29 Ekim Kadınları Derneği Genel Kurulu’nda 9. Yargı Paketi’ne sert eleştiri

29 Ekin Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yayımladığı “Ailenin Korunması Eylem Planı” hakkında açıklama yaptı. Sarıhan, “Yayımlanan vizyon belgesinin yeniden aile kurumunu güçlendireceğini öne sürüyorlar. Ancak kadını eve hapseden yeni bir kafes oluşurmaya çalışıyorlar” dedi.

Yayınlanma: 07.06.2024 - 04:00
29 Ekim Kadınları Derneği Genel Kurulu’nda 9. Yargı Paketi’ne sert eleştiri
Abone Ol google-news

29 Ekim Kadınları Derneği, dün Ankara Gür Kent Otel’de 2. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Genel kurula; CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Kadın Kolları Genel Sekreteri Mehtap Yücel, CHP Tekirdağ Melletvekili Nurten Yontar, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Halkevci Kadınlar Platformu, Halkın Kurtuluş Partisi, Alevi Bektaşi Derneği, Makine Mühendisleri Odası ve Atatürçü Düşünce Derneği (ADD) Çankaya Şubesi yöneticileri katıldı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Yüksek Ticaretliler Derneği, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş ise çelenk yolladı. 

‘6284’Ü BUDUYORLAR’

Genel kurulu yönetmesi için kurulan divana başkanlık yapmak üzere seçilen Aylin Nazlıaka konuşma yaptı. Nazlıaka, gündemdeki 9. Yargı Paketi tartışmalarına değinerek “Anayasa Mahkemesi (AYM), kadınların evlenmeden önceki soyadlarını kullanmalarını tanıdı, 28 Ocak 2025’e kadar da TBMM’ye gerekli düzenlemeleri yapma talimatını verdi. Şimdi, 9. Yargı Paketi ile soyadımızı kullanma hakkımızı elimizden almak istiyorlar. Etki ajanlığı adı altında da bizlerin örgütlenmesini engellemeye çalışıyorlar. Neredeyse her propaganda yapanı terörist ilan edecekler” diye konuştu. 

Nazlıaka, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması tartışmalarında öne sürülen “6284 nolu yasa var” savına ilişkin “Şimdi bu yasayı da budamak istiyorlar. Örneğin şiddet gösteren ya da şiddet tehditi içeren kişiye uygulanan uzaklaştırma kararını, bu karara uymadığı taktirde zorlama hapsine çeviren maddeyi zorlaştırmak istiyorlar. Bir başka deyişle, zorlama hapsini kitabına uydurarak uygulamadan kaldırmak istiyorlar. Sırf mayıs ayında 20’si şüpheli olmak üzere 60 kız kardeşimiz aramızdan kopartıldı. Hep söylediğimiz gibi, şüpheli ölüm yoktur; üzeri kapatılan dosya, kollanan bir katil ve o katilin arkasındaki güç odakları vardır. İşte bu yüzden 6284 nolu yasaya dokunmalarına asla izin vermeyeceğiz” dedi.

‘BİLİME DEĞİL HURAFEYE DOĞRU’

Derneğin Başkanı Şenal Sarıhan da Nazlıaka’nın ardından bir konuşma yaptı. Sarıhan, kadınlara yönelik artan baskıların tüm yurttaşlar için bir tehdit olduğunun altını çizerek “Anayasayı değiştirmek isteyenler kadınları hedef aldıkları kadar bütün bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarını hedef alıyorlar. Yurttaş olarak haklarımızı savunamayacak hale gelmemizi istiyorlar. Bu uğurda da ilk olarak kadınlardan başlıyorlar. Geçmişte esnek çalışma gibi sözde olumlu bir yasa üzerinden kadınları hem eve kapatmaya hem de kadınları sosyal haklarından mahrum etmeye çalışmışlardı. Bugün; ÇEDES var, 100. Yıl Maarif Programı var. Bu maarif programına baktığımızda asıl tehlikenin bilime doğru değil hurafeye doğru yönlendirme olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘KADINI EVE HAPSEDEN KAFES’

Kurul sonrası başkanlık görevine devam eden Sarıhan gazetemiz Cumhuriyet’e de konuştu. Sarıhan, AKP iktidarının baskılarını adım adım yoğunlaştırdığını belirterek “Laik ve demokratik bir toplumdan, eşitliğin olmadığı bir sürece doğru bizi taşımaya çalışıyorlar. Bu iktidara karşı en direngen kesimi kadınlar oluşturuyor. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilmiş olması kadınların yaşaş haklarına yöneltilmiş bir tehdit olarak karşımızda duruyordu. Fakat özellikle bu günlerde eğitimle ilgili yapılan düzenlemeler tamamen kökten dinci anlayışlara doğru sürüklendiğini görüyoruz. Okullarda çoçuklar yurttaş olma bilincine doğru değil de kul olma bilincine doğru yönlendiriliyorlar” dedi. 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yayımladığı “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı”na değinen Sarıhan, “Yayımlanan vizyon belgesiyle gelişen çağın aileyi giderek deforme ettiğini, yeniden aile kurumunu güçlendireceklerini öne sürüyorlar. Kadını eve hapseden yeni bir kafes oluşurmaya çalışıyorlar” diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler