Başsavcılıktan Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç'ın serbest bırakılmasına itiraz

Yasadışı bahis operasyonu kapsamında diğer 14 şüpheliyle birlikte dün gözaltına alınan Mehmet Ali Erbil ile Serdar Ortaç, Emniyet'teki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirilmişti. 

Savcılığa ifade verdikten sonra Erbil ile Ortaç dahil 16 şüpheli, tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilmişti. Mehmet Ali Erbil ile Serdar Ortaç, ev hapsi şeklinde adli kontrol şartıyla salınmıştı.

12 TUTUKLAMA

Şüpheliler İbrahim Yılmaz, Emirhan Karuç, Aleyna Göreci, Emircan Çelik, Ramazan Karkin, Aleksandr Menshikov, Muhammed Sümertaş, Esma Sözen, Soner Kabakçı, Yağmur Şifa Yaprak, Sefa Caner Sarıçam ile Muzaffer Zorbey Erkoçlar tutuklanmış, Doğukan Demirtaş ile Fuat Emre Nalbant ise imza ve yurt dışı çıkıl yasağı şeklinde adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

BAŞSAVCILIK İTİRAZ ETTİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Mehmet Ali Erbil ile Serdar Ortaç hakkında ev hapsi şeklinde adli kontrol uygulanması kararına itiraz etti. Başsavcılık, Erbil ile Ortaç'ın tutuklanmalarını talep etti.

ERBİL'İN AVUKATINDAN CUMHURİYET'E DEĞERLENDİRME

Mehmet Ali Erbil'in avukatı Mehmet Gençoğlu, müvekkilinin ev hapsine yapılan itiraza ilişkin Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, "Soruşturma savcısı bugün, müvekkilim Mehmet Ali Erbil'in, yurt dışına kaçma şüphesi bulunduğu ve üzerine atılı suç teşkil eden eylemlerini yurt dışında da devam ettirebileceği gerekçesiyle İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliği'nin tutuklama talebinin reddine dair kararına itiraz etmiştir" dedi.

"HUKUKİ TEMELİ SORGULANMALI"

Avukat Gençoğlu, değerlendirmesinde, "Ne var ki, dün itibarıyla aynı karar kapsamında müvekkilim hakkında 'konutu terk etmeme' adli kontrol tedbirinin yanı sıra, 'yurt dışına çıkış yasağı' şeklinde bir adli kontrol tedbiri de zaten uygulanmış bulunmaktadır. Müvekkilim, hem soruşturma öncesinde hem de dün akşam, sorgusunun tamamlanması akabinde yasa dışı bahisi tasvip etmediğini, bu şekilde bir soruşturmada adının geçmesinden dolayı çok üzgün ve pişman olduğunu defaatle dile getirmiştir.  Bu durumda hem yurt dışına çıkışı yasak olan hem de bu eylemlerden dolayı pişman olan müvekkilimin yurt dışına çıkarak üzerine atılı suç teşkil eden eylemlerini devam ettirebileceğinden söz edilemez. Bu kapsamda savcılık tarafından yapılan itirazın hukuki temeli sorgulanmalıdır" ifadelerini kullandı.