Belediyelerin başı kamulaştırmasız el atma davalarının borçlarıyla dertte
Belediyeler, bütçelerinin önemli bir bölümünü kamulaştırmasız el koymayla açılan davalar nedeniyle oluşan borçlara ayırıyor. Bu davalardan doğan tazminat borcu bütçe gelirinin yarısını aştığında belediyeler bütçelerini yönetmekte zorlanmaya başlıyor.
Antalya’da Muratpaşa Belediyesi de bunlardan biri. Özel bütçeye tabii olan belediyeler diğer kamu kurumlarından farklı olarak bütçelerinin çok üzerinde olan ödemeleri yapamadıkları için haczedilme riskiyle karşı karşıya. Sorunun çözümü için ortaya konulan önerilerin hayata geçmesi bekleniyor.
BORÇSUZ BELEDİYE NASIL TÜRKİYE’NİN EN BORÇLU BELEDİYESİ HALİNE GELDI?
Muratpaşa Belediyesi’ni neredeyse Türkiye’nin en borçlu belediyesi haline getiren sorunun kaynağı 40 yıl öncesine uzanıyor. ‘Antalya Belediyesi’ döneminde, yani, henüz ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi oluşmadan önce, yapılan imar planlarında, o gün için yüzde 35 olan Düzenleme Ortaklık Payı (kamusal hizmet için taşınmaz sahibinden bedelsiz olarak alınan kısım) limit aşıldı.
İmar edilen her bin metrekare taşınmazından kamusal hizmetler için en fazla 350 metrekare ayırma limiti varken, o dönemki planlarla 450-500 metrekare alan yollar, eğitim, sağlık ve spor tesisleri, parklar, ibadethaneler için ayrıldı. Bu alanlara da kamulaştırmasız el atma, yani kamulaştırma işlemi yapmaksızın veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamaksızın özel mülkiyete tabii bir taşınmaza fiilen ve sürekli olarak bir tesis yapmasına ya da imar planlarında kamu yararına tahsis edildi.
40 YIL ÖNCEKİ İMAR PLANLARINDAN KAYNAKLI DAVALAR
Sürecin sonunda yasal limiti aşan kısmının ‘kamulaştırma’ bedeli, Muratpaşa Belediyesi’nden talep edilmeye başlandı. Sonuç olarak son 10 yılın mali tablolarına göre, Türkiye’nin en borçsuz belediyelerinden biri olan Muratpaşa Belediyesi kamulaştırmasız el atma davalarından doğan tazminatlar nedeniyle Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden biri haline geldi.
SORUN SADECE MURATPAŞA BELEDİYESİ’NİN DEĞİL
Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalar sonucu oluşan borçlar sadece Muratpaşa Belediyesi’nin sorunu değil. Muratpaşa Belediyesi’nde diğer belediyelerden farklı olarak sorunun ve borcun bu kadar çok büyümesinin nedeni, Antalya’nın merkez belediyesi olarak kentin en değerli arazilerine 40 yıl önce kamulaştırmasız el atılan alanın yönetiminde olması ve davalar nedeniyle ortaya çıkan borç miktarının neredeyse belediyenin yıllık bütçesine yaklaşması.
Türkiye’nin en büyük bütçesine sahip belediyelerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi kamulaştırmasız el atma davaları için 2022 yılında yaklaşık 59 milyar TL bütçesinin 1 milyar 768 milyon TL’sini kamulaştırmasız el koyma işlerine ayırdı. Antalya Muratpaşa Belediyesi de 7 yıldır bütçesinin yüzde 10’unu bu borçların ödenmesine ayırıyor. 2024 yılı bütçesi 3 milyar 301 milyon 814 bin lira olan Muratpaşa Belediyesi 2 milyarı aşan borcu ödemekte zorlanıyor.
Türkiye’de iktidar partisi AKP’den, genel oy oranı en düşük olan partinin yönettiği belediyelere kadar yüzü aşkın belediye kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalardan oluşan ve pek çok kez belediyenin bütçesinin, gelirlerinden karşılanamayacak miktarlarda tazminat borç yükü ile karşı karşıya.
Türkiye Belediyeler Birliği Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Yücel Yılmaz’ın Başkanlığı döneminde 2022 yılında sorunu ele alarak raporlaştırılmıştı. Lobi faaliyetleri sonucu 2022’de yasama faaliyetine etki edilmiş, icra takibi başlatılmadan önce idareye başvurulması, icra takiplerinde idareye teminat gösterilmesinin istenmemesini sağlayan kanun maddeleri çıkarılabilmişti.
KURUMLARA KAMULAŞTIRMA İÇİN AYRILAN BÜTÇENİN YETERSİZLİĞİ
Sorunun kaynağında Türkiye’de hiçbir belediye de hatta Karayolları Genel Müdürlüğü ya da herhangi bir bakanlıkta kamulaştırma için gerekli ve yeterli bütçe bulunmaması yatıyor. Sözgelimi kamulaştırılacak alan 10 milyon TL rayiç değere sahip ancak ilgili kamu kurumuna kamulaştırma için ayrılan bütçe 1 milyon TL. Bu durumda kurumlar önce kamulaştırmasız el koyma yoluna giderek ihtiyacı gidecek işlemi yapıyor, imar planları hazırlanıyor, yani okul, hastane, park, cami gibi kamusal yapılar için yer ayrılıyor ve bu yapılar yapılmaya başlanıyor ya da gelecekteki ihtiyaç projeksiyonu için bu alan tahsisle elde tutuluyor. Sonra da özel mülküne el konulan özel ya da tüzel kişilik, el koymanın bedelini talep ediyor, kurumda bu bedelin karşılığı bütçe olmadığı için mülk sahibi dava açıyor ve yıllar içinde faiz yüküyle de kurumun borçları yükseliyor.
BORÇ YÜKÜ YAVAŞLATILMASI DENENDİ, ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL ETTİ
AKP döneminde hukuki kamulaştırma nedeniyle açılan davalar ve bu davalardan başta belediyeler olmak üzere diğer kamu kurumlarının karşısına çıkan borçların önüne geçmek için, Kamulaştırma Kanunu’na geçici 11. Madde ekleyerek, kamulaştırmasız hukuki el atma durumlarında, yani alanın kamuya tahsis edilmesi ancak henüz bir yapının yapılmadan gelecek için boş bırakıldığı durumlarda arazisine el atılan yurttaşa dava açmak için 5 yıl bekleme sınırı koyan bir yasa ile durum nedeniyle ortaya çıkan borç yükü kontrol altına alınma yavaşlatılma yoluna gidildi ancak Anayasa Mahkemesi bu maddeyi iptal etti.
Kamulaştırmasız el koyma karşısında en zor durumda kalan kamu kurumu belediyeler oluyor. Çünkü bakanlıklar gibi genel bütçeye tabii olmayıp, özel bütçeye tabi oldukları için icra işlemleri ile karşı karşıya kalıyorlar. Hukukçular, burada adil olmayan durumun, belediyelerde haczedilecek malın da kamu yararına kamu hizmetinde kullanılan kamu malı olmasından kaynaklı oluştuğuna işaret ediyor.
GENEL BÜTÇEDEN ÖZEL ÖDENEK VE TAKAS SORUNUN BÜYÜMESİNE ENGEL OLABİLİR
Muratpaşa Belediyesi kamu yönetimi ve kamu hukuku uzmanları sorunun çözümü için iki yol öneriyor. Birincisi tıpkı 2B arazilerinde olduğu gibi bir yasa çıkartılarak, genel bütçeden kamulaştırmasız el koyma için özel ödenek çıkartılması. İkincisi ise kanundaki takas imkânı kullanılarak, herhangi bir belediyenin kamulaştırmasız el koyma nedeniyle oluşan borca karşılık Türkiye’nin herhangi bir yerindeki kamuya ait bir arazinin ya da gayrimenkulün verilmesi. Böylece kamulaştırmasız el koyma nedeniyle mülkünden olan davacının mağduriyeti tatminkâr ve hızlı bir şekilde tazmin edilebileceği görüşündeler.
CHP Yerel Yönetimler biriminin sadece CHP’li belediyelerin değil tüm başka partilerin yönetimindeki belediyelerin önünde duran bu devasa sorunun çözülmesi için geliştirilen önerileri bir araya toplayarak Cumhurbaşkanlığı’na sunulduğu öğrenildi.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- Soğuk havada TIR kuyruğu 30 kilometreyi geçti
- 'Ev hapsi' kararının ardından ilk kez konuştu
- Öğrencisinin Suriye'de Bakan olduğunu öğrendi
- 190 milyon dolarlık dev rövanşta kazanan belli oldu!
- İstanbul Barosu hakkında soruşturma!
- Evini kiraya verecekler için geri sayım