İYİ Partili isimden dikkat çeken değerlendirme: ‘PKK’nın devletleşmesi meşru hale gelecek’

İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Ahmet Kamil Erozan, Suriye’de yaşanan gelişmelerle ilişkin “Suriye’nin bölünmesi, 3 ayrı devletin ortaya çıkması şeklinde olmaz. İki model üzerinde bu iş sonlanır. Ya Irak  gibi, ya Bosna Hersek gibi sonlanır. Irak modeli olsun, Bosna Hersek modeli olsun; sonuçları itibarıyla en büyük zararı görecek ülke Türkiye olur. Fiilen şu anda bizim güney komşularımız 2 terör örgütü haline geldi. Bir tanesi PYD, Fırat’ın doğusunda duruyordu. Şimdi de HTŞ’nin teröristliğini. Dolayısıyla şu veya bu sebeple haşır neşir olmaya devam edeceğiz teröristlerle” dedi.

Gelişmeleri “sinema filmine” benzeten Erozan, “Dizi filmin finaline yaklaşıyoruz. Bu film bitecek yakında. Ama bunun çekimleri devam ediyor. İç çekimleri ve dış çekimleri var bunun. Dış çekimleri Suriye’de, iç çekimleri İmralı’da. Bahçeli’nin Öcalan üzerinden gündeme getirdiği perspektife bakarsanız biz bi süre sonra PYD-YPG’ye de terörist diyemeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE TESLİM ALINMIŞ VAZİYETTE’

Erozan, “Çünkü bunun başını Melis’e getirmeye çalışıyor. Meclis’te konuşyan bir adam terörist olmaktan çıkar. O çıkarsa onun örgütleri de çıkar. PKK, YPG, PYD, HTŞ de çıkar. Bu filmin senaryosunu da biz yazmadık. Başkalarının senaryosunda artistlik yapıyoruz. Öyle bir şey ki Türkiye’nin bugün başka ekonomik sorunlardan ötürü hür tercihleri kalmamış vaziyette. Türkiye teslim alınmış vaziyette” diye konuştu.

‘MERKEZ KUVVETLERİN ARZU ETTİĞİ SURİYE’

İYİ Parti Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanı Cenk Özatıcı da “Suriye’nin bölünmesi söz konusu ve Türkiye’nin aleyhinde bir durum. Çünkü bir kural var uluslararası ilişkilerde. Bir yerde merkez kuvvet çökerse orada derhal merkezkaç kuvvetler devreye gider. Merkezi otorite zayıfladıkça merkezkaç kuvvetler; yani şu anda HTŞ, PKK, YPG daha fazlalarını kazanacaklar. Fırat’ın batısında bir emirlik, Fırat’ın doğusunda bir PKK devletçiği, güneyde sıkışmış bir Esat devletçiği şu anda aslında merkez kuvvetlerin arzu ettiği Suriye tasavvuru. Fırat’ın batısında HTŞ, bir devletleşme sürecine girdiği zaman doğusunda da PKK’nın devletleşmesi meşru hale gelecek” dedi.

Özatıcı, “Suriye’nin kuzeyine bakarken ve yandaş basında ‘Halep fethedildi’ gibi ifadeler kullanılırken ki Halep şu anda El-Kaide’nin elindedir. Asıl mesele Suriye’nin güneyinde gerçekleşiyor. Suriye’nin en güney kısmında El Talh diye bir bölge var. Bu bir Amerikan üssüdür. Bu Amerikan üssünün bir ucunda İsrail’in işgal ettiği Golan Tepeleri var. Diğer ucunda YPG-PKK var. YPG-PKK bir taraftan, İsrail Golan Tepeleri’nin mayınları tepesinde asfalt döşüyor. İsrail bir taraftan Esat rejiminin çökmesine yakın harekete geçecek. Suriye’nin güneyinde PKK’nın kontrol ettiği bölgeyle Golan Tepeleri ve onun arasındaki Amerikan üssünü birleştirecek bir hat oluşturuluyor. Yani aslında şu anda şunu görmemiz lazım. HTŞ  dediğimiz El Kaide’nin uzantısı olan örgütün yapmış olduğu hareketlerin İsrail ve Amerika’nın güdümünde olduğunun görülmesi ve bilinmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘GERÇEKÇİ ANALIZ EDILMELİ’

İsrail’in de ilk önce Gazze şeridini bombaladığına işaret eden Özatıcı, “İnsanları Gazze’den sürdü. Orada işini bitirdi. Kuzeye, Lübnan’a yöneldi. Lübnan Hizbullahı’nı bitirme noktasına getirdi. Lübnan’ı kuzeye doğru sürdü. Ateşkeş imzaladıktan 2 gün sonra HTŞ de Suriye operasyonu başladı. Şimdi de İsrail Suriye’ye doğru yönelecek. Dolayısıyla Türkiye’nin buradaki gelişmeleri fetih veya ‘Artık Halep bizim oldu’ gibi hayalperest yaklaşımlarından kurtulup gerçekçi bir şekilde analiz etmesi lazım” diye konuştu.

‘YPG ASLA SILAH BIRAKMAYACAK’

Özatıcı, “Cumhur İttifakı’nın şöyle bir stratejisi var. Diyorlar ki terörist başı gelsin Meclis’te konuşsun. Bunu Sayın Bahçeli ifade etti. Sayın Erdoğan, bunun tarihi bir fırsat olduğunu söylüyor. Bakın Suriye’deki gelişmelerle bunu beraber okumak isteyenler olacaktır. Ama şunun bilinmesi lazım. 25 yıldan beri tecritte olan bir bebek katili çıkıp bir konuşma yaptı diye başta ABD olmak üzere Batı tarafından ve Rusya tarafından yıllarca beslenmiş, büyütülmüş, eğitilmiş, donatılmış YPG asla silah bırakmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

‘TERÖRİSTTEN MEDET UMAN ANLAYIŞLA İÇ CEPHE TAHKIM EDİLMEZ’

“Öcalan bunu ifade ediyor diye YPG’nin, PKK’nın bölgede silah bırakacağı, geri çekileceği varsayımı en kibar biriyle naifliktir” diyen Özatıcı, şunları kaydetti:

“Böyle bir işin olması mümkün değil. Dolayısıyla iç cepheyi bize göre tahkim etmenin yolu, 50 bin Türk vatandaşının katilinin kalkıp da Gazi Meclis’te konuşma yapmasından geçmez. Teröristten medet uman bir anlayışla Türkiye’de iç cephe tahkim edilmez. İç cepheyi tahkim edeceksek onu Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli ve müddet devlet vasfına dayanarak ve Türkiye’de hukuk devletini inşa ederek iç cepheyi sağlamlaştırabiliriz.

Yani hukuk devleti inşa edildiği vakit hiç kimse etnik kimliğinden, mezhebinden, yaşam tarzından, partisinden, ideolojisinden dolayı tahkir edilmediği, dışlanmadığı zaman o zaman iç cephe inşa edilir. Ama bir terörist başından medet umarak iç cepheyi inşa edemezsiniz.”