Müsavat Dervişoğlu yanıtladı: Devlet Bahçeli 'subliminal' mesaj mı verdi?

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin verdiği 'İYİ Parti poşeti' pozu ile ilgili konuştu. Dervişoğlu ayrıca 'anayasa' gündemini ve terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan çağrısını da değerlendirdi.

Müsavat Dervişoğlu yanıtladı: Devlet Bahçeli 'subliminal' mesaj mı verdi?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.10.2024 - 00:13

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Sözcü TV'ye konuk oldu. Gündeme dair soruları yanıtlayan Dervişoğlu, Bahçeli'nin 'urgan' pozu ile ilgili de konuştu.

Pozda subliminal mesaj olup olmadığını değerlendiren Dervişoğlu, "O işin magazin tarafı, millet takıldı urgana. Subliminal mesajlara cevap verirsem bir sürü saçmalık arasında çok şeye cevap verme mecburiyetinde kalırım. Ben bir şeye işaret ettim. Bütün bu konuşmalara bir milada bağlayınca madem ki bir milattır; 'O zaman bunun bir hatırası olsun' dedim. Geçmişe atıfta bulunarak bugünün anısına 'Bunu başucunuza asın' dedim.

Sonra da gazeteciler geldiğinde, benim konuşmam urgandan daha önemli, konuşmamı çerçeveletip astırabilir dedim. Subliminal mesaj, ipi oraya dolamış, poşeti oraya koymuş. Söylenecek ne varsa ben dilimle söylüyorum. Diliyle söyleyecek lafı tükenmiş adam eliyle ve objelerle işaret eder" dedi.

"TEHLİKELİ BİR DURUM"

Dervişoğlu ayrıca Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısına da tepki gösterdi. 'Terörle müzakere değil, mücadele edilir' diyen Dervişoğlu, "'Öcalan TBMM'de konuşsun' demek, öncelikle zihnin arkasına birtakım mesaj atarak onun serbest bırakılmasını zihinlerde meşrulaştırmak düşüncesinden ibaret. Bu son derece tehlikeli bir durum" dedi.

Anayasa gündemine ilişkin ise Dervişoğlu şunları söyledi:

"Türkiye'de anayasa değişikliği konuşulmaya başlandığı andan itibaren anayasa hariç her şey konuşuluyor. Önce anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesi üzerinden bir tartışma yaşandı. Sonra etnik köken üzerinden tartışmalar yaşanageldi. Sonra Abdullah Öcalan'ın TBMM'de konuşma tartışması gündeme getirildi. Anayasa konuşacağımızı zannederken birden bu tartışma başka bir yere evrildi.

Dolayısıyla asıl meselenin anayasa olmadığı gerçeğiyle buluşturdu bizi bu söylemler. Türkiye'nin asıl meselesi, gölgelenmek istenen sorunlar. Türkiye, bu sorunları konuşmak yerine yapay gündemler konuşurken, birdenbire ağır gündemin içinde buldu kendisini."


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon