Son dakika... Azra Gülendam Haytaoğlu'nun katili Mustafa Murat Ayhan cezaevinde yaşımına son verdi
Antalya'da üniversite öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nu (21) öldüren Mustafa Murat Ayhan'ın (49), tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar etti. Ayhan’ın öldüğünden emin olmak isteyen Azra'nın babası Mustafa Haytaoğlu, “Münevver Karabulut olayında böyle bir şüphe oldu. Babası bunu dile getirdi. O yüzden işi sağlama almak için geldim" dedi. Ayhan'ın avukatı Mehmet Ali Başaslan ise “Garip şeyler var. Biz intihar olduğuna inanmıyoruz. Cinayet şüphesi üzerinde duruyoruz" dedi.
Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu’nu öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis yatan emlak ofisi sahibi Mustafa Murat Ayhan'ın Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki tek kişilik hücresinde intihar ettiği belirtildi.
Sputnik Türkçe'den Sertaç Kayar'ın haberine göre dün akşam saat 20.00 sularında intihar ettiği belirtilen Ayhan, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma hastanesine götürüldü. Ayhan’ın hastaneye kaldırılırken yolda öldüğü belirtiliyor.
AZRA’NIN BABASI ÖLDÜĞÜNDEN EMİN OLMAK İÇİN DİYARBAKIR’A GELDİ
Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde intihar eden Mustafa Murat Ayhan’ın (49) öldüğünden emin olmak isteyen Azra'nın babası Mustafa Haytaoğlu, Diyarbakır’a geldi. Diyarbakır Adliyesi’ne gelen ve savcıyla görüşen Haytaoğlu, kızının katilinin öldüğünden emin olduğunu söyledi.
‘KAFAMDA SORU İŞARETİ KALMASIN DİYE GELDİM’
Haytaoğlu, kafasında soru işareti kalmasın diye geldiğini belirterek, şunları anlattı;
"Münevver Karabulut olayında böyle bir şüphe oldu. Babası bunu dile getirdi. O yüzden işi sağlama almak için geldim. Ben ona Allah rahmet eylesin de diyemiyorum, ateşi bol olsun da diyemiyorum. Her şeyi Allah’a havale ediyorum. Onu avukatlar savunamayacak. Orada tek başına. Belasını buldu. Bir nebze de olsa benim yakınlarımın, ailemin çevremin hepsinin yüreğine su serpildi. Ama içimde kalan şu; bize bu iyiliği yaptı, intihar etti.
Keşke çocuğumun kaybolan kafasını, kaybolan ellerini, bazı uzuvlarının yerini söyleyerek kendini öldürseydi. Artık kızımın mezarına çok rahat gitmek istiyorum. Bu haberi duydum, emin oldum ama vicdanımı rahatlatmak için buraya geldim. Herkesten Allah razı olsun. Devlet bize sahip çıktı. Hükümetimiz, memleketimiz sahip çıktı.
CANİ İÇİN ÇOK ŞEYLER KONUŞMAK İSTEMİYORUM
Öldüğünden emin oldum. Konuştum, ailesinin gelip alacağını, başka bir cenazeyi almayacağını öğrendim. Kafam rahat olmazsa burada yatarım, gitmem dedim. Sağ olsun savcı bey beni ikna etti. İkna oldum. Sonuçta inançlı insanlarız. Her şeyden şüphe duymaya gerek yok. Ben sadece emin olmak için geldim ve emin oldum. Cani için çok şeyler konuşmak istemiyorum. Zaten herkes ona gerekli ‘dua’ları ediyor. Kuzumun mekanı cennet olsun. Babasının kendisi için savaştığını gördü eminim. Işıklar içinde uyusun.
Karmakarışık duygular içerisindeyim. Saat 20.00 sularında kesici bir aletle intihar ediyor. Daha sonra ambulansta vefat ediyor. Hastaneye naklediliyor. Tek tek dinledim. Sonuçta biz hayatın içindeyiz. Yalan söyleyecek halleri yok. Emin oldum. Benim kızım bir gazeteci adayıydı. Meslektaşınız olacaktı. Haber yapacaktı haber oldu. Mekanı cennet olsun.”
AZRA'NIN ANNESİ: ADALET YERİNİ BULDU
Azra Gülendam Haytaoğlu'nun annesi Mezide Haytaoğlu (51) ise katil zanlısının cezaevinde intihar ettiği haberini aldıktan sonra kızının fotoğraflarını öpüp ağladı. Adaletin yerini bulduğunu söyleyen Haytaoğlu, "Yavrumun kokusu var diye kıyafetlerini kokluyorum. Kuzum, ciğerim. Yavrum, haberin oldu belki. Adalet yerini buldu kuzum. Rahata kavuştun mu kuzum? Bu gece rahat uyudun mu çiçeğim? Geleceğim biraz sonra yanına kuzum. Öpeceğim, koklayacağım, senden helallik isteyeceğim, beni affet. Affet kuzum, sana bakamadım" dedi.
‘BİRAZ DAHA SÜRÜNMESİNİ İSTİYORDUM’
Ayhan’ın ölümünün kendisini rahatlatmadığını söyleyen Haytaoğlu, “Hak yerini buldu, adalet tecelli etti. Acımızı paylaşan herkesten Allah razı olsun. Benim gibi başka anneler ağlamasın. Caninin annesi benim durumuma düştü mü acaba? Benim çektiğim acıyı anladı mı acaba? İstemem bir annenin üzülmesini ama benim acımı o da çeksin. Benim yandığım gibi o da yansın. Erken gitti kuzum. Biraz daha sürünmesini istiyordum. Biraz daha o inin, mağaranın içinde kalıp acı çekmesini istiyordum. Kafasına vura vura ölsün istiyordum. Güzel olmuş, iyi olmuş. Hiç rahatlamadım ama gene de iyi oldu, güzel oldu" diye konuştu.
AVUKAT KURU: DNA ÖRNEĞİ ALINMASINI İSTEYEBİLİRİZ
Ailenin avukatı Batuhan Kuru ise "Konuyla ilgili titiz bir soruşturma başlatıldı. Aile haberleri duyunca Diyarbakır'a gidip ilgililerden bilgi almaya çalıştı. Henüz resmi bir açıklama yok. Konunun yakinen takipçisiyiz. Ailenin ölüm ile ilgili kuşkusu veya talebi olursa gerekli yasal süreci işleteceğiz. Ailenin talebi dahilinde DNA örneği alınmasını isteyebiliriz" dedi.
'İNTİHAR OLDUĞUNA İNANMIYORUZ'
Mustafa Murat Ayhan'ın avukatı Mehmet Ali Başaslan, ise olayın akşam saatlerinde yaşandığını, ancak gece haberleri olduğunu söyledi. Avukat Başaslan,“Garip şeyler var. Biz intihar olduğuna inanmıyoruz. Cinayet şüphesi üzerinde duruyoruz. Yüksek güvenlikli cezaevinde bir insanın iki bileğini birden kesmesi, tam da sayım saatinde olması mümkün değil. Orası sürekli kamerayla gözetlenen tek kişilik bir koğuş, sürekli devriye gezen gardiyanlar var. Fiziksel olarak iki bileğini kesmesi imkansız" dedi.
'ŞİKAYETTE BULUNACAĞIZ'
Olayın takipçisi olacaklarını belirten Başaslan, “İntihar olsa bile biz mahkemeye müvekkilimin akıl sağlığının yerinde olmadığını, intihara meyilli olduğuna dair raporları sunduk. Bu kişinin göz göre göre ölüme sürüklenmesi adaletin de ayıbı. Bazıları 'ilahi adalet gerçekleşti' diyor. Ne olursa olsun adalette yargılandıktan sonra olay bitmelidir. Bir cinayet var, bunu zaten müvekkil kabul edip pişman olduğunu söyledi. Onun da bir çocuğu var durumu çok kötü. Bu olayın takipçisi olacağız. Cezaevi yönetimi, gardiyanlar, yargılamayı yapan mahkeme hakkında şikayette bulunacağız" diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu’ndan 28 Temmuz 2021 günü evden çıktıktan sonra haber alınamadı. Ailesinin kayıp ihbarı üzerine başlayan arama sonucunda cesedine ait parçalar beş gün sonra Varsak ormanlık alanında bulundu. Cenazesi, 4 Ağustos’ta Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde defnedildi.
Maktulün cep telefonu ile görüştüğü son kişi olan Mustafa Murat Ayhan, “canavarca hisle adam öldürmek” suçundan tutuklandı. Ayhan’a ağırlaştırılmış müebbet ve 16 yıl hapis cezası verildi.
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- TÜPRAŞ'ta patlama: İlk açıklama geldi