Ömer Faruk Eminağaoğlu değerlendirdi: 'İmamoğlu ve Yavaş'ın Cumhurbaşkanı yardımcılığı formülü' hukuken mümkün mü?
Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olarak önerildiği yeni formülü hukuksal açıdan değerlendirdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Altılı Masa'ya dönüşü için liderlerin yürüttüğü trafik devam ederken krizin aşılması için İYİ Parti tarafından "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması" önerildi.
CHP yönetimi tarafından da kabul gördüğü konuşulan önerinin hukuken bir sorun oluşturup olmayacağı konusu gündeme geldi..
Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede iki başkan için istifa etmeden yapılacak bir atamanın Anayasa'nın 127'nci maddesine aykırı olacağına dikkat çekti.
Eminağaoğlu ayrıca "Belediye başkanının, merkezi idare içinde Cumhurbaşkanı yardımcısı sıfatıyla alacağı kararlar, bu yasanın 44/d maddesini, bu madde nedeniyle de, İçişleri Bakanlığı'nın başvurusu üzerine Danıştay kararı ile belediye başkanlığının düşürülmesini gündeme getirir" dedi.
Eminağaoğlu'nun değerlendirmesi şöyle:
"Belediye başkanları 657 sayılı Yasa anlamında memur değil. Bu nedenle 657 sayılı Yasanın 87'nci maddesinde devlet memurları için öngörülen bu maddedeki ikinci görev yasağına tabi değil.
5393 sayılı Belediye Yasası'nın 37 ve 38'inci maddesinde belediye başkanlarının yapabilecekleri görevler ve yasaklar ortaya konulmuştur.
Anayasa’nın 106 ve 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilat Kararnamesi'nin 17'nci ve devamı maddelerinde Cumhurbaşkanı yardımcıları ve görevleri açıkça düzenlenmiştir.
1 no'lu kararnamenin 503 üncü maddesinde, görevdeki Cumhurbaşkanı yardımcılarının emekli aylıklarını alabilecekleri yolunda özel hüküm de yer almaktadır.
Cumhurbaşkanının tek imza ile yapabileceği işlemlere karşı 2017 yılındaki anayasa değişikliği ile artık yargı yolu açılmıştır.
Yasalarda ve Anayasada belediye başkanlarının Cumhurbaşkanı yardımcılığına atanabilmelerini engelleyen açık bir hüküm yoktur. Bu iki görevin bağdaşmazlığı yolunda açık hüküm olmaması, belediye başkanlarının aynı zamanda Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak da atanabilecekleri anlamına gelmez.
Cumhurbaşkanı yardımcılarının, bu sıfatları yönünden Cumhurbaşkanının emri altında olmaları, öte yandan yerel yönetimlerin de özerkliği gözetildiğinde, yerel yönetimin başındaki belediye başkanının böyle bir göreve atanması, Anayasa’nın 127'nci maddesine doğrudan aykırılık oluşturacaktır. İstifa etmeden bir atama, Anayasanın 127'nci maddesine aykırıdır.
Öte yandan, 5393 sayılı Belediye Yasasının 30 uncu maddesine göre, belediye meclisi siyasi konularda karar alamaz. Belediye başkanının, merkezi idare içinde, partili Cumhurbaşkanının emri altında ve yardımcısı sıfatıyla üstleneceği görev üzerine alacağı kararlar, siyasi karar niteliğinde karar olacaktır. Belediye başkanının, merkezi idare içinde Cumhurbaşkanı yardımcısı sıfatıyla alacağı kararlar, bu yasanın 44/d maddesini, bu madde nedeniyle de, İçişleri Bakanlığının başvurusu üzerine Danıştay kararı ile belediye başkanlığının düşürülmesini gündeme getirir.
Bu tabloda sonuç olarak, bir yandan Cumhurbaşkanı yardımcılığına yapılan atama iptal edileceği gibi, öte yandan belediye başkanlığı da düşürülecektir.
Bu iki görevin birlikte yürütülebileceğine yönelik çıkarılabilecek bir yasal düzenleme veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Anayasa’nın 127'nci maddesine aykırılık nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilecek bir düzenleme olacaktır."
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!