Bakan Hulusi Akar’ın asker hastanelerine dair sözlerinin üzerine adım atılmadı

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sağlık sistemi tartışılmaya devam ediyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası  Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) ve Asker hastanelerinin 17 Ağustos 2016 tarihli OHAL Kararnamesi ile kapatılmıştı. Pençe Kilit operasyonunun başladığı 18 Nisan 2022’den 17 Ağustos 2022’ye kadar geçen dört aylık zaman diliminde 64 askerimiz şehit olmuş, şehitlerimizin 37’sinin yaralı olarak ulaştırıldığı hastanede yaşamını yitirmesi tartışma yaratmıştı.

3 AYDA ADIM ATILMADI

Konuya ilişkin haberimizden bir gün sonra açıklama yapan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bu konuda ihtiyacın olduğunu kabul ederek “Hem Cumhurbaşkanımızın çözüm oluşturulması için direktifleri var hem de Sağlık Bakanımızın olumlu yaklaşımları var. İnşallah onları da önümüzdeki günlerde yola koyacağız" ifadelerini kullanmıştı. Bu açıklamanın üzerinden yaklaşık 3 ay geçti. Konuya ilişkin hiçbir adımın atılmazken bu sürede 24 asker ve 5 polis daha şehit oldu. 29 şehidin 21’i ise yaralı olarak kaldırıldığı sivil hastanede yaşamını yitirdi.

CUMHURIYET’İN HABERİNİN ARDINDAN

Konuya ilişkin gazetemize konuşan psikiyatri uzmanı emekli Hava Tabip Yarbay Dr. Semih Dikkatli, “Bu hastanelerde çok uzun yıllarda usta-çırak ilişkisi ile bir kültür oluştu. Savaş alanındaki yaralılara ne yapılması gerektiği yalnızca doktorların değil, sağlık astsubaylarının, hemşirelerin ve sağlık teknisyenlerinin adeta genetiğine işledi” dedi. Konuya bireysel yaklaşım değil bütüncül bir sistem olarak bakılması gerektiğine dikkat çeken Dikkatli, “Bir an önce bu yanlıştan dönülmezse, kültürel aktarımı yapan hocaların el becerisi ve bilgileri kaybolduğunda bu işin telafisi onlarca yıl alacak” ifadelerini kullandı.

“ORTADA HASTANE YOK”

Sorunun başka bir boyutuna değinen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya ise “Bugün askeri hastanelerin devri konuşuluyor ancak ortada hastane yok” dedi. Yalçınkaya, Genelkurmay sağlık sisteminin sağlık sistemine bağlanmasının ardından 33 hastanenin 7 tanesi müstakil kimlikli hastane, diğer 26 tanesi mevcut Sağlık Bakanlığına bağlı hastanenin ek binası olarak kullanıldığına değindi.

“ANCAK 6’SI İADE EDİLEBİLİR”

Konuşmasının devamında konuya ilişkin kapsamlı bilgiler veren Yalçınkaya, “Bağımsız olarak kullanılan 7 hastanesinin bir tanesi de süreç içinde kapatılmıştır. Genelkurmay’dan devralınan 33 hastanenin ancak 6'sının bugün geri iadesi söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı. Ek bina olarak değerlendirilen 26 hastane hakkında da bilgi veren Yalçınkaya şunları söyledi: “Bakanlık o gün darbe sonrası devraldığı askeri hastaneleri bir daha geri iade etmeyecekmiş gibi hastane planlamasına dahil etti, asker hastanelerinde tecrübeli askeri subaylar sağlık emekçileri bu askeri hastanelerden tayinlerini alarak diğer sağlık tesislerine geçirildi. Devir alınan hastanelerin toplam yatak sayısı 5.500 -6.000 arasındaydı, bugün kalan 6 hastanenin yaklaşık yatak sayısı 2.150 civarında. Sadece askeri hastaneler devredilmedi, bu sağlık tesislerine asker yetiştiren akademiler de kapatıldı. Bugün askeri hastanelere hizmet veren akademiler de bulunmadığı unutulmamalıdır.