Aşk'la Gültepe...

Türkiye çok büyük bir mozaik ve çok farklı kültürlerin bir arada yaşadığı müthiş bir coğrafya…

Farklı siyasi görüşten, farklı mezhepten, farklı dinden olan ama bir arada ve yüzyıllardır birlikte yaşamayı başarmış bir halka sahip güzel bir ülke...

Ülkemizde İzmir’in nadide semtlerinden olan Gültepe’de tam bu tarife uymakta.

Gültepe’nin eski Belediye Başkanı merhum Aydın Erten boşuna dememişti “Türkiye’yi anlamak istiyorsanız, İzmir’de Gültepe’ye geleceksiniz.” diye zaten…

Gültepe bu sıralar “Aşk’la Gültepe” sloganı ile yola çıkmış semti daha yaşanılabilir bir semt yapabilmek, gençlere ve gelecek nesillere daha iyi bir Gültepe bırakma aşkıyla yanıp tutuşan bir gençlik hareketiyle karşı karşıya…

Kimsesizlerin kimsesi olma yolunda adımlar atan bu hareket “Dayanışma yaşatır” sloganı ile birçok aileye yardım elini uzatmakta.

İhtiyaç sahiplerine göze sokmadan yaptığı destekler ile büyük teşekkürü hak etmekteler.

Sadece ihtiyaç sahipleri için değil atılan adımlar.

Örneğin kentsel dönüşüm konusunda büyük sıkıntılar yaşayan semt için her platformda mücadele ediyorlar.

Gültepe semtinin "Hiçbir siyasi düşünce etkisinde kalmadan" geri kalmışlığına çare üretmek için canla başla çalışıyorlar.

“İnanın gün gelecek Gültepe'nin hikâyesini bizler yazacağız” derken abartmıyorlar.

Tek arzuları İzmir’in birçok ilçesinde ve semtinde yaşayan insanlara sunulan hizmetlerin kendilerine de sunulması.

Yeni bir imar planı, semt halkının mağdur olmayacağı yerinde bir kentsel dönüşüm modeli, çağdaş altyapı hizmetleri ve güvenlik sorununun çözülmesi en ivedi ihtiyaçlar.

Birçok konuda umutsuzluğa düşen, mutsuzluğa kapılan ve geleceğe son derece endişeyle bakan kitlelere bir rol model olmak istiyorlar.

İnsanların en temel fizyolojik ihtiyaçlardan başlayarak; güvenlik, sosyal, değer görme ve en nihayetinde kendilerini gerçekleştirme ihtiyaçlarının karşılanmadığı bir ülkede sorunlara bir nebze olsun katkıda bulunmak için mücadele ediyorlar.

Özellikle de gençler arasındaki hayal kırıklığını, karamsarlığı, ümitsizliği gözleriyle görüp yaralara merhem oluyorlar.

Maalesef ülkemizde siyaset çok sıkıcı ve çok gergin geçiyor.

Çok ağır bir kutuplaşma var. 

Ne yazık ki bu nedenle hayatın güzelliklerini de ıskalıyoruz.

İşte burada “Aşk’la Gültepe” sahne alıyor.

Woody Allen, ‘Bir yönetmenin en büyük hatası, bu kötü senaryoyu çekerek adam ederim demesidir’ der. 

Unutmayalım ki bu hayatta hepimiz bir yönetmeniz.

Kimimiz işimizi, kimimiz ailemizi, kimimiz ise bir topluluğu yönetmekte.

Lakin siz siz olun bu Gültepe’deki gençleri örnek alın.

Birlik olup bu senaryoyu değiştirin ki, filminiz de iyi olsun.