Adalet Bakanı Tunç: İsrail'in yaptığına soykırım diyebiliriz

Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen ve Türkiye’de ilk defa adliye çalışanlarının katılacağı 100. Yıl Adalet Spor Oyunları Etkinliği’ne katılmak üzere Samsun’a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ilk olarak Samsun Valisi Osman Tavlı’yı makamında ziyaret etti.

Ziyaret sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “İsrail'in Filistin'de işlenen bir insanlık suçu var. Hukuksuzluklar var. Maalesef dünyanın gözü önünde. Buna adeta soykırım diyebiliriz. Oradaki Filistinli masumların üzerine bombalar yağıyor. Çocuklar katlediliyor. Sivil vatandaşların üzerine bombalar yağdırılıyor. Bu bir kere insanlık dışı savaş suçu adeta bir soykırım" dedi.

"TBMM'DE ORTAK MUTABAKATLA BİR METİN İLAN EDİLDİ"

Tunç şöyle konuştu:

"Tabi dünyanın sessiz kalması maalesef bunu hep söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da her platformda söylüyor, uluslararası sistemin, uluslararası kuruluşların özellikle dünyada; insanlığın sorunlarına artık çare olamadığını, dünya beşten büyüktür diyerek hep ifade ediyor ve Filistin meselesinde de başından bu yana Filistin'in toprakları yıllar boyunca İsrail'in işgali altında ve bu günlere gelindi. İşgal altındaki topraklar özellikle 67 sınırına dönülüp 2 devletli bir çözüm olması noktasındaki Türkiye'nin dış politikası hep devam ediyor.

Dün TBMM'de tüm siyasi partilerin ortak mutabakatıyla bir metin ilan edildi. Sayın Meclis Başkanımız ve siyasi partilerin grup başkan vekilleri ortak bir metne, tamamı imza attılar ve gerçekten Türkiye'nin bu noktadaki haklı tepkisini bütün dünyaya göstermek istiyoruz. Dışişleri Bakanımız bölgeye gitti. Kanayan yaranın artık durması için Türkiye olarak başta Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız büyük bir gayret gösteriliyor."

'TEK ÇÖZÜM 2 DEVLETLİ BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN DEVLETİ KURMAK'

Tek çözümün 2 devletli bağımsız Filistin devletinin kurulması olduğunu ifade eden Bakan Tunç, “Temennimiz oradaki masum katliamının, çocuk katliamının bir an önce durması. Gazze'de yıllarca abluka altına alındı. Şimdi de elektriği ve suyu kesildi. Bunlar insanlık dışı şeyler" ve şu sözleri kullandı:

"Maalesef uluslararası kuruluşların, küresel güçlerin ateşe körükle gittiklerini görüyoruz. O üzüntü verici özellikle Avrupa'ya baktığımız zaman Avrupa'da gösteriler, özellikle İsrail'i protesto ve Filistin'in yanında olmak isteyen insanların gösterilerine karşı Avrupa'da maalesef yasaklamalar olduğunu görüyoruz. Terör örgütünün propagandasına serbestlik yapan, onlara koruma kalkanı içerisinde gösteriler yapmalarına müsaade eden Avrupa'nın Filistin söz konusu olduğunda orada insanlık dışı şeyler yapıyor.

Protesto edilmesi, insan hakları mücadelesinin verilmesi söz konusu olduğunda gösterilere nasıl müdahale edildiğini ve yasaklandığını, Avrupa'nın göbeğindeki ülkeler bakımından çifte standardı görüyoruz. Maalesef Türkiye olarak biz hep bugüne kadar bu akan kanın durması ve Filistin'de 2 devletli bir yapının oluşması noktasındaki politikamızı hep sürdürdük. Bundan sonra da tek çözümün 67 sınırlarına dönülüp, 2 devletli bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından geçiyor. Bu sorunların çözümü ve inşallah akan kan bir an önce durur. Ateşe körükle giden ülkelerin aklı başına gelir. Uluslararası sistemde sessiz kalmaya devam etmez. Temennimiz bu ama Türkiye olarak özellikle oradaki masumların korunması, çocukların katledilmesinin önlenmesi noktasındaki mücadelemize hız kesmeden devam ediyoruz.

Şimdi Türkiye olarak Filistin'e, özellikle Gazze abluka altında kaldı. 60 km2 alanda 2 milyon insan yıllarca tecrit edilmiştim durumda. Dolayısıyla onların gıda ihtiyaçları var. Türkiye olarak bugüne kadar hep insani yardım noktasında hiç elimizi oradan çekmedik. Oradaki Filistinlilerin yanında olmaya devam ettik. Bu zor günlerinde de yine yanlarında olmaya devam edeceğiz. Bu anlamda Türkiye'nin gerek insani yardım gerekse oradaki savaş durumunun ortadan kaldırılmasını sağlamaya yönelik adımlarımızı sürdüreceğiz inşallah."