Aksaraylı köylüler meraya OSB yapılmasına tepkili: 'Bunun arkasında rant var'
Aksaray’ın Eskil ilçesindeki 4 köyün ortak mera alanına yapılması planlanan organize sanayi bölgesi (OSB) tepkileri neden oldu.
Aksaray’ın Eskil ilçesine bağlı Katrancı, Filikçi, Celil, Sağsak olmak üzere 4 köyün ortak mera alanına Eskil Organize Sanayi Bölgesi yapılmak istenmesine köylüler tepki gösterdi. Köylüler, "Burada yıllardır tarım yaparak ailemizi geçindirip, devletimize vergimizi ödüyoruz. Bu mera alanının ilerisinde, ‘çürük’ diye tabir edilen binlerce dönüm çorak arazi dururken, böyle verimli bir araziye organize sanayi yapılması bölgede tarımla uğraşan 2 bin kişiyi direkt etkileyecektir" dedi.
"BUNUN ARKASINDA RANT VAR"
4 köyün 1994 yılından itibaren bu toprağı ekip biçtiğini söyleyen köylüler, "1994 yılından bu yana, bu toprak reformu ile 4 köy bu toprakları ekip diktiler. Devlete vergi verdiler. Ülke tarımına çok büyük katkıda bulundular. Ne olduysa oldu, bir gecede bu arazi birilerine peşkeş çekilmek için, birden Organize Sanayi Bölgesi ilan edildi. Biz Organize Sanayi Bölgesi’ne karşı değiliz" ifadelerini kullandı. Milyonlarca metrekarelik boş arazi dururken, 4 köyün ortasındaki bu mera arazisine organize sanayi kurulmasının arkasında rant olduğunu savunan köylüler, "2 bin kişi buradan ekmek yiyor. Bu bölgenin ne kadar verimli olduğunu hukuki yollardan anlatmaya çalıştık. Eskil İlçesi Belediye Başkanı ve bir önceki dönem AK Parti eski İlçe Başkanı’nın birkaç iş adamına rant sağlamak için bu bölgeyi harap etmesine engel olamadık" iddiasında bulundu.
"İTİRAZ ETTİK YİNE DE ÇEVRİLDİ"
Konuyla ilgili açıklama yapan Katrancı köyü Muhtarı Mahmut Ünlü, şunları söyledi:
"4 köyün ortak mera alanı olan bu yer 4. sınıf tarım arazisi vasfına sahipti. Eskil İlçe Belediye Başkanı Necati Belgemen buraya Organize Sanayi Bölgesi yapılmasına karar verdikten sonra, kendisi ve yetkili kurumlarla gidip görüştük. Burasının 4. sınıf tarım arazisi olduğunu, binlerce insanın buradan ekmek yediğini söyleyerek itirazlarımızı belirttik. Buna rağmen proje devam etti ve bu verimli topraklar Organize Sanayi Bölgesi alanına çevrildi. Biz Organize Sanayi Bölgesi yapılmasına karşı değiliz. İlçe merkezine 3 kilometre uzaklıkta, hiçbir zaman tarıma kazandırılamayacak çürük mera arazileri olmasına rağmen bu 4 köyün ortak mera arazisine proje verdiler. Tarım arazilerinin heba olmaması, bölgedeki insanların ülke gıda ekonomisine katkıda bulunduğunu belirtmemize rağmen, itiraz ettik, ama itirazlarımız karşılık görmedi."
"ESKİ AKP İLÇE BAŞKANI MÜDÜR OLARAK ATANDI"
Eski AKP Eskil İlçe Başkanı Ali Mutlu’nun yeni kurulacak Organize Sanayiye Bölgesi’ne müdür olarak atandığını belirten Ünlü, “Yerel bir gazete ‘Bal tutan parmağını yalar’ başlığıyla, bu adamın lise mezunu olması ve sigortacılık işi ile uğraşan, konu ile uzaktan alakası olmayan bir kişinin, Eskil ilçesine kurulacak Organize Sanayi Bölge Müdürü olarak atanmasının da manidar olduğunu manşetine yansıtmıştı. Şimdi böylesi verimli arazinin, Eskil İlçe Belediye Başkanı’nın, Eskil AK Parti İlçe Başkanı’nın 3-5 yandaşına verilerek yok edilmesi, bölge tarım ve hayvancılığına, ülke tarımına büyük bir darbe vuracağı aşikardır. 1994 yılında burası tarım arazisi olarak raporlanmışken, şu anki Tarım Müdürlüğü hangi gerekçe ile burayı ‘zayıf mera alanı’ olarak gösteriyor” dedi.
"ASIL BU ARAZİ B ZONE'U"
Muhtar Ünlü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu toprakları ne zaman incelediler? Hangi komisyon karar verdi de bir oldubittiye getirip rapor çıkarıldı? Eskil Belediye Başkanı’na, Organize Sanayi kurulabilecek birçok arazi yeri olduğunu söylememize rağmen, Eskil Belediye Başkanı Belgemen’in, bakanlıkla görüştüklerini köylülerin talep ettiği arazinin B Zone'u olduğunu, dolayısıyla bakanlığın buraya izin vermediğini iddia etmesi üzerine biz de kendisine ‘Buralar asıl B Zone'u. Nasıl oluyor da bu mera alanına organize sanayi kuruluyor, bizim gösterdiğimiz alanlara kurulamıyor? Aynı hassasiyet nasıl iki farklı 2 arazi üzerinde farklı karar veriyor’ diye sorduk. Hep kaçamak cevaplar aldık. Biz bölgenin sanayileşmesine, insanların çalışmasına, göç almasına karşı değiliz. Ama burada bile bile 4 köyün ortak mera alanının yandaşlara peşkeş çekilmesine karşıyız. Birçok resmî kurumlar ve idarecilerden arazilerin tarım arazisi olduğuna yönelik yazılarımıza cevap alamadık. Yürütmenin durdurulması için idare mahkemesine başvurduk, ama nasıl olduysa ışık hızıyla mahkeme hiçbir gerekçe göstermeden projenin devamına karar verdi. Biz de idari mahkemenin verdiği kararı bir üst mahkemeye taşıdık."
"ONLARIN ARAZİLERİ VAR, ORAYA KURULSUN"
Filikçi köyünden Ziya Tarhan da yaptığı açıklamada, bu bölgeye kurulacak sanayilere dışarıdan hiçbir talep olmadığını ve sadece üç beş kişiye rant sağlamak için yapıldığını iddia ederek, “Buraya fabrika kuracak adamların zaten binlerce dönüm arazisi var. Madem bu kadar hevesliler kendi arazilerine fabrikalarını yapabilirler” dedi.
"KÖŞEYE ATILAN EŞYA GİBİ BIRAKILMAK İSTEMİYORUZ"
Katrancı köyünden Fatih Ünlü ise şunları söyledi:
"Biz bu topraklarda doğduk, büyüdük. Bizim de çoluğumuz çocuğumuz var. Yıllarca bu bölgede tarım yaptığımız arazilerimiz şimdi birilerine peşkeş çekiliyor. Biz çiftçi çocuğuyuz ve çiftçi çocuğu olarak da kalmak istiyoruz. Sanayileşmeye karşı değiliz aynı zamanda. İlçeden 15 kilometre uzaklıktaki 4 köyün ortasındaki bu alana kim gelir? Buraya Organize Sanayi kurulursa küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarımız yayılamayacak. Bu 4 köyün toplam nüfusu 2 bin kişi. Buraya 6 tane fabrika yapılacağı söyleniyor. Bu fabrikalar çok çok çalıştırırsa, 100 kişi çalıştırır. Bölgeden yer talep eden fabrikalarımız 60-65 kişi çalıştırıyor. Bu çalışanların 50’si de Suriyeli ya da Afgan. Bu bölgedeki fabrikalarda bir de teşvikten dolayı işçi alımı yapıyorlar. Onu da 6 ay çalıştırıp, 6 ay sonra işten çıkartıyorlar. Biz kendi ülkemizde kendi topraklarımızda böyle 6 aylık kullanılıp, köşeye atılan eşya gibi bırakılmak istemiyoruz. Bugün bana devletim 20 dönüm bir arazi verse, ben oraya mısır eksem, senede 400 bin lira kazanırım. 300 bin lirasını masraf etsem, 100 bin lirası bana, aileme, konuma komşuma yeter. Ben esnafım. Devletime vergimi ödüyorum. Yaptığım tarım sayesinde hem ülke gıdasına hem ekonomisine katkıda bulunuyorum. Biz gençler ve çiftçi çocukları olarak neslimizin tüketilmesini istemiyoruz."
"MAĞDUR EDERLERSE SEÇİM ZAMANI GELMESİNLER"
Emekli imam Şerafettin Filikçi, "Ben bir çiftçi çocuğuyum. Evet memurluk yaptım, ama tarımdan da uzaklaşmadım. Bizim sanayileşmeye karşı bir tutumumuz yok. Ama bu topraklar üzerinde olmaz, bunlar bizi dinlemiyor. Biz vatandaşız. Biz bunlara oy verdik. Bölge insanını mağdur ederlerse, seçim zamanı bize gelmesinler. Benim ekonomik durumum çok iyi, ama buradaki gençlerin çoğu mağdur. Çoğu da korkusundan gelip hakkını arayamıyor. Biz diyoruz ki kendi işimizin patronu olalım. Üretelim, devletimize vergi ödeyelim. Daha önce de öyle yapıyorduk zaten” ifadelerini kullandı.
"VALİMİZDEN DESTEK İSTİYORUZ"
Kendi adına hiçbir beklentisi bulunmadığının altını çizen Filikçi, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Benim hiçbir beklentim yok. Allah rızası için, bu bölge gençleri ve aileleri için derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Aksaray Valimize defalarca gittik. Ankara'ya, Fuat Bey'e, Mera Komisyonu Genel Müdürü’ne çıktık. Bizim köyümüzün muhtarı ne hikmetse bu toplantıların hiçbirine katılmadı. Bizler de köy halkı olarak yetkimiz olmamasına rağmen Mera Komisyonu’nu çağırdık. 100 kişinin 99'u buranın Organize Sanayi Bölgesi’ne çevrilmemesi konusunda ret kararı verdi. Ben bir din görevlisiyim. Bunu söylemek bana yakışmaz. Ama burada bir rant var. Burada bir haksızlık var. Sayın valime yalvarıyorum, rica ediyorum. Burada garip gureba, fakir fukaraya destek olması lazım. Buradaki amaç, geleceğimizi, neslimizi, gençlerimizi kurtarmak. Devletimize de katkı yapıp, vergimizi ödemek ve üretmek. Allahuteala tüm günahları affeder, ama kul hakkını affetmez. Belki ben sizden daha çok günahkârım. Ama burada bir kul hakkı var. Benim köyümde 28 tane üniversite mezunu var, 28'inin de işi gücü yok. Bu gençler ne yapsınlar? Buradaki 600 dönüm arazi 73 kişiye arazi demektir. Hepsi 5 hane beslese 350 kişiye hitap eder. İnsanlar buralara ekip biçiyorlardı. Para kazanıyorlardı. Şimdi bu imkânı da ellerinden aldılar. Ben AK Parti'ye oy verdim, ama böyle giderse artık çaresiz olan bu insanlardan oy alamazlar. Köyümde bu kadar üniversite mezunu mühendis dururken, AK Parti Eskil eski İlçe Başkanı’nın Organize Sanayi Müdürü olmasını, ben hoş görmüyorum."
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!