Boğaziçili öğrencilerin davasında usulsüzlükler zinciri: Avukatlar duruşma tutanağını bile göremedi

Kayyum rektör Naci İnci’nin şikayetiyle 14 Boğaziçili öğrencinin yargılandığı davada hâkim, öğrencilerin avukatlarını azledip salondan çıkarmak istedi. Davanın duruşması ertelenirken avukatlar, duruşma tutanağının verilmemesi üzerine yaşananları tutanak altına alıp salonunun önünden ayrıldı.

Yayınlanma: 21.03.2022 - 20:58
Boğaziçili öğrencilerin davasında usulsüzlükler zinciri: Avukatlar duruşma tutanağını bile göremedi
Abone Ol google-news

Kayyum rektör Prof. Dr. Naci İnci'nin şikâyetiyle 94 gün boyunca tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen dahil olmak üzere 14 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin yargılandığı davanın ikinci duruşması 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin “2911 sayılı Kanuna muhalefet”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “görevi yaptırmamak için direnme” ve “kara ulaşım araçlarını kaçırma/alıkoyma” suçlamalarıyla yargılandığı davada duruşma hâkimi ile Boğaziçili öğrencilerin avukatları arasında tartışma yaşandı. Hâkimin avukatları azletmesi ve İstanbul Barosu'ndan yeni avukat talep etmesi gerginliğe neden oldu. Davanın ertelendiği bildirilirken öğrencilerin avukatları, duruşma tutanağının verilmemesi üzerine yaşananları tutanak altına alıp salonunun önünden ayrıldı.

“USÜLE AYKIRI”

Duruşmayı, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, Yunus Emre, Ali Mahir Başarır ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da izledi. Öğrencilerin avukatlarından Baran Kaya, duruşmada yaşananlara ilişkin Cumhuriyet'in sorularını yanıtladı. Kaya yaşananları şu şekilde anlattı:

"Bu durum aslında beklenmedik bir süreçti. Bu dosyanın bugün kâğıt üzerinde üçüncü ama aslında ikinci duruşması yapıldı. İlk duruşmadan sonra Berke ve Perit serbest bırakıldılar. İlk duruşmadan yaklaşık üç gün sonra mahkeme hiç kimseye haber vermeden rekör İnci ve özel güvenliklerin dinlendiği bir duruşma açtı. Biz de bunu UYAP sistemi üzerinden öğrendik. Avukat Ömer Kavili bu konuyla ilgili itirazda bulundu. CMK’de, "aradaki duruşmanın yapılmamış sayılmasına karar verilmesi, tekrarlanması gerektiği ve eski haline iadesi hükmü vardır; onu talep etti. Mahkeme de 'itirazınız alınmıştır' dedi. Ancak bu usule aykırı... Normalde böyle bir talep aldığında hâkim bu talep hakkında bir karar vermeli. Avukat Kavili ısrar edince, hâkim duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle avukatın duruşmadan kolluk marifetiyle çıkarılmasına karar verdi. Bunun hukuka uygun olmadığını söyledik. Hâkim duruşma salonundan çıktı. Polis geldi, bir tartışma ve hafif arbede yaşandı. Polisin uzaklaşmasıyla beraber biz de avukatlar olarak tutanak tuttuk. Kavili de duruşma salonundan çıktı. Hâkimin gelmesini bekliyorduk ancak gelmedi. Daha sonra izleyicilerin çıkması gerektiği söylendi."

"HERHANGİ BİR KARAR YOK"

"Hâkimin en başta açık duruşma yapılacağına karar verdiğini, bu kararı değiştirirse izleyicilerin çıkacağını söyledik" diyen Kaya, sözlerine şöyle devam etti:

“Yarım saat bekledikten sonra hâkim salona girdi ve 'avukatların da salondan çıkarılmasını, yerlerine barodan avukat atanmasına karar verdiğini' söyledi. Biz bunun kabul edilemez olduğunu dile getirdik ama hâkim salondan çıkmıştı. Mübaşir gelerek duruşmanın öğleden sonra 14.30'a kadar ertelendiğini söyledi. Biz bu durumu da tutanak altına aldık. Ardından mübaşir sadece yargılanan öğrencilerin duruşma salonuna alınacağını söyledi. Ne avukatların ne milletvekillerinin ne de izleyicilerin duruşma salonuna alınmayacağını söyledi. Hatta bununla ilgili bir tartışma oldu. Mübaşir duruşma salonu önünde yoklama yapacağını söyledi. Biz yoklamanın duruşma salonu içerisinde hâkim tarafından yapılabileceğini söyledik. Daha sonra özel güvenlik amiri olduğunu düşündüğümüz bir kişi gelerek duruşmanın ertelendiğini söyledi. Kalemler bize hâkimin yazdığını söylediler ama bununla ilgili herhangi bir karar yok."

"DAHA DA SERTLEŞME VE OTORİTERLEŞME EĞİLİMİ GÖSTERDİ"

Naci İnci ve özel güvenliklerin haber verilmeden dinlenmesinin, problemlerin başlangıcı olduğunu ifade eden Avukat Kaya, "Çünkü bir ceza yargılamasında esas olan tarafların duruşma salonu içerisinde aynı anda dinlenmesidir. Bir de onlar bize karşı, 'bu öğrenciler suç işledi iddiasında' bulunuyorlar. Aynı zamanda olayda tanık sıfatları da olduğu için onlara soru sorabilmemiz, derinleştirmemiz gerekir. Ama zaten en başında bu yapılmadı. Mahkeme bunu bizden kaçırdı ve usule uygun olmayan şekilde yaptı. Normalde bunu eski haline getirmesi beklenir, fakat orada bir duygusal kırılma mıydı hâkimin yaşadığı bilemiyorum, bunu yapmak yerine duruşma içerisinde bir tür daha da sertleşme ve otoriterleşme eğilimi gösterdi" diye konuştu.

"TARAFSIZLIK KONUSUNDA AÇIK BİR ŞÜPHE YARATIYOR"

"Biz sorguladığımızda oradaki birçok çelişkiyi de açığa çıkarabilecektik. Bir tarafıyla aslında rektör de öğrencilerin karşısına çıkmak istemiyor" ifadelerini kullanan Avukat Kaya, "Mahkeme de onlara bunu sağlıyor. Bu taraf tutmak demektir. İki taraftan birisinin arzuları doğrultusunda, usullere aykırı olacak şekilde hareket etmektir. Tarafsızlık konusunda açık şüphe yaratan bir şey” dedi.

Süreçle ilgili değerlendirmede bulunan öğrencilerin avukatı Kaya, "Ömer Kavili duruşma salonundan çıktıktan sonra bu sefer ‘seyircileri de istemiyorum, avukatları da istemiyorum’ dedi. Bir sonraki aşamada da herhalde sanıklarında olmadığı sadece hâkim ve savcının beraber karar verebileceği bir yargılama yapılacak diye bekledik" ifadelerini kullandı.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler