Sinan Ateş davası ertelendi... Tetikçi Eray Özyağcı'dan gazetecilere 'tetik' işareti!

Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davanın duruşmasına bugün devam edilecek. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada, 12'si tutuklu olmak üzere toplam 22 sanık yargılanıyor. Saat 09.30'da başlayacak duruşma nedeniyle cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Cezaevi istikametindeki yollarda trafik polisleri ve çevik kuvvet ekipleri görev alırken, cezaevi önünde ise çok sayıda polis aracı, TOMA ve çevik kuvvet polisi hazır bekliyor.

Cezaevi çevresinin yanı sıra  duruşmanın görüldüğü mahkeme salonunda da çok sayıda polis, jandarma ve cezaevi görevlisi önlem alıyor.

Hafta boyu devam etmesi öngörülen duruşmada esas hakkındaki savunmalar yapılacak. Temmuz ayındaki son duruşmada, sanıklardan Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay tahliye edilmişti. 

"BİR DEĞİL BİN RAPOR DA YAZDIRSALAR..."

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, duruşma öncesi konuştu. Ateş, duruşmaya ilişkin şunları söyledi:

"Bu duruşmalardan beklentim şu; mevcut yargılananlarının tamamının hak ettiği cezayı alması, adil bir şekilde yargılanması. Ancak her ne olursa olsun bu mahkemeden çıkan sonuç, bizi tatmin etmeyecek. Çünkü dosyası ayrılan, içerisinde azmettiricilerin ve siyasi bağlantıların da olduğu 17 kişilik bir dosya var. Bu dosyanın da dışında bizim bilmediklerimiz var. Asıl o dosyanın iddianamesi yazılıp, oradaki şahısların da suçluların da adil bir şekilde yargılanması gerekiyor. Ancak onlar da yargılanıp hak ettikleri cezayı aldığında bizim içimiz huzura erecek."

Ateş, Sinan Ateş cinayetine ilişkin geçen günlerde çıkan bilirkişi raporunda ilişkin "İlk bilirkişi raporu da bu yöndeydi. Yani Sinan'ı Eray öldürdü. Kiralık katil Eray öldürdü. Bu kameralarda da açık bir şekilde görülüyor. İlk yazılan bilirkişi raporlarında da var. Bu raporu kabul etmediler, çünkü işlerine gelmedi. Ama bir değil bin rapor da yazdırsalar, başka başka bilirkişiler de toplasalar aynı şey. Gerçeği değiştiremezler" diye konuştu.

TURKUAZ BASIN KARTI OLMAYANLAR DURUŞMAYA ALINMADI

Öte yandan, geçtiğimiz duruşmalarda basın mensupları duruşmaya alınırken, bu duruşmaya turkuaz basın kartı bulunmayan basın mensupları alınmadı. Konuya ilişkin açıklama yapan Mahkeme Başkanı, “Cumhurbaşkanlığı akreditasyonu yapıyor. Bizim kimin basın mensubu olup olmadığına dair belirleme yetkimiz yok, bu yetki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda. Biz, 'bu da basın mensubudur' deyip de yetkimizi aşamayız. Bu yüzden de sadece yeni basın kartı olanları duruşmaya alıyoruz” dedi.

Daha sonra bilirkişi raporuna dair sanıkların beyanlarının alınmasıyla duruşma başladı. Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, “Ben herkesin huzurunda bu bilirkişiyi tebrik etmek isterim, kendisi insanüstü bir tutum göstermiştir. Selman Bozkurt’un dahil bu bilirkişi raporunu okurken kahkaha attığını düşünüyorum çünkü Selman Bozkurt solundan değil sağından vurulmuştur. Ben söz konusu bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulundum ve bu bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl de söz konusu bilirkişi raporuna itiraz etti.

Süleyman Kavak, kovuşturmanın genişletilmesi talebini yineledi. Duruşmaya taleplerin değerlendirilmesi için bir saat ara verildi.

'AVUKATI ÇEKİLDİ' İDDİASINA YALANLAMA

Davada Ateş ailesinin avukatlarından Ali Yücel yer almadı. Yücel'in davadan çekildiği iddia edildi. Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın Yeni Bir Sabah programına konuk olan Halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, Ali Yücel ile konuştuğunu ve Yücel'in davadan çekilmediğini, ailesi ile birlikte sağlık sorunları nedeniyle hastanede olduğunu söyledi.

TOP İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'NA ATILDI

Tutuklu sanık eski cinayet büro amiri Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı duruşmanın kapalı yapılması talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı talebi reddetti. Ayşe Ateş’in avukatı Süleyman Kavak, gazetecilerın salona alınmamasını gündeme getirdi. Mahkeme Başkanı, “Cumhurbaşkanlığı akreditasyonu yapıyor. Bizim kimin basın mensubunun olup olmadığına dair belirleme yetkimiz yok bu yetki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda. Biz bu da basın mensubudur deyip de yetkimizi aşamayız.  Bu yüzden de yeni basın kartı olanları sadece duruşmaya alıyoruz” yanıtını verdi.

"ŞAİBELİ BİR RAPOR"

Bu açıklamanın ardından sanık Doğukan Çep, söz konusu bilirkişi raporuna yönelik ifadelerde bulundu. Sinan Ateş’in arkadaşı Selman Bozkurt’un sağ omzundan vurulduğu halde sol omzundan vurulduğunun yazıldığını ve olayın tek görgü tanığı olan mandıra arabasındaki kişiden söz edilmediğini belirtti. Çep’in avukatı Emine Tosun ise bilirkişinin raporunu görüntülerin kendisine teslim edilmesinden üç gün önce yazdığını açıkladı. Tosun, “Bilirkişinin insanüstü bir gayret sarf ettiği anlaşılıyor. Selman Bozkurt bile raporu okurken kahkaha atmıştır. Bilirkişinin görüntüleri incelediğini düşünmüyorum. Şaibeli bir rapor” savunmasında bulundu.

ÇEP GÜRCİSTAN HATLARI KULLANMIŞ

Tetikçi Eray Özyağcı’nın avukatı da bilirkişi raporunun hatalı olduğunu savundu. Sinan Ateş’in eşi ve davanın şikâyetçilerinden Ayşe Ateş’in avukatı Süleyman Kavak, Doğukan Çep’in çok sayıda Gürcistan hattı kullandığını anımsattı. Kavak, bu telefonların arama, aranma, HTS ve baz kayıtlarının adli yardım kapsamında getirtilmesini talep etti. Bu ifadelerin ardından Mahkeme Başkanı, tevsii tahkikat talepleri konusunda karar vermek üzere duruşmaya bir saat ara verdi.

"ADALETİN SAĞLANMASI EN BÜYÜK ARZUM"

Verilen aranın ardından şikâyetçi Ayşe Ateş duruşmada konuştu. Ayşe Ateş, “Benim öldürülen kocamın davası devam ediyor. Ama iddia makamı cumhuriyetimizin temsilcisidir. Sayın mahkemede esas itibari ile Türk milleti adına karar verir. Yani cumhuriyetimiz ve milletimiz adına yetkili makamların karşısındayız. Devletimizin ayakta kalması milletimizin birlik ve barışı ve adaletin tecellisi her şeyden önemlidir. Başkalarının ölmemesi başka insanların suçlu olmaması için sabırla acıyla adaletin gerçekleşmesi gerekir. Bir kez daha başka keşkeler dememek için hakkaniyetli hukuka uygun adaletin sağlanması en büyük arzumdur. Aleyhimize olanları reddediyor ve mahkemenin vicdanıyla adaletiyle hukuka kanuna uygun karar vermesini saygıyla arz ve talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

"YÜZLERİNİ BİLE GÖRMEK İSTEMİYORUM"

Ayşe Ateş’in ardından şikâyetçi ve Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş’e konuşma hakkı verildi. Saniye Ateş, “Bunların yüzünü bile görmek istemiyorum. Allah’a havale ediyorum. Bunları bundan sonraki hayatları öyle bir zehir olsun ki analarının, babalarının yüzüne bakamasınlar. Bizi yaktığı yerlerden yansınlar. Aynı şekilde yargılansınlar utanmadan insan içine çıkabileceklerse ben bunlara bir şey demiyorum. Ama yine de tekrar ediyorum benim oğlumun katilleri dışarıda. Bunlar para için yaptılar. Oğluma vurulan kurşundan çok beni hiçbir şeye acıtmaz. Onlara bu parayı verip benim oğlumu öldürenler dışarıda benim oğlumun katillerini söylesinler. Ondan sonra diyeyim ki ben de 'tamam siz para için yaptınız. İki tane yavru yetim bırakılır mıydı? Kaç yaşındaydı benim oğlum ne yaptı?' Kimseye hakaret etmek istemiyorum, yine diliyorum Allah’tan; benim yandığım yerden yansınlar, evlat acısıyla yansınlar” diye konuştu. Saniye Ateş beyanda bulunurken “Amin” diyen kişi Mahkeme Başkanı’nın talimatıyla tutanak tutularak dışarı çıkartıldı.

"YILDIRIM, KILAVUZ VE ŞANLI DA DOSYAYA GİRSİN"

Sinan Ateş’in kız kardeşi Selma Kazanç, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz ve Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı’nın dava dosyasına girmesini talep etti. Sinan Ateş’in neden katlettiklerini söylemediklerini belirten Kazanç, “Biz çekilen işkencelerin devamını çekiyoruz. Babam evlat acısıyla öldü. Allah evlat acısını bize yaşatanların hepsine yaşatsın. Hakkımızı helal etmiyoruz ama adaleti görmek istiyoruz. Yüce adaleti bu dünyada görmek istiyoruz. Eğer ki Sinan Ateş’in katilleri bugün sokakta yakalanmazsa nasıl ki bir polisimiz şehit oldu yarın Sinan Ateş gibi hâkimler de şehit olacak, polislerle şehit olacak, doktorlar da şehit olacak. Çünkü bizler adaleti arıyoruz Sinan’ın geri gelmeyeceğini biz biliyoruz Bu davayı da hayatımız boyunca devam ettireceğiz. Biz öldükten sonra çocuklarımız bu davayı devam ettirecek. Sinan Ateş‘in adı unutulmayacak. Gelip itirafçı olun gerçek katilleri söyleyin” dedi. Mahkeme Başkanı saat 14.00’e kadar ara verdi.

"BAHÇELİ OĞLUMU KORUMADI, O ZAMAN O AZMETTİRMİŞ"

Ara sırasında Halk TV canlı yayınına katılan Saniye Ateş, oğlunun neden öldürüldüğü yönündeki soru üzerine "Bunu Devlet Bahçeli söyleyecek" dedi. Ateş,"Oğlumun haberi yokken atadılar, haberi yokken görevden aldılar. O zaman amaç neydi? Oğlumu öldürmek miydi? Bütün hepsinin cevabı Devlet Bahçeli'de" diye devam etti.

Oğlunun birçok kez tehdit edildiğini hatırlatan Ateş, "Bu kadar şeyler varken nerdeydi Devlet Bahçeli? Niye benim oğlumu korumadı? O zaman benim oğlumu öldürtmeye o azmettirmiş" ifadelerini kullandı. 

BİLİRKİŞİYE SORUŞTURMA YOK

Verilen arada duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı. Mahkeme başkanı duruşmanın avukat ifadeleriyle devam edeceğini açıkladı. Başkan, dosyada bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişi hakkında soruşturma açıldığını; ancak Başsavcılık tarafından soruşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini açıkladı.

