‘Organizenin bilgisayarlarına el konuldu’ iddiası

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturması kapsamında 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü’nde dün de devam edildi.

‘Organizenin bilgisayarlarına el konuldu’ iddiası
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.05.2024 - 04:00

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturması kapsamında 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü’nde görülmeye dün de devam edildi. Duruşma başlamadan önce Ayhan Bora Kaplan basında gündeme gelen “bir tanem” ifadesine yönelik açıklama yapmak için talepte bulundu. Kaplan, 16 Nisan'da görülen duruşmada Mahkeme Başkanına yönelik, "Efendim bir tanem." sözleri nedeniyle heyetten ve mahkeme başkanından özür diledi.

'SONU OLMAYAN BİR YOLA GİRİYORUZ'

Duruşma, sanıklardan eski AKP Ankara İl Başkan Yardımcısı Barış Kurt’un savunma ve talebiyle başladı. Kurt, davaya şikâyetçi sıfatıyla katılan Erkan Doğan’a yönelik açıklamalarda bulundu. Doğan’ın ifadelerinin “baz kayıtlarıyla” uyuşmadığını iddia eden Kurt, HTS kayıtlarının incelenmesini istedi. Kurt, savunmasında; “Bu adamda her türlü numara var. Ben bununla laf yarıştıramam. Peki, niye böyle oldu? Polislerin koltuk sevdasından, bunun da (Erkan Doğan) para sevdasından dolayı oldu. Ben bu dosyanın neresindeyim? Kimilerine ulaşmak için beni bu dosyaya eklediler. Bora Kaplan benim arkadaşımdır. Bir tek onu tanırım, diğerlerini tanımam. Süleyman Soylu’yu tanımaz. Ne oturmuşluğu ne fotoğrafı var. Ne ben tanırım ne o tanır” ifadelerini kullandı. Kurt, “Sonu olmayan bir yola giriyoruz” diyerek, tahliyesini istedi. Diğer sanıklar Kanber Keskin ve Sercan Keleş de tahliyelerini talep etti.

'REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNACAĞIZ'

Sanık ifadelerinin ardından sanık avukatlarının savunmasına geçildi. Sanık Kurt’un avukatı Nazmi Kobal, şikâyetçi Doğan’ın ifadelerinde çelişkiler olduğunu ancak mahkeme heyetinin Doğan’ın ifadelerine yönelik soru sormamasını eleştirerek, “Eğer dava böyle devam ederse, reddi hâkim talebinde bulunacağız. Sanıkların yargıya güvenini sağlamak istiyoruz” dedi.

'ORGANİZENİN BİLGİSAYARLARINA EL KOYULDU' İDDİASI

Barış Kurt’un diğer avukatı Muhammet Hardalaç ise İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Ankara Emniyeti’ne yönelik hazırladığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilen rapor hakkında konuştu. Avukat Hardalaç, “Organizede bir klik var. Organizenin bütün bilgisayarlarına el konulmuş deniliyor” demesi dikkat çekti. Gizli tanık Serdar Sertçelik’in “polis zorlamasıyla ifadelerini verdiğini itiraf etmesi”, “gizli tanığın kimliğinin açığa çıkması” ve “yurt dışından yaptığı açıklamalarla dava seyrinde yeni soruşturma başlatması” gerekçesiyle gizli tanık ifadelerinin hukuki dayanağının kalmadığını savundu.

'İDDİANAME YOK HÜKMÜNDEDİR'

Kurt’un savunma avukatlarının ardından Kaplan’ın savunma avukatları konuştu. Avukat Tarık Teoman, “Bu tutanak yok hükmündedir. Bu metnin üç dayanağı var; gizli tanıklar Ü5, M7 ve Cemalettin Karataş’ın ifadeleri. Üçü de baskı altında ifade verdiklerini söyledi. Dolayısıyla iddianame yok hükmündedir” dedi. Kaplan’ın ikinci avukatı Umut Erdoğan da HTS’lere ilişkin bilirkişi raporunu hazırlayan kişinin KOM’dan ayrılan bir polis olduğunu, baz kayıtlarını yalan ve yanlış bir şekilde tanzim ettiğini savundu. Baz ve evrakta sahtecilik konusunun araştırılmasını talep etti.

'MÜVEKKİLİM KOLLUK SORUŞTURMASINA NEDEN OLDU'

Kaplan’ın üçüncü avukatı Rıdvan Şahin ise “Benim müvekkilim en hızlı kolluk soruşturulmasına neden oldu” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Emniyet bu dosyaya nasıl evrak gönderebiliyor? Biz burada bir şey konuşuyoruz, o sırada evrak geliyor. Ayın 18’inde Suriye’deki birinden ‘Bora Kaplan yurtdışına firar edecek’ ihbarı geliyor. Bu 19’unda dosyaya giriyor. Neden dosyaya giriyor? Eminin bu basına ‘Ayhan Bora Kaplan yurtdışına kaçacaktı emniyet engelledi’ diye yansıyacak. Bizim dosyamız, aydınlık yönden mi karanlık yönden mi bilmiyorum tarihe geçecek.” Avukatlar, Kaplan’ın tahliyesini istedi. 

'ÖNEMLİ OLAN EMNİYETTEKİ DAVA'

Sanık Kanber Keskin’in avukatı Nazım Orhan, geçmişteki Çatı ve Ergenekon-Balyoz Kumpas davalarındaki sanıklara yönelik baskıları anımsatarak, “Bu davanın bir öneminin kalmadığını, emniyetteki soruşturmanın önemli olduğunu kamuoyu da biliyor. Bu nedenle dava temellendirilmediği için davanın kapatılması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Duruşma bugüne ertelendi.

'HEDEF CUMHUR İTTİFAKI'

Sanık Deniz Nurcan’ın avukatı Sidar Yurtçiçek ise kumpas iddiasıyla tutuklanan emniyet amirlerine değinerek, “Dava başladığı süreçten beri KOM’dan amirler tutuklandı. Kumpas Ayhan Bora Kaplan’a değil, Cumhur İttifakı bileşenlerinedir. Bu operasyon FETÖ’den kopan bağımsız grup KÖZ (Kemalettin Özdemir) tarafından yapıldığı konuşuluyor. Geçmişte bu yapıyla bağlantılı olan istihbarat şefinin de fellik fellik kanallarda konuşması da bunu destekleyen bir durumdur” dedi. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler