Sırrı Süreyya Önder'den Erdoğan ve Bahçeli'ye 'teşekkür'

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Cumhur İttifakı'nın ortakları AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli'ye 'teşekkür' konuşması yaptı.

Sırrı Süreyya Önder'den Erdoğan ve Bahçeli'ye 'teşekkür'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.10.2024 - 16:22

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nda ilk defa birleşime başkanlık yaptı.

Sırrı Süreyya Önder, açış konuşmasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Parti grubu ile tokalaşmasını hatırlatıp şu ifadeleri kullandı:

"Ülkemiz önemli bir eşikte duruyor. Ülkemiz, birçok meselesi itibarıyla bir kuyu içerisinde hapsolmuş vaziyettedir. Fakat aslında kuyu derin değil, ip kısadır çoğunlukla. Bu itibarla barışa gönül indiren, konuşmanın bu Meclis'in temel işlevi olduğunu vaaz eden ve bu köklü meselemizi ilk defa bir tartışma eksenine çekmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Devlet Bahçeli ve barış meselesinde gönül indiren herkese şahsi olarak bu konuda bedel ödemiş ama şerefini bedelinden daha fazla önemseyen bir kardeşiniz olarak şahsım adına teşekkür etmek istiyorum."

"KUYU DERİN, İP KISA"

Önder sözlerine şöyle devam etti: 

"Açık bir el açık bir el -tokalaşmanın tarihidir bu- elinizi açtığınızda yani 'Elimde kötü bir şey yok' anlamına geliyor. Bunu kıymetlendiren ve bundan sonra kıymetlendirecek, katkı sunacak öneri ve itirazlarını dile getirecek herkese de tarih önünde şüphesiz teşekkürlerimi ve şükran duygularımı belirtmek istiyorum. Gerçekten kuyudan çıktığımız zaman önümüzde bir umman genişliğinde bir dünya var. Barış bu anlamda en büyük ummanlardan birisidir. Barışın en önemli özelliği kaybedenin olmayışıdır. Barışta herkes kazanır.

Yeter ki dayatmalarla, kendi fikrimizi ve kalıplarımızı karşıdan aynı şekilde görmek istememekle işe başlayalım gerisi gelir. Kuyu derin değil ip kısadır. Bu ipi uzatacak olan katkı sunacak olan herkese tekraren teşekkür etmek istiyorum. Bu çözülürse memleketin bütün sorunları çözülür. İyi niyeti aşan bir boyutu var. Tecrübelerimle söylüyorum o da ciddiyettir. Bu kahvehane literatürü ile tartışamayayız. Bunu; kendi, oluşmuş sabit düşüncelerimizle de tartışamayız. Bundan en etkili dil gönül dilidir. Akıl dilidir. İnanıyorum ki bundan sonra bu caba bu minval üzerine yürür ve gelişir.”


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler