Ahmet Özer'in tutukluluğuna yapılan itirazın reddedildi: Gerekçesi ortaya çıktı

Tutuklanan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutukluluğuna yapılan itirazın reddedilme gerekçesinde, dosyada 'gizli tanık' beyanı olduğu ortaya çıktı. Özer'in avukatı Sadak, kararı 'hukuki garabet' olarak niteleyerek, "Delil bakımından zayıf dosyalarda gizli tanık beyanına başvuruyorlar" dedi.

30 Ekim saat 06.00'da evine yapılan operasyonla gözaltına alınarak aynı gün, 'terör örgütüne üye olmak' iddiasıyla tutuklanan ve yerine kayyum atanan CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatları, önceki gün tutukluluğa itiraz etti. Avukatlar, 40 sayfalık itiraz dilekçesi ile hukukçu akademisyenler tarafından hazırlanan 38 sayfalık bilimsel mütalaayı üst mahkemeye sundu. Nöbetçi 11. Asliye Ceza Mahkemesi, aynı günün akşam saatlerinde itirazı reddetti.

"ORGANİK BAĞ" DEĞERLENDİRMESİ

Silahlı terörü örgütüne üye olma suçunun oluşabilmesi için örgütsel faaliyet olarak değerlendirilebilecek eylemlerin; süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içermesi gerektiğinin belirtildiği kararda, Özer'in örgütle belirli bir organik bağı veya temsil ilişkisi olduğu değerlendirildi.

"EYLEMLER TARTIŞMALI"

Mahkeme, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'ın, 'demokratik özerklik projesi'ne katkı sunabilecek kişiler olarak Özer'in ismini vermesi, Özer'in bazı kişilerle insani düşünce niyetiyle görüşmeler yapması, iştiraki veya azmettireni konumunda olmadığı festivalde örgüt elebaşı lehine sloganlar atılması ve içeriği ve amacı tespit edilemeyen para transferleri gibi eylemlerin, örgütsel faaliyet olarak değerlendirilmesinin tartışmalı olduğunu belirtti.

GİZLİ TANIK BEYANI VARMIŞ

Kararda, Özer hakkındaki iddiaların bir an için 'örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği' düşünülse ve gizli tanık beyanının tek başına hükme esas alınamayacağı göz önüne alınsa bile, gizli tanığın ifadesinde geçen eylemlerin, örgütle belirli bir organik bağ veya temsil ilişkisi bulunmadan gerçekleşmesinin mümkün olamayacağı ifade dildi.

"TOPLANMASI GEREKEN DELİLLER VAR"

Mahkeme, söz konusu eylemlerin tek başına atılı suçun oluşmasına yeterli görülebileceğini ve kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren 'somut delil' olarak nitelendirilebileceğini belirttiği kararında, gizli tanığın ifadesinde geçen eylemlerin yeni elde edilmesi nedeniyle toplanması gereken başka delillerin bulunduğunu ve Özer'in üzerine atılı suç için kanunda ön görülen ceza miktarının alt ve üst sınırı karşısında tutuklulukta geçirdiği sürenin bu aşamada orantılı olduğunu kaydetti.

"YÜZLERCE SAYFANIN BİR SAATTE İNCELENMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Özer'in avukatı Dr. Murat Sadak, müvekkilinin tutukluluğuna karşı itirazı sabah saatlerinde yaptıklarını, dilekçelerinin ise saat 16.30'da nöbetçi 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildiğini, dilekçelerinin ekleriyle birlikte yaklaşık 200 sayfa olduğunu, 38 sayfalık bilimsel mütalaa ile sundukları evraklar haricinde dosyada yüzlerce sayfa evrak olduğunu ifade etti.

"HUKUKİ GARABET"

Avukat Sadak, yüzlerce sayfadan oluşan bir dosyanın bir saat içinde bir hakim tarafından incelenerek değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, mahkemenin kararını 'hukuki garabet' olarak değerlendirdi. Murat Sadak, dosyada gizli tanık beyanı olduğundan haberlerinin olmadığını söyleyerek, "Bunun gibi delil bakımından zayıf dosyalarda her zaman gizli tanık beyanına başvuruyorlar" dedi.

"İTİRAZ YOLU KAPALI"

Gizli tanık beyanı için ayrıca ifade vereceklerini kaydeden avukat Sadak, mahkemenin ret kararını, üst mahkemeye itiraz yolu kapalı olacak şekilde 'kesin' olarak verdiğini, tutukluluğa itiraz edemeyeceklerini ancak yeniden ifade verecekleri zaman tahliye talebinde bulunacaklarını söyledi.

Sadak ayrıca kararın kendilerinden önce basına tebliğ edildiğini söyleyerek, "Dosyanın müdafisi olan bizlere karar tebliğ edilmeden basına edilmesi,  soruşturma makamının 'soruşturmanın gizliliği' ilkesine ne denli uyduğunu gözler önüne sermektedir" ifadelerini kullandı.