Bodrum Belediyesi’nden Orman Genel Müdürlüğü’ne ‘Akbelen’ davası

Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’nin (YK Enerji) Muğla Milas’taki iki termik santraline kömür sağlamak amacıyla genişletilmek istenen kömür madeninin İkizköy’deki  Akbelen Ormanını yok etmemesi için İkizköylülerin mücadelelerin 500 gündür sürüyor. 

İkizköylüler’in direnişine destek veren Bodrum Belediyesi, ülkenini en önemli turizm destinasyonlarından biri olan ilçenin susuz kalmasına neden olacak bir sonuca yol açmasının ciddi kamusal zarar oluşturabileceği gerekçesiyle Akbelen Ormanı’nı YK Enerji’ye tahsis eden Orman Genel Müdürlüğü’ne dava açtı. 

RAPORLU İTİRAZ

Akbelen Ormanı’nda yapılması planlanan madencilik faaliyetinin Bodrum’un içme suyu kaynağı su kuyularını olumsuz etkileyeceğini aktaran ‘TKİ Geli-Akbelen Karacahisar ( Milas-Muğla) Linyit Sahaları ve Yakın Dolayındaki Hidrojeolojik Koşulların Mevcut Verilere Dayanılarak Linyit Madenciliği ve Bodrum İçme Suyu Kuyuları Açısından Değerlendirilmesi’ raporunu ve “2013 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından Hacettepe Üniversitesine hazırlatılan raporu dava dilekçesine eklendi. 

Dava hakkında açıklama yapan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Akbelen mücadelesini yalnızca bir su mücadelesi değil aynı zamanda bir yaşam mücadelesi olarak gördüklerini belirtti.

"SUYUMUZU MİLAS'TAN ALIYORUZ"

Bölgedeki termik santral ve kömür madenlerinin sadece su kuyularını değil; bütün ekosistemi, biyolojik çeşitliliği, yaban hayatını, köylülerin yaşam ve kültürünü, tarihini de tehdit ettiğini belirten Aras, “Köyler yerinden taşınıyor, asırlık çam ağaçlarımız yok ediliyor, zeytincilik ve arıcılık gibi önemli geçim kaynakları insanların ellerinden alınıyor. Bunlar arasında en önemli konulardan biri de su kaynakları. Akbelen Ormanı’nda açılması planlanan kömür madeni sebebiyle yalnızca Bodrum’un değil, o bölgedeki büyük bir kesimin içme suyu kaynakları yok olma tehlikesi altında. Bodrum çok önemli bir turizm merkezi ve yarımadamız su fakiri bir yarımada. Bu nedenle suyumuzu daha çok Milas ilçesinden alıyoruz. Barajlardan gelen sert sular Karacahisar-Çamköy havzasından gelen yer altı sularıyla paçallanarak Bodrum halkının su ihtiyacı karşılanıyor. Son zamanlarda zaten Bodrum olarak büyük bir göç alıyoruz ve bu gidişle su arzında bir sıkıntı yaşayacağımızı ön görüyoruz. Aynı zamanda iklim krizi etkilerini hep beraber yaşamaya başladık, orman yangınları ve kuraklık gibi ciddi sonuçlarla. O yüzden fosil kaynaklardan kurtulma ve suyumuza sahip çıkma konusunda çok önemli bir noktadayız” dedi.

“TOPYEKÜN MÜCADELE”

Hukuki mücadelelerine başladıklarını duyuran Başkan Aras, “Bu mücadele yalnızca Akbelen'de yaşayanların mücadelesi değil, topyekün bir mücadele. Yerel yönetimlerin bu konuda büyük bir önemi olduğunu düşünüyorum. Bilimsel verilere dayanarak yerel yönetimler tarafından başlatılan hukuki mücadelelerle birlikte bu tür yaşam mücadeleri daha çok dikkate alınıyor. Biz de bu konuda arkadaşlarımızın, vatandaşlarımızın yanına omuz omuza yaşam mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

AV. ATAL: BODRUM SUSUZ KALACAK

İkizköylülerin gönüllü avukatlarından biri olan İsmail Hakkı Atal ise “2013 yılında TKİ'nin Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümüne hazırlattığı raporda Akbelen ormanı altındaki kömür yataklarının bir set olarak durduğu ve bu sayede Çamköy ve Karacahisar alt su havzalarının suyunun Bodrum su kuyularına aktığı belirlendi.Yani Akbelen giderse Bodrum susuz kalacak. YK Enerji’nin ortaklarından biri olan 5'li çeteden LİMAK'ın yıllık 200 milyon TL kazancı için Bodrum'un yıllık 5 milyar dolarlık turizm geliri yok olabilir” diye konuştu.

KÖYLÜLERDEN BAŞKAN ARAS’A TEŞEKKÜR

500 gündür Akbelen Ormanı için çadırlı nöbet tutan İkizköylüler ise Bodrum Belediyesi’nin açtığı davaya ilişkin “Mücadelemizin başından beri Bodrum Belediyesi’nin her türlü desteğini yanımızda hissettik. Haklılığımızdan aldığımız güçle başlattığımız ve sürdürdüğümüz direnişte çok kritik bir noktadayız. Bu noktada Bodrum Belediyesi’nın attığı bu adım, mücadelemize can suyu oldu. Biliyoruz ki bu çabalar bir gün karşılığını bulacak, yaşam kazanacak.” dedi.