Bornova'da enerji nakil hatlarında risk büyük

İzmir'in Bornova ilçesine 10 kilometre uzaklıkta bulunan 500 nüfuslu Eğridere mahallesinde 2019 yılının Ocak ayında yağışların ardından meydana gelen heyelanda bir ev yıkılmış, 11 binada ise hasar oluşmuştu.

Daha sonra AFAD tarafından yapılan teknik inceleme sonucunda mahallenin bir kısmı boşaltıldı.

Cumhurbaşkanlığı Eğridere'deki 248 bin metrekarelik alanı "afete maruz bölge" ilan etti. 

Eğridere Mahallesi'nde 3 yıl önce yaşanan heyelanda evleri zarar gören hak sahiplerine ise TOKİ tarafından tek katlı müstakil binalar yapılmaya başlandı.

Konut geri ödemeleri hakkında bölge halkının sıkııtları var. Bu konuda ilgililere gerekli bildirimleri yapıyorlar.

Fakat bugünkü yazım bölgedeki Enerji Nakil Hatları (ENH) ile ilgili...

Neden mi?

Çünkü köylüler için yapılan çelik konstrüksiyon evler enerji nakil hatlarının hemen altında.

Bu durum da büyük bir risk oluşturmakta.

Esas soru şu:

Yetkililer yerleşim alanına çok yakın bu hatlar için ne düşünüyorlar?

Çünkü enerji nakil hatları değişen küresel iklim koşulları dikkate alınarak tasarlanmalıdır. 

Bu nedenle ülkemizin standartların güncellenmesi bakımından geç kalmaması lazımdır.

Enerji nakil hatları hasar meydana geldikten sonra değil, hızla gelişen teknolojik imkanlardan faydalanılarak sistematik bir planlama ile bilimsel hesaplamalara dayalı iyileştirme ve güçlendirme yöntemleri dahil edilerek güncellenmelidir. 

Enerji nakil hatları kaynaklı tahribatın potansiyeli göz önüne alındığında, güzergâhın toprak altından geçirilmesi en sağlıklısıdır.

Her bir enerji üretim, iletim veya dağıtım hattı için, bir risk analizinin ve  değerlendirmesi yapılmalı, hasarın minimum seviyede tutulması yönünde alınacak önlemlerin ve uygulamaların tespit edilmesi ve bu kriterlerin denetlenmesi gerekmektedir.

Risklerin açık bir şekilde görülmesi sağlanarak, risk bazlı güvenlik tedbirlerinin alınması, kapsamlı bakımların ve onarımların, günümüz şartlarına uygun güçlendirme uygulamalarının hayata geçirilmesi önem arz etmektedir.

Risk izleme, rutin bakım ve değişen koşullara adapte sistemleri tasarlanmazsa felaketler kaçınılmazdır. 

Görünen o ki  ülkemizde enerjiye olan ihtiyacın katlanarak artması sonucunda yüksek bilgi, öngörü ve planlama gerektiren enerji sistemlerinin işletilmesinde; fizibilite, tasarım, uygulama ve sürdürülebilirlik çalışmalarının reel bir biçimde yapılması şarttır. 

Tüm bu süreçler için risk optimizasyonunun sağlanması ise kaçınılmaz bir durum olarak ortaya çıkmaktadır.

Eğridere'de yaşanan durum da böyledir.

Enerji nakil hatlarındaki potansiyel riskleri günümüz teknolojisinin sunduğu imkânlar ile ya asgari seviyelere indirgenmeli ya da mevcut yerdeki hatlar başka bir yere taşınmalıdır.

Bu kapsamda işletmelerin kar optimizasyonu tercihi yerine risk optimizasyonu tercihi yani köylülerin sağlığı düşünülmelidir.

Bu hatlara fiziki müdahele belki maddi olarak yıpratıcıdır.

Lakin yaşanacak çevre kayıplarını yerine koymak ise yıllar alacaktır. 

Eğridere halkının bu süreci takip etmesi elzem bir gerçekliktir.

Eğer gelecekte sağlıklı bir Eğridere görmek istiyorlarsa...