Balyoz mağdurları, kumpasın 8. yıldönümünde çağrıda bulundu

 Balyoz Davası kumpasının 8.yılında Kumpas Mağdurları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Kumpasder) yaptığı açıklamada,“Bütün çabalarımıza rağmen bizlere karşı devletin adli gücünü kullanarak tuzak kuran, hukuku hiçe sayan FETÖ’nün sözde hakim, savcı ve kolluk görevlerinin gerçek suçlarından yargılandıklarını görmeyi umut ediyoruz” denildi. Öte yandan Balyoz kumpası sonucu silahla intihar ederek yaşamını yitiren Yarbay Ali Tatar da dün doğum günü dolayısıyla anıldı. 

Kumpasder tarafından yapılan açıklamada Balyoz Davası tutuklamalarının üzerinden 8 yıl geçtiği anımsatılarak “ Uğradığımız hukuksuzluğu, kendimizin ve ailelerimizin çektiği acıları, hayal kırıklıklarını, mesleki geleceğimizin bir çırpıda karartılmasını, yaşamlarını yitiren silah arkadaşlarımızı, şehitlerimizi unutmadan yaralarımızı sarmaya, cezaevi süreçleri ile kesintiye uğrayan yaşamımızı onarmaya çalışıyoruz. 15 Temmuz kanlı kalkışmasında Türk milletine yaşatılan acıların hesabının sorulması ve ülkemizin tekrar Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği hedeflere doğru birlik ve bütünlük içerisinde yönlenmesi için mücadele azmimizi devam ettiriyoruz”denildi. TSK’nın tekrar toparlanmasının ve eski saygınlığı ile caydırıcılığının devam ettirilmesinin umut edildiği açıklamada“Bizlere karşı devletin adli gücünü kullanarak tuzak kuran, hukuku hiçe sayan FETÖ'nün sözde hakim, savcı ve kolluk görevlerinin gerçek suçlarından yargılandıklarını görmeyi umut ediyoruz” Her kim olursa olsun bu hainlerin devletten temizlenmeleri hususundaki beklentilerimizi tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz”ifadelerine yer verildi. 

Kumpasın 8 yılında Cumhuriyet’e konuşan Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar da “Geçen bunca zamana rağmen kumpasların failleri hala gerçek suçlarından yargılanmadığı gibi; devlet kumpaslarla yaşamlarını yitirenler, mesleki gelecekleri, yaşamları altüst edilenlerle ilgili hala bir adım atmıyor. Bütün uyarılara kulak tıkayarak yola devam eden siyasi iktidar, ülkemizin 15 Temmuz Kanlı kalkışması ile bir felaketin eşiğinden dönmesinden sonra kusurunu ‘aldatılmak’ olarak ifade etti. Madem aldatıldınız FETÖ çetesi eliyle yaşananların telefi etmek için bir an önce adım atın” dedi. Kumpas mağduru emekli Kurmay Albay V. Murat Tulga da,“ Balyoz kumpasında darbe planı gibi algılatılan seminere katılan 162 kişiden 51’ sanık olurken, 33 subay ceza aldı. Bu kişilerin büyük bir kısmı sunum dahi yapmadan hedef olurken seminerin koordinasyonunu sağlayan Tanju Poshor sanık dahi yapılmadı. Aynı Poshor, 15 Temmuz’da TRT’yi basan ekibin içinde yer aldı. Bugün hala FETÖ tehdidi devam ediyor. FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulmadığı gibi diğer ayaklarıyla mücadele de ciddi zaaflar gösteriliyor” diye konuştu. 

Doğum gününde unutulmadı 
Kumpas şehidi Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar sosyal medya hesabından kardeşinin fotoğrafını paylaşarak “Doğum günün kutlu olsun Ali” diye yazdı. Eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Kurmay Başkanı Emekli Tuğamiral Turgay Erdağ da Ali Tatar’ın doğum gününü unutmadı. Erdağ, Ali Tatar’ın doğum günü için kaleme aldığı yazıda özetle “Karanlığa teslim olmayacağız elbette, yüreğini ferah tut. Sevgili Ali, doğum günün kutlu olsun. Seni seviyoruz ve her gün daha çok özlüyoruz. Senin işaret ettiğin tehlikeler de yavaş yavaş gerçekleşiyor. Bugünleri görmüş ve zamanında yaşamını feda ederek, cesaretle ifade etmiş olman her gün gözümüzde daha da değer kazanıyor. Karanlığa teslim olmayacağız elbette, yüreğini ferah tut”ifadelerini kullandı.

 

Balyoz davası kapsamında  424 kişinin ifadesi alınırken, 365 kişi hakkında 1.339 sayfalık iddianame düzenlenmiş, 237 kişiye ise verilen cezalar onaylanmıştı. Yargılanan askerlerin 134'ü Deniz, 41'i Hava, 38'i Kara, 24'ü Jandarma Komutanlığına bağlıydı. Dava'nın kovuşturma aşamasında Albay Ali Tarık Akçayaşamını yitirirken, kumpasa karşı tepki gösteren yarbay Ali Tatar ise kendi silahı ile intihar ederek yaşamına son vermişti. Davanın Yargıtay aşamasında ise Albay Halil Yıldız, Kurmay Albay Murat Özenalp ve Tuğamiral Cem Çakmak yaşamını yitirmişti. Öte yandan Balyoz davası kapsamında 10 binden fazla askerin çeşitli uygulamalarla sistem dışına çıkarıldığı belirtilmişti.