Spor yazarları Fenerbahçe - AEK Larnaca mücadelesini değerlendirdi

UEFA Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe, B Grubu 3. hafta maçında Kadıköy'de Güney Kıbrıs ekibi AEK Larnaca'yı 2-0 mağlup etti.

Spor yazarları Fenerbahçe - AEK Larnaca mücadelesini değerlendirdi. İşte o yorumlar...

Hilmi Türkay - Cumhuriyet

Fenerbahçe adeta futbol dersi veriyor. Sarı-Lacivertliler, sahada savaşıyor, futbolcular, Jorge Jesus ne isterse eksiksiz uygulamaya çalışıyor. Takımın organize görüntüsü her geçen maç daha iyi hale geliyor. Portekizli hocanın oyun sistemindeki gol repertuvarı o kadar çeşitlilik gösteriyor ki duran top, akan oyun, geçiş hücumu; F.Bahçe her şekilde fileleri havalandırıyor. AEK Larnaca maçı özelinde Rossi'ye ayrı bir parantez açmak lazım. Batshuayi'nin attığı ilk golden önce yaptıklarına şapka çıkarılır. Final vuruşlarını daha iyi hale getirse belki de şu anda takımın en golcü ismi olurdu. İsmail Yüksek çok çalıştı, bastı, topları kazandı, arkadaşlarına servis yaptı. İyi oynadıkça özgüveni de artıyor. Emre Mor iştahlı göründü, topu direkten döndü. Lincoln daha iyiydi. Ve elbette Crespo, F.Bahçe'nin vazgeçilmezi olduğunu tüm karşılaşmalarda kanıtlıyor. F.Bahçe 1-0 üstün olmasına rağmen ikinci gol gecikince Larnaca oyundan kopmadı ama 79'da Mamas topu kendi ağlarına yollayınca sorun kalmadı. Son sözüm; Jesus nihayet Arda Güler'i oyuna aldı, genç yetenek girer girmez hepimizde heyecan yarattı. 

Serdar Ali Çelikler - Habertürk 

Beşiktaş derbisinin ardından atletik ve hızlı hücuma çıkabilen, Kiev'i deplasmanda yenmiş Larnaca maçında Jesus bir kez daha 'müsait 11'ini sahaya sürdü. Gedson'la çarpışıp 1 ay sahalardan uzak kalacak olan (nedense o çarpışmanın diğer tarafında bir sorun yok!) MHY ve kas sakatlığı yaşayan Arao'nun yokluğunda bu kez 4-4-2 ile dizildiler.Lincoln sol kenar, Emre Mor sağ kenarda Rossi-Batshuayi ikilisini destekliyordu.3 net pozisyona girildi. Rossi ve Mor ile ikisi atılamadı. Batshuayi skoru buldu. Rakibe bir tek pozisyon dahi verilmedi.İlk 45 itibariyle olay şuydu: Rotasyon da olur sistem değişikliği de.. Önemli olan mantalite.. Jorge Jesus'ta bu büyük takım mantalitesi olduğu sürece eski klişeler çöpe gidecek.

2. devreye daha iyi başladı Fenerbahçe. Osayi ve Mor ile 2 çok iyi pozisyondan yararlanamadı. 5 net pozisyondan 1 gol olmaz. Nitekim fark açılmayınca rakip canlandı. Alioski'nin hatasından beraberlik golü yenebilirdi. Sonra takım düştü. Oyun dengeye geldiği ve stresin baskın olduğu dakikalarda duran toptan 2. golün gelmesi mükemmel oldu. Akabinde Rossi 7. net pozisyonu atamadı. Fenerbahçe ön alan oyuncularının mutlak daha kaliteli isimlerden oluşması lazım. Mevcutların da daha verimli olması... Arda Güler'in de çoook daha fazla süre alması lazım. Onun dışında mantalite iyi, bireysel gelişimler iyi, hava iyi, enerji iyi, fizik iyi, e haliyle tribün de iyi.. Grup liderliği için Larnaca'yı deplasmanda da yenmek lazım. Yoksa ilk 2 belli gibi..

Ercan Güven - Milliyet 

Taraftarları, motivasyonu milliyetçilikte arayıp İstanbul için saçma sapan hayaller kuran AEK Larnaka’ya Kadıköy’ü dar eden, baskı ve pozisyonlarla sersemleştiren Fenerbahçe, hem grup liderliğine adaylığını perçinledi hem de Güney Kıbrıs fanatiklerine asil bir selam çaktı. Bir maça ne kadar misyon yüklerseniz, kaybettiğinizde o kadar üzülürsünüz oysa… Alınma komşu, bu sadece işti!Grubun en zayıf halkası olarak değerlendirilirken Rennes’e 94 dakika direnen, Dinamo Kiev’i deplasmanda deviren AEK Larnaka, Kadıköy’deki maça da “zayıf halka” kostümüyle çıktı.

Geride kurduğu kalabalık savunma ile Fenerbahçe’yi pek alışık olmadığı set oyununa zorlayan rakip, yediği gole kadar maçın tek kale oynanmasına izin verdi ama ceza alanına yapılan tüm ortalarda topa ilk dokunan olunca, olağanüstü oynayan kalecisi Piric 45 dakikada 4, 90 dakikada 8 gol kurtarınca Fenerbahçe’nin güzel futbolu hak ettiği farkı yapamadı. Oysa Jesus’un son derbiden 8 farklı futbolcuyla kurduğu takımdaki herkes görevinde eksiksizdi. Topsuz bile peşine iki rakip takan ikinci yarıda müthiş çalımlardan sonra direğe takılan Emre Mor çok iyi idi. Batshuayi bitiriciydi. Rossi zorlayıcı ve çalışkandı. İsmail hocasının güvenini boşa çıkarmadı. Crespo takımın lideri olma yolunda yürüyordu ve sanki sahada iki tane Crespo vardı. Bu kez dörtlü kurulan savunma ise hücumda iki stoper kaldığında İsmail’in desteğiyle güven vericiydi. Mutlaka eleştirmek gerekirse Alioski’nin fazladan geri pasları hız kesiciydi o kadar.