Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer: Kimsesizlerin kimsesi olmaya devam edeceğiz
Mersin Sosyal Politikalar Ofisi açılışında konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, "İktidar kimsesizleri kimsesiz bıraktı. Biz kimsesizlerin kimsesi olacağız, oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin, yeni projeler oluşturmak amacıyla ’Herkesin Kimsesi’ sloganıyla hayata geçirdiği ‘Mersin Sosyal Politikalar Ofisi’,17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’nde açıldı. Akdeniz İlçesi Hal Mahallesi’nde yer alan ofisin açılışına Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, Sosyal Politikalar Ofisi Genel Koordinatörü Hacer Foggo da katıldı.
'ÇATI KURULUŞ OLACAK'
Dünya Yoksullukla Mücadele Günü olması nedeniyle Ofis’in açılışının daha da anlam kazandığını kaydederek konuşmasına başlayan Sosyal Politikalar Ofisi Genel Koordinatörü Hacer Foggo, “Yoksulluk politik bir sorundur” dedi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 yoksulluk verilerini paylaşan Foggo, sosyal dışlanma riski altında bulunan insanların oranının yüzde 31 olduğuna dikkat çekti. Birleşmiş Milletler’in Dünya Yoksullukla Mücadele Günü 2024 temasının ‘Yoksullara yönelik kurumsal kötü muamele’ olduğuna değinen Foggo, “20 yılı aşkındır yoksullukla mücadele eden biri olarak yoksullukları nedeniyle sosyal dışlanma yaşayanların birçok kamu kurumunda kötü muameleye maruz kaldıklarına tanık oldum. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hemen hemen tüm sosyal politika projelerini yakından izleyen biri olarak yoksullardan, kadınlardan, çocuklardan yana içim çok rahat” diyerek, bu anlayışa uygun bir açılış gerçekleştirdiklerini belirtti. Foggo, Sosyal Politikalar Ofisi’nin Büyükşehir ekibinin sistematik eşitsizliğe karşı; doğumdan ölüme kadar her bireyi eşit yurttaş olarak gördüğü projelere çatı kuruluş olacağını kaydetti.
'HERKESE DOKUNUYORUZ'
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de konuşmasında, herkese dokunmaya çalıştıklarını belirterek, “Ana karnındaki çocuğa sütü de gönderiyor, ebediyete intikal eden vatandaşa cenaze hizmeti de veriyoruz” dedi. Seçer şöyle konuştu:"Türkiye’nin her gün gündemi olan bir konu konuşuluyor; yoksulluk, hayat pahalılığı, sosyal devletin olmaması. Biz bunu yapıyoruz, az önce proje Koordinatörümüz Hacer Foggo ve Melek Bahat arkadaşım sunum yaptı. Bir daha bir daha Mersin Büyükşehir Belediyesi projelerini anlatmama gerek yok. Zaten Mersin halkının ezberinde, buradakilerin ezberinde, herkese dokunuyoruz, ana karnındaki çocuğa sütü de gönderiyor, ebediyete intikal eden vatandaşa cenaze hizmeti de veriyoruz. Gittikten sonra duasını da ettiriyoruz. İşte belediyecilik bu, bir birey doğmadan, topraktan geldik toprağa gideceğiz, toprağa gidene kadar sosyal belediyeciliğin o bireyin yanında olmasıdır. Gerisi lafı güzaftır, belediyecilik yol yapmaktan, bina yapmaktan, konser yapmaktan, festival yapmaktan ibaret değildir. Her zaman söylüyorum insanların acısını dindirmektir, onların mutluluğuna mutluluk katmaktır, karnını doyurmaktır, hastasına bakmaktır, çocuğunu okutmaktır. Belediyecilik bu. Bu para sizin, sizin vergileriniz. Bu para sizin, biz aracıyız. Yükümüz ağır, sorumluluğumuz ağır, günahı vebali ağır. Hukuk karşısında da vicdan iman dini olan için dini karşısında da haramdır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkına tenezzül etmek haramdır. Biz emanetçiyiz. Sizin paranızı size veriyoruz bu kadar net konuşuyoruz Mersin’den"
"İKTİDAR KİMSESİZLERİ KİMSESİZ BIRAKTI"
"Bakın asla şikayet etmiyoruz ama bir gerçeğe işaret ediyoruz; hizmet yapıyoruz, zor koşullarda yapıyoruz. Hizmet yapıyoruz adaletsiz, hukuksuz bir ülkede yapıyoruz. Bunu net olarak söyleyebiliriz. Biz adalet dağıtma iddiasıyla karşınıza çıkıp burada güzel sözler söylüyorsak önce adaletli olacak olan bizleriz. Şükür ki beş yıllık görev süremiz boyunca Anamur’dan Tarsus’a kadar; çeşitlilik çok. Farklı etnik yapılar, farklı inanç grupları, farklı anlayışlar; hiçbir muhtarın söyleyemez, hiçbir yurttaşım söyleyemez; Cumhuriyet Halk Partili yöneticiler beş yıllık sürede Büyükşehir’de adaletsizlik yaptı, hizmet yaparken ayrımcılık yaptı, tarafgirlik yaptı, kendinden olanlara destek verdi, olmayanları hakir gördü, küçük gördü. Kendinden olanlara gitti olmayanlara gitmedi. Kimse bunu diyemez, demedi. 31 Mart’ta sandıklar farklı bir şey söyledi; Mersin’de adalet var dedi, Mersin’de anlayış hoşgörülü anlayıştır. Mersin’de hizmet var, ayrımcılık olmayan bir hizmet var. Mersin’de sevgi var, saygı var. İnsanlar renginden dolayı ayrılmaz, bunun tam tersi; hangi renkten olursan ol, ne olursan ol, kim olursan ol bizim kucağımız açıktır ve geniştir. Gönlümüz geniştir. Herkesi sarar sarmalarız. Ve sandıktan bu çıktı çok teşekkür ediyoruz. Buradan bilmeyenlere söyleyeyim Mersin’in batı coğrafyası farklıdır, kuzey coğrafyası farklıdır, sahili farklıdır, doğu coğrafyası farklıdır. Önemli olan burada her 10 kişiden 6 kişinin oyunu almaktır. Farklı renkleri bir anlayış etrafında toplamaktır. İşte bize bu anlayış, bu toparlayıcı, kapsayıcı anlayış eminim nasıl yerel iktidarı getirdi inşallah sizlerin de desteğiyle genel iktidarı da getirecek. Bundan eminiz. Biz Türkiye’yiz. Mersin küçük Türkiye. Türkiye’nin iz düşümü. Biz bıkmadan, usanmadan çalışacağız. İktidar kimsesizleri kimsesiz bıraktı. Biz kimsesizlerin kimsesi olacağız,oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz. Atatürk’ün dediği gibi; Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir. Biz de Atatürk’ün yolunda gidiyoruz. Onun dediğini diyeceğiz, onun uygulamalarını hayata geçirecegiz. Daha güzel bir ülkede yaşayacağız, insanlara ayırmayacağız, insanları soymayacağız. Yolsuzluklarla, ayrımcılıkla mücadele bizim düsturumuz olacak. Biz Mersin olarak güçlüyüz Mersinliler. Biz güçlü bir memleketiz bunu unutmayın."
