WhatsApp gruplarında dolaşan mesaj: AKP kulislerinde "Ya gelirse" krizi
Gelecek Partisi'ne yakınlığıyla bilinen Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, AKP kulislerinde dolaşan “Ya AKP giderse” tartışmasının muhafazakar camianın önde gelen isimleri tarafından WhatsApp gruplarında konuşulduğunu belirtti.
Gelecek Partisi'ne yakınlığıyla bilinen Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, “Ya AKP giderse” polemiğinin iktidara yakın muhafazakar camiada da dile getirilmeye başlandığını ifade etti.
Taşgetiren, "Evdeki bulgur" başlıklı yazısında, AKP kulislerinde dolaşan “Ya AKP giderse” tartışmasının muhafazakar camianın önde gelen isimleri tarafından WhatsApp gruplarında konuşulduğunu belirtti.
İslamcı yazar Taşgetiren, "Daha önce de yazdım, bu bir 'Ya giderse' ve hemen peşinden gelen 'Ya gelirse”' kaygısıdır. 'Ya giderse”den kasıt Ak Parti iktidarının gitmesi, 'Ya gelirse'den kasıt ise CHP’li bir ittifakın gelmesidir." ifadelerini kullandı.
Taşgetiren'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Bu o kaygılı çevreye göre 'Evdeki bulgur'u bırakıp 'Dimyata pirince gitmek' demek, oysa uyarı 'Dimyat’ta pirinç bulunmayabilir' demek istiyor. 'Orada evdeki bulguru kaybettiğinize de yanabilirsiniz' ikazı da peşinden geliyor.
Bu halk hikmetini bütünüyle yabana atıyor değilim. Orada yadırgadığım şey, varılan sonucun zımnen “O zaman evdeki bulgura razı olmak gerekiyor!” olmasıdır.
Yukarda iktidarın icraatına ilişkin sıralananlar ne olacak o zaman?
Bunlar evdeki bulgurun kurtlanmış, böceklenmiş, karakteri bozulmuş olması anlamına geliyorsa, insanlar ondan yapılacak yemekten hoşnut değillerse, üstelik bu sebeple, bundan böyle 'Bulgur'dan bahsetmek bile insanlarda alerji uyandırmaya başlıyorsa…. Ne olacak?
Bir Hocaefendi bana 'Zulüm var ama…' diye başlayan cümleler kurmuştu ben yaşanan haksızlıkları anlattığımda. Hocaefendi zulmün farkında idi, çünkü ona da onlarca zulüm hikayesi ulaşıyordu 'Ama iktidar bizim iktidarımızdı, onun için susmak, katlanmak gerekiyordu…. Hem uyarınca sonuç alınabilir miydi ki, yöneticimizin karakteri biliniyordu vs…'
Problem şu bana göre: Bizde aşağıdan yukarıya denetleme geleneği oluşmuş değil. Hep söylüyorum, o Halife Ömer’i ikaz eden kişi, üzerindeki elbisenin kumaşını sorgulayan kişi, o kadın haklarına dokunduğunda 'Sen Kuran’da Allah’ın verdiği hakkı nasıl kısıtlarsın' diye çıkışan kadının dirayeti… Nerede onlar? Hikayeden mi ibaret? Birkaç hoca, birkaç alim, birkaç şeyh çıkıp, 'Şunlar şunlar yanlış gidiyor' diyebilseydi, muhafazakar camia adına, İslam’ın tüm görünülürlüğü, siyasi alandaki bir kısmı çarpık, bir kısmı problemli manzaralardan ibaret olmazdı.
'Evdeki bulgura razı olalım?' Yooo olmayalım, o bulgur kurtlandı çünkü, böceklendi, mayası değişti… En azından bunu söyleyelim. Ki bulgurun kurtlardan, böceklerden temizlenmesi mümkünse, mayasının düzelmesi mümkünse o yapılsın.
Sorayım hocalarımıza: Evdeki bulgurun böcekli halinden sizlere yemek yapılsa onu yer miydiniz?"
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!