Bütçe Komisyon'unda AKP’li Muş'tan 'basın' dersi: 'Muhabir giremez' dedi, muhalefet vekilleri itiraz etti

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün Adalet Bakanlığı’nın bütçesine geçildi. DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, umut hakkı ifadelerinin ardından MHP’li Feti Yıldız’ın “Umut hakkı suçluların iadesinde uluslararası mahkemeler de büyük engel önümüzde” demesi dikkat çekti. Bu ifadelerin ardından komisyonda söz hakkı alan Yıldız, İtalyan şair ve siyasetçi Dante Alighieri’nin “İlahi Komedyası”ndan örnek vererek “umut hakkının” tarihsel gelişimini anlattı.

Bütçe Komisyon'unda AKP’li Muş'tan 'basın' dersi: 'Muhabir giremez' dedi, muhalefet vekilleri itiraz etti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.11.2024 - 10:48

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün Adalet Bakanlığı’nın bütçesine geçildi. Toplantının açılmasından önce basın tartışması yaşandı. Komisyon Başkanı ve AKP Samsun Milletvekili Mehmet Muş, salonun orta kısmına basının girmesinin yasak olduğunu belirtti. Muhalefet milletvekilleri bu karara karşı çıktı. 

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, “Daha önceki bakanlıklarda serbesti, niye Adalet Bakanlığı'nda yasak. Siz Adalet Bakanlığı'na operasyon mu çekiyorsunuz?” diye sordu. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın itirazlarını sürdürmesi üzerine Muş, “Sayın Ağbaba, ortaya olmaz. Yazılı basın bunlar. Ortası onların yeri değil” dedi. CHP Komisyon Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli söz alarak, “Bütçe görüşmelerinin 20. günündeyiz. Eski köye yeni adet niye getiriyoruz? Halkı ilgilendiren bir konu ve halk merak ediyor. Basının çalışmasının kısıtlanmasını doğru bulmuyoruz” diye konuştu. Ağbaba da "Ya bu muhabirlerden ne istiyorsunuz?" diye sordu. 

''MUHABİRLERİN GÖRGÖREVİ YAZILI TUTANAK TUTMAK''

İtirazlar üzerine Muş, “Burası, ortası çok kalabalık oluyor. Telefonu alan geliyor buraya. Kameralar zaten burada. Muhabirlerin görevi yazılı tutanak tutmak. Muhabirler zaten burada. Onlar da işini nasıl yapacaklarını biliyor. Ama her muhabir kameraman olursa, nasıl yöneteceğiz burayı?" dedi. Söz hakkı alan Ağbaba, “Demek ki bakana bir gareziniz var. Bakanları tutun, bakanlar kamera tutukluyor. Sadece TRT var diyorsunuz. TRT ile çalışmayan kurumlar var. ANKA ve diğer ajanslar ne yapacak?” diye sordu. Bunun üzerine Muş ile Ağbaba arasında şu tartışma yaşandı:

“Muş: Arkadaşlar elinde telefonla oradan oraya koşturuyorlar, böyle bir şey olabilir mi ya?

Ağbaba: Sizin bakana gareziniz var sanırım.

Muş: Maşallah Sayın Ağbaba, hiç laf atmıyorsunuz.”

MUHALEFET İLE MHP ARASINDA TARTIŞMA

Türeli tartışmaların sürmesi üzerine bir kez daha söz hakkı alarak konuşurken, MHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fethi Yıldız, "Kaç dakika konuşacaksın ya" diye laf attı. Bunun üzerine muhalefet sıralarından itirazlar gelerek "Sana mı soracağız kaç dakika konuşacağımızı?” diye soruldu. Tartışmalar sürerken, MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy, "Oturun yerinize" diye bağırdı. Muhalefet ile iktidar sıraları arsında tartışma yaşandı, Muş ara verdi.

Verilen aranın ardından Muş, komisyon toplantısını başlattı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sunumuna geçildi. Tunç, taahhütlü serbestliğe değinerek, “ Sırf ifade almaya yönelik yakalama kararlarından kaynaklı mağduriyetleri gidermek amacıyla taahhütle serbest kalma uygulamasını hayata geçirdik. Bu kapsamda, 392 bin 729 vatandaşımız taahhüt vererek serbest kalmıştır. 2024 yılı içerisinde taahhüt vererek serbest kalan vatandaşımızın sayısı ise 141 bin 135’tir” dedi.

YENİ DÜZENLEME MECLİS YOLUNDA

Şartları yetersiz olan 396 ceza infaz kurumunun kapandığın açıklayan Bakan Tunç, ceza adalet sisteminde yeni düzenlemelerini yakın zamanda TBMM Genel Kurulu’na sunacaklarını açıklayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Düzenleme içinde: Cezaların caydırıcılığı kapsamında, hükümlülerin denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için asgari bir süre ceza infaz kurumunda kalma zorunluluğunun getirilmesi; trafikte yol kesme, alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanma, meskûn mahalde silahla ateş etme, tehdit, kasten yaralama, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama ve taksirle yaralama suçlarının cezalarının artırılması; bilişim sistemleri ve telefonla yapılan dolandırıcılığın önüne geçilmesi var.”

YENİ ANAYASA VURGUSU

Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesi ve yeni anayasadan bahseden Tunç, şu ifadeleri kullandı:

“Strateji Belgemizde temel hak ve özgürlükleri daha da kuvvetlendirecek, toplumda adalet duygusunu daha da güçlendirecek birçok hedef ve faaliyetin yer alacağını ve söz konusu Belgenin kısa sürede Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklanacağını belirtmek isterim. ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu, ülkemizin her alanda yaşadığı gelişmeleri ortaya koyan nihai bir perspektiftir. Bu perspektifin tam anlamıyla hayata geçirilmesi, yeni ve sivil bir anayasayla kolaylaşacaktır. Yeni anayasayı: Hak ve özgürlüklerimizi koruyacak, birlikte yaşamaya dair ortak sözümüzü ve bu topraklar üzerindeki barış ve huzur arzumuzu tesis edecek bir toplum sözleşmesi olarak görüyoruz. Bu anlayışla, millet iradesinin tecelligâhı olan Yüce Meclisimizde yapılacak çalışmalara, Bakanlık olarak gerekli desteği vermeyi bir görev addediyoruz.”

DEM PARTİ’DEN UMUT HAKKI ÇIKIŞI

Bakan Tunç’un sunumunun ardından milletvekillerinin konuşmaları başladı. Bu kapsamda söz hakkı alan DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK’nın elebaşısı Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısı üzerine gündeme gelen “umut hakkına” değindi.

Beştaş, “Umut hakkı konusunda kanun teklifimiz var. Belirli sürelerde mahpusların iyi hallerinin gözden geçirilmesi, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı da var ama maalesef bu konuda hücre cezaları verilerek umut hakkından faydalandırılmıyor. Umut hakkı kabul edilmediği takdirde insanların fiilen ölüm cezasına mahkûm edilmesi demek. Bu nedenle, iç hukukta bunun behemehâl verilen teklifler de dikkate alınarak kaldırılması gerekiyor ve umut hakkının yaşam bulması gerekiyor. Aksi hâlde Türkiye idam cezasını, ölüm cezasını kaldırmamış gibi olacak” dedi. 

MHP’Lİ HUKUKÇU KURUMAYDAN DANTE’Lİ ‘UMUT HAKKI’ SAVUNMASI

Beştaş, umut hakkı ifadelerinin ardından MHP’li Feti Yıldız’ın “Umut hakkı suçluların iadesinde uluslararası mahkemeler de büyük engel önümüzde” demesi dikkat çekti. Bu ifadelerin ardından komisyonda söz hakkı alan Yıldız, İtalyan şair ve siyasetçi Dante Alighieri’nin “İlahi Komedyası”ndan örnek vererek “umut hakkının” tarihsel gelişimini anlattı.

Yıldız, “Dante, İlahi Komedya'yı yedi yüzyıl önce yazdı. Yedi yüzyıl önce Hristiyan âlemi, bugün olduğu gibi, İslam'a hem ideolojik hem de fiilen savaş açmıştı. Dante'nin, döneminin İslam düşmanlığını, yoğun kültürel ideolojisi altında bu İlahi Komedya'yı yazdığını biliyoruz. Bu savaşın temelinde, İslam kültür ve medeniyetinin yeryüzüne yayılarak İslam adaletine karşı duyulan Batı'daki korku vardı. Dante'nin İlahi Komedyasında cehennemin kapısında ‘Ey oraya girenler, buradan içeri girenler, her türlü ümidi geride bırakın’ yazılıdır. Bizim medeniyetimiz, hukuk sistemimiz, bu düşünceyi hiçbir dönemde alkışlamamıştır ve benimsememiştir. İnfaz Kanunu'muzda birçok değişiklik yapılmış, çok söylendiği gibi, yamalı bohçaya dönmüştür, yeniden ele almak şarttır” dedi.