'GERI ADIM ATMAYACAĞIZ'
Seçer'den sonra söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek de konuşmasında, CHP’nin yerel yönetim seçimlerindeki başarısına dikkat çekerek, “Artık 2019 yılından beri Türkiye'de artık iki tane merkezden bahsedebiliriz. Ülkeyi yanlış yöneten iktidarın oluşturduğu Ankara ve onun yanlış politikaları yüzünden acı çeken, yoksulluk çeken, fakirleşen ve giderek derin yoksulluk altında inim inim inleyen, insanlara hizmet eden yerel yönetimler” dedi.Zeybek konuşmasında şunları dile getirdi:"31 Mart seçimlerine giderken Sayın Genel Başkanımızın ifadesiyle halkçı belediyeciliğimizin üç temel ayağı vardı. Bunlardan bir tanesi kalkınmacılık, diğeri dayanışmacılık ve diğeri de halkçılıktır. Bütün bunlar aslında CHP'nin yeni dönem belediye anlayışını oluşturuyor. Ama biz yüzde 38 oy ve 413 belediyeyle Türkiye nüfusunun yüzde 65'ini Türk ekonomisinin yüzde 80'ini turizm bölgelerimizin yüzde 90'ını CHP'li belediye başkanları yönetiyor. Şunu söyleyeyim; bir ülkede düşük gelirli insanlar için iki büyük tehlike vardır. Bunlardan bir tanesi göç. Zamansız ve kendiliğinden olan, hesaplanmamış, planlanmamış göçler. İster dış göç olsun, ister iç göç olsun, en çok da kadınları ve çocukları etkiler. İkincisi ise daha çok yaşadığımız coğrafyada ülkeyi yönetenlerin yanlış uyguladığı politikalar yüzünden enflasyon, bütün toplum kesimlerini ama en çok da dar gelirlileri, işçileri, emekçileri, emeklileri tarımda hayvancılıkta çalışmak zorunda kalan insanları fakirleştirir, yoksullaştırır. Her yoksulluk önce kadını, her yoksulluk önce büyüme çağındaki çocuğun geleceği olan umutlarının azalmasına yol açar. O nedenle artık 2019 yılından beri Türkiye'de artık iki tane merkezden bahsedebiliriz. Ülkeyi yanlış yöneten iktidarın oluşturduğu Ankara ve onun yanlış politikaları yüzünden acı çeken, yoksulluk çeken, fakirleşen ve giderek derin yoksulluk altında inim inim inleyen, insanlara hizmet eden yerel yönetimler. Bugün burada sevindirici olarak görüyorum ki Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız yalnızca seçilmiş olan CHP belediye başkanları değil, aynı zamanda içinde bulunduğumuz Akdeniz ilçemizin belediyesini ya da diğer partiler tarafından kazanılmış belediyelerde insanlar arasında ayrım yapmadan ama CHP'nin ilkelerine uygun olarak bir yerel yönetim anlayışını uyguluyor. Bugün burada açılacak olan sosyal politikalar ofisi tam da bizim söylediğimiz yerel yönetim anlayışımızın merkezini oluşturuyor.Bugün Türkiye’de 60 bin çocuk, farklı günlerde 100 bin çocuk CHP’nin açtığı kreşlerden yararlanıyor. 100 binlerce öğrenciye burs veriyoruz. Bunlar artarak devam edecek. Ülkeyi yöneten iktidarın yanlış politikaları yüzünden belediye gelirlerini daraltmak, kesinti miktarlarını artırmak, yurt dışından alınacak her türlü hibe ve kredilerin engellenmesine rağmen kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanacağız.İnsanlarımızın çalışma yaşamına katılmasıyla ilgili her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Bu derin yoksullukta en büyük ıstırabı çeken kadınlarla dayanışmayı, şiddet gören kadınlarla, her türlü tacizi gören kadınlarla dayanışmamızı güçlendireceğiz ve İstanbul Sözleşmesini yeniden geri getirene kadar mücadelemizden asla geri adım atmayacağız.”
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- İşte en yüksek faiz veren bankalar...
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a sert yanıt
- Teğmene çirkin saldırıda yeni gelişme!
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'
- DP'de deprem: İstifa ettiler
- Cemal Enginyurt'tan Cumhuriyet'e ilk açıklama!