Ailesi, 14 yıldır kayıp olan Bayram'ı aramaya devam ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi'nin TÜİK'in 81 ilde yaptığı araştırmanın verilerine dayanarak hazırladığı rapora göre, Türkiye'de günde ortalama 32; her yıl ise 10 bin çocuk kayboluyor. Ve kaybolan 10 çocuktan 1’i canlı bulunmuyor.

Türkiye’de kaybolan veya kaçırılan çocukların tam olarak sayısı bilinmiyor ve düzenli raporlar yayınlanmıyor. Dolayısıyla çocukların en çok nerelerde, ne şekilde kaybolduğu ve kaçının tam olarak bulunduğu ile ilgili bilimsel bir veri mevcut değil. Kaybolan çocuklar konusunda çalışmalar yürüten belirli dernekler mevcut ve Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği de bu kurumlardan bir tanesi... Çocukları kaybolan aileler aynı anda hem derneklerle, hem medya kuruluşları ile, hem de kolluk kuvvetleri ile çocuklarını bulmaya çalışıyor.

Birçok çocuk ilk günler içerisinde bulunabilirken, bazı çocuklar yıllardır bulunamıyor. Aileler ise kendi ifadelerinde, 24 saat kuralı ve zaman aşımı gibi konularının çocuklarının bulunmasına kötü bir etkisi olduğunu belirtiyor. Türkiye'de kayıp çocuklar konusunu inceleyen Öğr. Gör. Barış Tuncer, dünyadaki insan ticareti mağdurlarının yaklaşık yüzde 28’ini çocukların oluşturduğunu ve Avrupa Birliği ülkelerinde yılda ortalama 250 bin çocuğun kaybolduğunu belirtiyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'nün verilerine göre sadece İstanbul'da her yıl 18 yaşın altında 9 bin kişi kayboluyor. Kayıp çocukların yüzde 98'i bulunuyor ancak bulunamayan çocukların sayısı da çok fazla.

'TÜRKİYE'NİN KAYIP ÇOCUKLARI'

Cumhuriyet, 'Türkiye'nin Kayıp Çocukları' isimli araştırma haber dizisinde, çocuğu kaybolmuş ve yıllardır bulunamamış olan dört ayrı ailenin yaşadıkları sürece ışık tuttu.

Çocuğu 2007 yılında Ümraniye'deki evlerinin önünden kaybolan Cevher Küpşi, yıllardır oğlu Bayram Küpşi'yi arıyor. Bayram Küpşi, kaybolduğunda 6 yaşındaydı ve evinin önünde arkadaşları ile birlikteyken gözlerden kayboldu. Ailesi o günden beri Bayram'ı arıyor.

Gidebileceği tüm kurumlara gittiğini ve çabalarının sonuç vermediğini belirten baba Bayram Küpşi, oğlunu arama çalışmalarına halen devam ediyor. Bayram'ı Türkiye'nin her yerinde arayan Cevher Küpşi ve ailesi, yaşadıkları süreci Cumhuriyet.com.tr'den Sinem Nazlı Demir'e anlattı.

'24 SAAT SONRA ARAMA İZNİ ÇIKTI. SONRA ARAMAYA BAŞLADILAR'

Bayram nerede ve nasıl kayboldu?

'Bayram çok hareketli bir çocuktu. Herkesi tanıyordu. Üzgün bir çocuk değildi. 2007, yedinci ayın 19'unda bizim oğlumuz Bayram, Ümraniye Dudullu'da akşam saat 6 gibi, evimizin önündeyken sokakta oynarken kayboldu. Şüpheli bir durum da önceden yoktu. Kan davamız da yoktu. Altı yaşındaki bir çocuk da kendisi gitmez. Bayram kaçırıldı. Hiçbir gelişme yaşanmadı soruşturmada. Ben saat 8'de polise gittim ve ifade verdim. İlk birkaç saat kendi imkanlarımızla aradık. Ama bulamadık. 24 saat sonra arama izni çıktı. Sonra aramaya başladılar. Mobese kameraları da yoktu çevrede ve bir tanesi vardı ama o da çalışmıyordu bizim şansımıza. Zaman aşımı da oldu. Zaten ne olursa 2-3 saat içerisinde oluyor. Mesela 4 saatte buradan Ankara'ya gidebilirim. O günler de seçim zamanlarıydı ve ilgilenemediler. Dört gün sonra medyaya ulaşabildim. Aklıma her şey geliyor. Organ mafyası, dilencilik çeteleri, kaçırma olayları çok oluyordu o zaman. Biz YAKAD ile birlikte Ankara'ya da gittik, birçok çalışmamız oldu. Kayıplarla ilgili Meclis'te komisyon kurdular, bayağı bir azalma oldu vakalarda. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Hala da gideriz. Bir ipucu olsa çorap söküğü gibi gelir gerisi.'

'KİMSE DEMİYOR 'BEN BURADA GÖRDÜM' DİYE'

Arama çalışmalarında herhangi bir gelişme yaşandı mı?

'Polis bir şey duysa gelir ama bir gelişme yok. Kimse demiyor 'Ben burada gördüm' diye. Sorun çok var. Sokaklarda bakıyorum bir sürü ufak çocuklar var. Dikkat etmeseler dilenci de alır götürür, mafya da alır götürür. Götürürler, çocuktur sonuçta.'

Ailelere ve kurumlara çocukların kaybolma riskini önlemeleri için ne önerirsiniz?

'Çocuklara, yabancılara gitmemeleri için ders verilmesi gerekiyor. Çok bağırmaları gerektiğinin öğretilmesi gerekiyor. Bir de son hallerinin fotoğraflarının olması gerekiyor. Ya da saç teli, videoları gibi. Bunlar çok önemli. Şu an Allah'tan ümit kesilmez diyoruz. Umudumuz var. Ya ölü ya diri, bulunmadığı sürece içimizde yaşıyor çocuğumuz. Ben öyle hissediyorum. Ben ölene kadar bu konunun peşini bırakmayacağım. Televizyon programı, gazete desen hepsine gittik geldik. Çöpçüden tut Meclis'e kadar gittim. En ufak bir ipucu hala yok.'

ÇOCUKLAR KAYBOLDUĞUNDA NE YAPMALI?

• Çocuğunuzun arkadaşlarının kimler olduğunu bilin.
• Çocuğunuza ev adresiniz ile telefonlarınızı ezberlettirin.
• Çocuğunuzun vücudundaki izleri bilin.
• Çocuğunuza tanımadığı kişilerden yiyecek ve içecek kabul etmemesini ve arabasına binmemesi gerektiğini öğretin.
• Çocuğunuza diğer kişilerle mahrem bilgileri ile fotoğraflarını paylaşmaması gerektiğini öğretin.
• Çocuğunuza ön yargılı ve tepkisel yaklaşmayın. Diyalog halinde olun.