"IĞDIR'DA YAPAMADIN, ANKARA'DA YAPTIN"

Sanık ifadelerine geçildiğinde ilk konuşan tetikçi olarak yargılanan Eray Özyağcı oldu. Özyağcı Sinan Ateş’i tasarlayarak öldürmediğini iddia ederek, “Amacım yaralamaktı. Kastım öldürmek olsaydı ben kafeden çıktığımda Sinan ve Selman hep beraber gidiyordu. Sırtlarından vurur olay yerinden uzaklaşırdım. Ben bunu yapmadım. Kaldırımda bekledim. Karşılarına çıktım 3 el ayaklarına ateş ettim. Yüz üstü düştü, arkadaşları hareket edince panik oldum. Siz beni ölümden sorumlu tutuyorsanız kamera kaydından kastım net olarak belli. Ben suçumu kabul ediyorum. Ama bu şekilde bana zulmedilmez. Yanındaki kişilerle benim hiçbir alakam yok. Selman’ın koluna ateş etmek istedim, öldürmek istemedim. Sesimizi de kimseye duyuramıyorum. Ben kimseden korkmuyorum” dedi. Özyağcı ifadede bulunurken şikâyetçi yakını tarafından bulunan bir kişi sinkaflı ifadelerle, “Iğdır’da yapamadın, Ankara’da yaptın. Erkek gibi konuşsana” ifadelerini kullandı. Kişi salondan çıkarıldı.

"DELİKANLI GİBİ SÖYLERDİM"

Azmettirici olarak yargılanan Doğukan Çep savunmasında, “Vereceğiniz her türlü karara saygılı ve de razı olduğumu bilmenizi isterim. Gönül ister ki olguya göre karar verilmesidir. Gönlüm rahat vicdanım rahat. Ben Ankara’ya kimseyi öldürmeye göndermedim. Gönderirsem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki, ‘Evet ben bunu öldürmeye gönderdim.’ Delikanlı gibi söylerdim” dedi.

"PLAKAYI KAPATMA İHTİYACI DUYMADIM"

Tetikçi Özyağcı’yı olay yerine getirip götüren tutuklu sanık Vedat Balkaya, “Kullanmış olduğum motosikletin plakasının bantlı olduğunu iddia eden buraya iki tane yalancı tanık geldi. Bunlara bir yerlerde dokunulduğuna ben kesinlikle inanıyorum. Bunu kesinlikle reddediyorum. Asılsız bir iddiadır. Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi bunun ötesine geçmeyeceğini düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini bu tür bir elim olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım’ ifadelerini kullandı.

DEMİRBAŞ, SAVCI VE GAZETECİLERİ SUÇLADI

Tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ise hakkındaki tüm suçlamaları reddedip emniyetin, savcıların ve sulh ceza hâkimliğinin kendisine azmettirici suçlaması yöneltmediğini ileri sürdü. Soruşturma savcıları Durdu Özer ve Durmuş Ali Kaya ile Halk TV ve bazı gazetecileri suçlayan Demirbaş, Ayşe Ateş’e ilişkin; “Anlattığına göre eşi öldürüleceğini söylemiş. Bunu bilen birisinin cenazeyi bile beklemeden koşa koşa gidip ifade vermesi gerekirdi. Bunu yapmadıysa da savcılar çağırmadıysa da vahim. Ayşe Ateş’in ifadesi tam 4 ay 17 gün sonra alınmış” dedi.

DAVA ERTELENDİ, ÖZYAĞCI'DAN 'TETİK' İŞARETİ

Davanın bugünkü kısmı sona erdi. Karar duruşmasına yarın sabah saat 09:00 da devam edilecek.

Mahkeme salonunda bulunan Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan'ın aktardığına göre, duruşma sonunda, davanın tutuklu sanıklarından tetikçi Eray Özyağcı, Pehlivan'ın da aralarında olduğu yöne doğru eliyle tetik işareti yaptı.