Atatürk'ün adımlarıyla Karşıyaka

KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...

Yayınlanma: 17.06.2022 - 15:11
Atatürk'ün adımlarıyla Karşıyaka
Abone Ol google-news

26 Ağustos saat 5.30’da, Gazi Kurtarıcı Mustafa Kemal Kocatepe’de... Bütün bataryalar gürlemeye başlar ve muzaffer ordu, 14 günde 550 kilometre koşarak, İzmir’e doğru ilerler. Yunanlılar, arkasına bakmadan, denize doğru kaçarken, keşif kolları telgraf hatlarını kesiyor, demir yollarını tahrip ediyordu. Artık Yunanlıların İzmir’le irtibatı kalmamıştı. Mehmetçikler cephenin yarıldığını anlamışlardı. Önlerine kattıkları Yunan askerlerini, kamyonları, top arabalarını takip etmeye başladılar. Geçilen yerlerde bando bölüğü İzmir Marşı’nı çalıyordu. Silahlanan köylüler tüm yurtta ayağa kalkıp askere yardıma gittiler. 

30 Ağustos Başkumandanlık Meydan Muharebesi sonrasında Yunan hükümeti İngiltere aracılığıyla ateşkes antlaşması istedi. Amaç İzmir’in Yunanlılarda kalmasıydı. Ancak bu çağrıya Ankara cevap vermedi.

Hedefini Akdeniz olarak belirlemiş Türk askeri dinlenmek ve uyumak istemiyordu. Çünkü kurtardığı her kasabanın, köyün, şehrin Yunanlılar tarafından yakıldığını, bölgedeki Türklerin de acımasızca katledildiğini görmekteydi…   

8 Eylül gecesi İzmir hükümetsizdi. Askeri yönetim, Rum cemaat önderleri ve bazı işbirlikçi Türkler İzmir’den kaçmıştı. Fahrettin Altay komutasındaki 5. Süvari Kolordusu Türk ordusunun en önünde bulunuyordu. Bu kolordunun üç tane de öncü tümeni vardı. Bunlar İzmir'i yeniden Türk bayrağına kavuşturacak ve “Şanlı Tümenler” ismini alacaktı.

9 Eylül 1922 günü Saat 16.00’da, Albay Suphi (Kula) komutasındaki 14. Süvari Tümeni,  kuzeyden girerek, Menemen ve Karşıyaka'yı zapt ederek, düşman işgaline son vermişlerdi. O kahramanlardan biri olan Bombacı Ali Çavuş, Karşıyaka vapur iskelesi karşısındaki askeri karargaha (günümüz “Olgunlaşma Enstitüleri İzmir Kültür Sanat Merkezi’ne), Karşıyakalı kadınların elleriyle diktikleri Türk Bayrağını göndere çekerken, aynı anda vapur iskelesinden atılan toplar, Karşıyaka’nın kurtuluşunu ilan etmiştir.

***

02 Şubat 1930 günü saat: 18.30’da, Cumhurbaşkanı, Karşıyaka Halk Evi’nde onuruna verilen çaya katılmak üzere Afet Hanım ve arkadaşları ile birlikte İzmir’den yola çıkmışlardır. Kendilerini, Ordu Müfettişi Fahrettin (Altay) Bey, Müstahkem Mevki Kumandanı Hüsnü Emin, Tümen Kumandanları Talat ve Musa Kazım Paşalar, İzmir Milletvekili Vasıf ve diğer milletvekilleri, il idare heyeti, belediye yöneticileri, öğretmenler, banka müdürleri, tüccarlar ve sanayiciler tarafından karşılanmışlardır. Çok samimi bir hava içinde geçen ve Karşıyakalıların, Cumhurbaşkanı ile yakından görüşüp, sohbetlerini dinlemek olanağını veren çay partisi, danslar ve müzikle süslenen toplantı gece geç saatlere kadar devam etmiştir. Katılımcılar, çok mutlu bir gece geçirmiştir.

Dönemin Cumhuriyet Halk Partisi İzmir örgütü Başkanı Tahir Bor gecenin açılış konuşmasında şunları söylemiştir: 

“Cumhuriyetimizin kurulması için verilen mücadelenin başında yedi düvel ile savaşan Gazi Paşamız, bir avuç yol arkadaşı ve inanmış halk topluluğu vardı.

Gazi Paşamızın bize emanet ettiği mukaddes emaneti kanımızın son damlasına kadar koruyacağız, genç Türkiye Cumhuriyeti ilelebet var olacaktır” demiştir. Bu sözler, Atatürk’ün çok hoşuna gitmiştir. Hep birlikte çok mutlu gece geçiren Karşıyakalılar, “Büyük Kurtarıcı’ya” bir defa daha aralarında görmek mutluluğunu yaşamışlardır.

Önce Ordugah, Sonra Türk Ocağı, Halk Evi ve sonra da Öğretmen Evi olmuştur. 2000’li yıllarda, bodrumdaki bir odayı, ADD irtibat bürosu olarak kullanırken, devrin valisi tarafından çıkartılmamızı hala hazmedemiyorum. Yerimize berber yerleşmişti.

Umarım, Sayın İzmir Vali’miz, Atatürk’ün ayak izlerinin olduğu, önceki Öğretmen Evi’ni yine öğretmenlere tahsis eder. 

Sizleri, benim ve Feruz Bozaslan’ın kitabımdan yapılan; “Atatürk’ün Adımlarıyla Karşıyaka” müzikli oyununa davet ediyorum. Sevgilerimle.

17 Haziran 2022
Ahmet Gürel
Atatürk Araştırmacısı


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler