penceresine eşofman lastiğiyle kendini astığı belirtilerek, dosyanın 'intihar' denilerek kapatıldığını öne süren Emine Büyünohutçu ve avukat Koç'un ortak açıklamasında, "Büyüknohutçu çiftinin dava dosyasında katil zanlısı Ali Yamuç cezaevinde ölü bulunduğu için hakkındaki dava düşürüldü. Fatma Yamuç hakkında cinayete yardım etmek suçundan 17 Kasım 2017 tarihinde iddianame kabul edilerek yargılama safhası başladı. Ancak Fatma Yamuç, yargılandığı Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinde cinayete yardım etmek suçundan beraat etti. Ancak mahkeme, dosyanın durumuna göre, olası azmettiriciler hakkında ve Fatma Yamuç'un da delilleri kararttığı için suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi" ifadeleri yer aldı.

Büyüknohutçu ailesi olarak mahkeme kararına dayanarak soruşturmanın derinleştirilmesi için Finike Cumhuriyet Savcılığı'na ihbarda bulunulduğu kaydedilen açıklamada, ancak Finike Cumhuriyet Savcılığı'nın, eski görüşlerini tekrarladığı, soruşturmayı derinleştirmediği ve yeni delil toplamadığı, azmettiriciler yönünden 'kovuşturmaya yer olmadığına' karar verdiği belirtildi. İtiraz üzerine dosyanın Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi'ne gittiği ve itirazı değerlendiren mahkemenin de azmettiriciler yönünden hiçbir değerlendirme yapmadan bu kararı onadığı ve itirazı reddettiği dile getirildi.

Ret kararının 18 Nisan 2022'de tebliğ edildiğini belirten Emine Büyüknohutçu ve Avukat Koç, şunları söyledi:

"Maalesef azmettiriciler yönünden yeni soruşturma yapılmadı ve dosya tamamen kapatılmış oldu. Üstelik bu, mahkemenin suç duyurusu kararına rağmen yapıldı. Cinayetlerin üstü baştan beri eksik soruşturmayla örtüldüğü gibi suç ihbarımız da sonuçsuz kalmıştır. Ali Yamuç'un cezaevinde ne şekilde öldüğü, ölümüne kimlerin yardım ettiği de belirlenmemiştir. Kamuoyunda son yıllarda öne çıkan çoğu cinayet gibi Büyüknohutçular davasının üstü de örtülmek istenmektedir. Baştan beri dosyada 'gizli bir el', delilleri karartamaya çalışmıştır. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle dosyayı Anayasa Mahkemesine taşıyacağımızı ve bu dosyanın peşini bırakmayacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız."


BBC Türkçe

İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler