Uzmanlar suç oranının artmasına ilişkin ekonomik ve siyasi etkenlere işaret etti

Suçun psikolojik rahatsızlıkla ilişkilendirilmemesi uyarısında bulunan psikiyatrist ve sosyologlar iktidarın önleyici politikalar geliştirmediğine de dikkat çekti.

Uzmanlar suç oranının artmasına ilişkin ekonomik ve siyasi etkenlere işaret etti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.10.2024 - 04:00

Türkiye’de kadın cinayetlerinin artışı, şiddet olaylarındaki yükseliş gündemdeki yerini koruyor. Tüm Türkiye, bu oranlardaki yükselişin sebeplerini merak ediyor. Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Türkiye Psikiyatri Derneği’nden Prof. Dr. Burhanettin Kaya ve Araştırmacı Sosyolog Semih Turan, artışın sebeplerini ve olayların medyaya yansıma şekillerinin yarattığı sonuçları anlattı. 

‘SUÇ PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLA İLİŞKİLENDİRİLMEMELİ’

Suçun psikolojik rahatsızlıkla ilişkilendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Kaya, “Bu son derece indirgemeci ve yanlış bir yaklaşımdır. Aynı zamanda birçok ruhsal hastalığı olan insanı damgalayan, ötekileştiren ve onları da mağdur eden bir durum yaratmaktadır. Ruhsal hastalığı olan bireylerin daha sağlıklı bir yaşam biçimine kavuşturulmaları, yaşam kalitelerinin yükseltilmesi, acı çektikleri ruhsal hastalığın iyileşmesi, yatışması sonrası yaşamlarını normal devam etmesi temel amaç olmalıdır” dedi. 

‘SIKIŞMIŞLIĞIN YANSIMASI’

Türkiye’de suç oranlarının sık sık gündeme gelmesinin sebeplerini sıralayan Kaya, “Son yıllarda iktidarın yürüttüğü bütün politikalar, çatışma  dili, şiddet diline izin veren tutumlar, bireylerin demokratik haklarını kullanmanın önüne geçen bir takım tasarruflar, eşitsizlik, liyakatsizlik, hukukun farklı gruplara farklı şekillerde uygulanması, bu anlamdaki orantısızlık ve cezasızlığa doğru giden büyük değişim. Bütün bunların hepsi şiddet davranışının doğrudan ya da dolaylı artışına zemin hazırlayabilir” ifadelerini kullandı. Kaya, cinayet görüntülerinin sosyal medyada sık sık yurttaşların önüne çıkıyor olmasını ise, “Şiddet görüntüleri çok sık açık ve aleni şekilde bazen pornografik biçimde verildiğinde izleyenleri örseleyebileceği gibi özellikle mağdurların yaşadığı travmayı daha da arttır. Bu tür şiddet görüntülerinin verilmesi şiddet üretme potansiyeli olan bireylerde de olabilirlik, yapılabilirlik algısını artırır, bunları taklit etmesine, yinelemesine yol açabilir” dedi.

‘DARKWEB YAPILARINI TETİKLİYOR’

Discord uygulaması, son zamanlarda çok sayıda suç işlenmesi ve çeteleşmeyle gündeme geldi. Olayların ardından önceki gün Discord’a erişim engeli getirildi. Bu konuyu da değerlendiren Kaya, “Bu konuda bir bilinçlenmeye ve bir farkındalığa ihtiyaç var. Yasaklar kalıcı değil, geçici çözümdür. Bu tür engelleri aşan darkweb, deepweb gibi yapıların oluşmasını tetikler” dedi. 

‘ŞİDDET OLAĞANÜSTÜ BİR HIZLA ARTIYOR’

Semih Turan ise, şiddetin ‘olağanüstü bir hızla patolojik olarak’ arttığını söyledi. Turan, “Henüz veriler kitlesel şiddetin olmadığını gösterse de artış oranı bu hızla devam ederse maalesef kitlesel şiddete dönüşebilir. Hindistan’da, Pakistan’da yaşananlara benzer görüntülerle karşılaşabiliriz” ifadelerini kullandı. Turan, şiddetin temel artış sebebini Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik ve siyasi iklime dayandırdı. Turan, “Ekonomik anlamda insanların temel ihtiyaç madellerine, sosyal içeriklere ulaşmakta zorlanmasıyla ilgili bir problem var. Siyasi anlamda baktığımızda önleyici, tedbir alıcı herhangi bir politika geliştirilmediğini görüyoruz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ‘olayın özüne ilişkin ne yapmalı’ sorusuna yanıt aramaması da nedenlerden biri” diye konuştu. 

‘SUÇ AKAN SU GİBİ BULDUĞU DELİKTEN AKAR GİDER’

Discord uygulamasına erişim engeli getirilmesine ilişkin de konuşan Turan, “Eğer toplumsal anlamda o suçun koşulları oluşmuşsa, herhangi bir internet sitesini kapatarak bunu çözemezsiniz. Suç akan bir su gibi bulduğu delikten geçip devam ediyor. Orada yapılanın ne olduğunu anlamak, çözüm yollarını bulmak gerekiyor. Engellenmesinin yanlış olduğunu söylemiyorum ama yalnızca siteyi engelleyerek herhangi bir şey çözemezsiniz. Bugün Discord kapanır, yarın başka bir platform” ifadelerini kullandı. 

ANTİDEPRESAN KULLANIMINDAKİ DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ

Araştırmacı Sosyolog Semih Turan, şiddetin artışına yönelik ikincil verilere de dikkat çekti. Türkiye’de antidepresan ilaçlarının kullanım sayısının her geçen gün arttığını söyleyen Turan, “2017’lerde 35 milyonlarda olan kutu sayısı şu an 70 milyonlara dayandı. Antidepresan kullanımları nüfusa paralel olarak artmalı. Ama bu veriler bile bizim toplumsal ruh sağlığımızın ne kadar bozulduğunu gösteriyor. 600 bin civarında suça karışan çocuk var. Bunların yarısı, suça itilmiş, yarısı suçun mağduru olmuş. Bu bizim gibi bir ülkede çok büyük bir oran. Bu suç oranlarına da bire bir yansıyor ve artarak devam ediyor. Aslında problem ikincil verilere baktığımızda bağırıyor” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler