Atatürk’ün doğduğu, çocukluğunu geçirdiği bina günümüzde soğuk bir ‘modern müzeye’ dönüşmüş: Ata’nın evinde düş kırıklığı
Selanik’te Atatürk’ün doğduğu ev 10 Kasım’da ziyaretçi akınına uğradı. Ancak bir sorun vardı, Atatürk’ün çocukluğunu anımsatan tarihi doku, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın restorasyonuyla dijital vitrine dönüşmüş. Yeniden gözden geçirilmesi gereken “modern müze var” karşınızda. Müzeye çevrildikten sonra ziyaretçi sayısı 500 binleri bulan Selanik’teki evde, üstüne Mustafa Kemal’in anılarının sindiği eşyalardan artık eser yok.
Selanik’te Aya Dimitri Mahallesi Apostolu Pavlu Caddesi adeta İstanbul’da bir semti andırıyordu önceki gün. Konuşulan tek dil neredeyse Türkçeydi. Çocuklar, gençler, yaşlılar Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 86. yılını doğduğu evde anmak için buluşmuştu. Bu yıl ben de 10 Kasım’da 1924’te Yunanistan’ın Türkiye’ye hibe ettiği ve o dönemden bu yana müze olarak kullanılan evdeydim. Selanik’e Cumhuriyet uçağında, bir kadın pilotvv eşliğinde 1938 nolu uçuşla gidip 1881 nolu uçuşla döndüm.
Atatürk’ün doğduğu, çocukluğunu gençliğini geçirdiği ev her yıl biraz daha fazla ziyaretçi ağırlıyor. Çünkü halk büyük liderine onun ilkelerine sahip çıkıyor. Bu yıl ziyaretçi sayısı 500 binleri bulmuş. Sevginin binlerce nedeni var tabii ki. Ortadoğu gibi belalı coğrafyada kadın hakları, insan hakları, çocuk hakları diyebiliyorsak hâlâ onun sayesinde.
Mustafa Kemal’in çocukluğunu, gençliğini hissedebilmek, yaşadığı ortamı solumak çok değerli. Ben ilk kez 1990’lı yılların başında ziyaret etmiştim bu evi. O tarihte yatak odası, çalışma odası, mutfak, günlük kullanım eşyalarıyla ev yaşanan o günlerin anısını yansıtıyordu.
Bugün ise artık soğuk bir “modern müzeye” dönüşmüş. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2013’te yapıldığı restorasyon sonrası duvarlarda dijital vitrinler, bir yerde anlamını çözemediğim üzerinde “Atatürk bu evde doğdu, İstanbul’da öldü” yazılı bir kürsü, dijital görüntülerle anlatılan tarih ve birkaç fotoğraftan başka bir şey yok.
BAZI EŞYALAR GELMELİ
Üç katlı evi gezen kalabalıkların durup o hikâyeleri ekranlardan izlemesi mümkün oluyor mu? Dün kuyruğa takılarak dolaşmak zorunda kaldığım evde bunun pek de mümkün olmadığını yaşayarak gördüm. Müzenin en ilgi çeken noktası ise tabii ki Atatürk’ün balmumu heykeliydi. Türk ziyaretçilerin Atatürk ile yan yana gelebildiği ve en çok ilgi gösterdiği alan burası oluyor.
Restorasyon sırasında yetkililer Atatürk’ün eski evindeki eşyasının, “Ankara, Samsun ve İznik’teki müzelere dağıtıldığını” açıklamıştı. Atatürk’e ait olmadığı gerekçesiyle kaldırılan eşyalardan bazılarının ise geri getirileceği belirtilmişti.
Türkiye’nin sonsuza kadar lideri olacak Atatürk’ün ilk eğitimini aldığı, kimliğinin oluştuğu o evin yeniden gözden geçirilmesi şart. Atatürk’ün hatıralarına, soğuk bir modern müze yakışmamış.
1 MİLYON 92 BİN 365 KİŞİ ATA’SINA KOŞTU
Milli Savunma Bakanlığı, sosyal medya hesabından 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nde Anıtkabir’e yapılan ziyaret sayısını açıkladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nde, 1 milyon 92 bin 365 kişi Anıtkabir’i ziyaret etti. Bu sayı bugüne kadar 10 Kasım tarihlerinde Anıtkabir’e yapılan en yoğun ziyaret olarak kayıtlara geçti. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete irtihalinin 86’ncı yılında bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz.”
En Çok Okunan Haberler
- 9 sayfalık not bırakmışlar
- İzmir’de 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle öldü
- Ayşe’yi siz öldürdünüz!
- Mansur Yavaş'tan ilk açıklama!
- 'Erdoğan dönemi artık kapandı'
- AKP’li üyeler bütçe oturumunu terk etti
- Mansur Yavaş'tan jet yanıt!
- İstanbul'da metro yangını
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma!
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı