‘Sorunların temel sebebi, yanlı ve yanlış politikalar’

Tarım Platformu Paydaşları, çiftçilerin karşılaştığı zorlukları düzenledikleri basın toplantısıyla anlattı. Tarım Platformu Dönem Sözcüsü Serap Baysal, ““Ülkemizin yüksek tarımsal potansiyeline karşın bugün üretim-pazarlama-tüketim boyutlarında yaşadığı ciddi sorunların temel nedeni, yanlı ve yanlış politika tercihleridir. Ülkemizde yaşanan ciddi sorunları hızla çözmek yerine, politik çıkarlar doğrultusunda üreticiye sunulan süslü vaatler ile üreticinin karşılaştığı gerçekler çok farklı bir boyuta ulaşmıştır” dedi.

‘Sorunların temel sebebi, yanlı ve yanlış politikalar’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.10.2024 - 13:16

Tarım Platformu Yürütme Kurulu, KESK Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (TARIMORKAM-SEN), TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) ve Veteriner Hekimler Derneği (VHD), dün Ankara'daki TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Lokali’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda “Tarımsal Üretim Planlaması, Yeni Destekleme Modeli, Ekilmeyen Arazilerin Kiraya Verilmesi, Çiftçi Eylemleri, Yüksek Gıda Enflasyonu” konuları görüşüldü. Basın açıklamasını, paydaşlar adına Tarım Platformu Dönem Sözcüsü Serap Baysal yaptı. Türkiye’de piyasanın tamamının yerli ve yabancı sermayeye bırakılmasıyla tarım ve gıdada yaşanan sorunların büyüdüğünü söyleyen Baysal, “Ülkemizin yüksek tarımsal potansiyeline karşın bugün üretim-pazarlama-tüketim boyutlarında yaşadığı ciddi sorunların temel nedeni, yanlı ve yanlış politika tercihleridir. Ülkemizde yaşanan ciddi sorunları hızla çözmek yerine, politik çıkarlar doğrultusunda üreticiye sunulan süslü vaatler ile üreticinin karşılaştığı gerçekler çok farklı bir boyuta ulaşmıştır” dedi. 

‘NÜFUS ARTIYOR, ÜRETİM DÜŞÜYOR’

Baysal, 2020’den bu yana Türkiye’de süt üretiminin 2 milyon ton, hayvan varlığının ise 1 milyon sığır, 5 milyon koyun azaldığına dikkat çekti. Baysal, SGK’ye kayıtlı işçi sayısının azaldığını da belirterek nüfusun artmasına karşın üretimin azalmasının gıda güvencesi bakımından tehlike barındırdığını vurguladı. Çiftçilerin bu yıl ürettiği hemen hemen tüm ürünlerden zarar ettiğini söyleyen Baysal, şu ifadeleri kullandı:

“Bu durum yetmezmiş gibi kredi kullanan öz sermayesi yetersiz çiftçilerimizin bankalara, tarım kredi kooparatiflerine ve bayilere toplam borcu yaklaşık 900 milyar TL’ye ulaşmıştır. Borç için ipotek zorunluluğu ise haciz ve icrayı peşinden getirerek çiftçilerin üretim alanlarını ve araçlarını kaybetmesine neden olmaktadır. İktidar, çiftçi eylemleriyle somutlaşan bu çığlığı görmezden gelemez. Bilinmelidir ki, dışa bağımlı tarım politikaları ile kendi üreticisine sahip çıkmayarak, haklarını vermeyerek, verimli tarım arazilerini sermayeye peşkeş çekerek, üreticileri ve tüketicileri karşı karşıya getiremezsiniz. Kendi üreticisini somut olarak desteklemeyen ve en düşük fiyatlarla bir yıllık emeğini boşa çıkaranlar, yeni modellerle sanki bir lütuf çalışması yapmış gibi göz boyamaktadır.”

‘‘YAPTIK OLDU’ DÜŞÜNCESİ YENİ MAĞDURİYETLER GETİRECEK’

Baysal, Geçtiğimiz yıl 5 Nisan’da yayımlanarak “istenilen ürünü ekmeyen çiftçilere yönelik kademeli cezai yaptırımlar uygulanması” gibi yönetmelikler bulunduran “Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u da eleştirdi. Baysal,  “Yönlendirici desteklerle yaşama geçirilemeyen tarımsal üretim planlaması yerine gündeme getirilen zorlayıcı ve sınırlı tarımsal üretim planlaması; güncel olmayan veri, yetersiz personel, eksik karar alma mekanizmaları, kapsamdaki ürün sayısı, destek ve alım politikalarıyla uyumsuzluk dahil içeriğinde ciddi sorunlar barındırmaktadır. Oysa, girdi maliyetlerini düşürüp, destek miktarlarını artırarak ve zamanında ödeyerek, alım fiyatlarını maliyet üzerinde vererek temel ürünlerde kendimize yeterliliği sağlayacak şekilde yönlendirici, uzun vadeli tarımsal üretim planlaması yaşama geçirilmelidir” dedi. Üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerinin, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımsal amaçlı olarak sezonluk kiraya verilmesine ilişkin yönetmeliği de eleştiren Baysal, “Peki ekilebilir tarımsal arazileri kiraya vererek üretime kazandırmak isteyen iktidar, neden kendi sahiplerine yeterli tohum, mazot, gübre, sulama desteği vererek kullandırılmasını sağlamıyor? Arazi sahibi aynı üretim maliyetleriyle zarar ederken, kiralayan nasıl kar edecek? Sermayeye ucuz üretim ortamı sağlamak istenirken, yeni anlaşmazlıklara yol açacak bu uygulamanın ‘yaptık oldu’ düşüncesi bir çözüm değil, yeni mağduriyetler getirecektir” ifadelerini kullandı. 

‘ÜRETİMDEN VE ÜRETİCİDEN YANA OLUN’

Tarımsal destek bütçesinin yetersiz olduğuna da dikkat çeken Baysal, “Girdi, ürün ve konu bazlı destekler hem yetersiz hem de geç ödenmektedir. Bu süreç 3 yıllık yeni destekleme modeli için de geçerlidir. Yüksek enflasyon ortamında geç ödenen destek, destek değildir. Üreticinin üretime devam edebilmesi için ürün maliyetine çiftçi karı ve refah payı eklenerek alım fiyatları açıklanması ve yeterli alım yaparak kamunun süreci düzenlemesi ve denetlemesi gerekir” diye konuştu. Üretimden ve üreticiden yana olunursa sorunların çözülebileceğinin altını çizen Baysal, üreticilerin alandan çekilmemesi için beklentilerini şöyle sıraladı:

“. Somut önlemlerle artan üretim maliyetlerinin düşürülmesi

. Yetersiz ve geç ödenen destek sorununun çözülmesi

. Üretim alanında ürün fiyatlarının kamu ya da şirketler tarafından üretici aleyhine baskılanmaması

. Tarımsal kredilerin üretici lehine düzenlenmesi

. Süregelen girdi ve ürün ithalatın kısıtlanması

. İç piyasada fiyatları düşürme gerekçesiyle ihracat kısıtlamalarına gidilmemesi

. Tüketicilerin alım güçlerinin artması

. Özerk, güçlü kooperatiflerle gıda tedarik zinciri ve pazarlama kanallarındaki tekelleşme sorununun çözülmesi.”


Etiketler: #Tarım
Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler