Kemal Kılıçdaroğlu, ABD'li öğrencilerle buluştu: Dikkat çeken 'vergi kaçakçılığı' çıkışı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de demokrasinin neden gelişemediği ile ilgili olarak “Darbeler, demokrasinin gelişmesi açısından önemli sorunlar yaratıyor. İkincisi; vergilerin nerelere harcandığını sorgulamazsanız demokrasiyi geliştiremezsiniz… Vergi kaçakçılığının ulusal spor olarak algılandığı bir ülkede demokrasi gelişemiyor maalesef” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, ABD'li öğrencilerle buluştu: Dikkat çeken 'vergi kaçakçılığı' çıkışı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.10.2022 - 12:07

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ABD’nin Baltimore kentindeki John Hopkins Üniversitesi’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, burada üniversite öğrencileri ile sohbet etti ve onların sorularını yanıtladı.

Buluşmanın başında değerlendirme yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

'ALTI SİYASİ PARTİ ORTAK SES ÇIKARIYORUZ'

''Önümüzdeki seçimler Türkiye'de demokrasi için son derece önemli. Biz buna güzel hazırlıklar yapıyoruz. Birbirinden farklı altı siyasi parti; demokrasi, insan hakları, özgürlükler, yargı bağımsızlığı, medya özürlüğü konusunda ortak ses çıkarıyoruz.

'YARGININ VERDİĞİ KARARLARIN UYGULANMADIĞI BİR ÜLKE'

Yargıç olarak atananların hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar veren pozisyonda olması lazım. Böyle karar veriyorsa bir olayda, biz o kişiye yargıç diyoruz. Ama belli bir yerden aldığı talimata göre karar veriyorsa o zaman o adalet dağıtamayan bir kişi oluyor, oturduğu koltuk bir yargıç koltuğu olmuyor. Türkiye’de bu tür olaylarla karşılaşıyoruz. Yargının kendi içinde de bir silsilesi var. Alt mahkemeden Anayasa Mahkemesi’ne, oradan da AİHM’e kadar uzanan bir zincir var. Bu zincirin haklarında ciddi sorunumuz var. Örneğin, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan bir alt mahkeme olabiliyor. AİHM kararını uygulamayan iktidar olabiliyor. Yargının verdiği kararların uygulanmadığı bir ülke gerçeği ile de karşı karşıyayız.

Eğer bir yargıç gerçek anlamda yasaları uyguluyorsa ve ona iktidarı rahatsız edecek bir dosya düşmüşse, yargıcın doğru karar vereceğinden endişe duyan siyasal iktidar, o yargıcın yerini değiştirip kendi beklentilerine uygun karar verecek yargıç atayabilmektedir. Bunun örneğini ben kendi yaşamımdan vermek isterim. Hakkımda açılan ağır tazminat davaları için yargıçlar değiştirilir ve iktidara yakın olan yargıçlar atanır ve bana çok ağır tazminat cezaları zaman zaman gelir. Bunlara alışkınım.

'ÜNİVERSİTELER VASATLAŞTIRILIYOR'

Bizim ülkemizde de gerçekten saygınlığı olan, dünya çapında üniversitelerimiz var. Ama bu üniversitelere yapılan atamalar son derece önemli. Boğaziçi Üniversitesi, uzun süredir ciddi bir sorun ile boğuşmakta. Üniversiteler vasatlaştırılmakta. Bu, Türkiye’nin geleceği açısından da son derece tehlikeli. Akademik dünyanın en temel özelliği, her türlü düşüncenin özgürce tartışılabildiği ortamların olmasıdır. Üniversitede farklı düşündü diye bir üniversite hocasının görevine son verirseniz o zaman o üniversitede de o ülkede de adalet sisteminde de ciddi sorun var demektir. 

'VERGİ KAÇAKÇILIĞININ ULUSAL SPOR OLARAK ALGILANDIĞI BİR ÜLKEDE DEMOKRASİ GELİŞEMİYOR'

Türkiye Cumhuriyeti demokrasisini neden geliştiremedi? 100 yıl az bir zaman değil. Ve bu 100 yıl içinde demokrasi daha iyi bir yere oturabilirdi. Bana göre bunun iki temel nedeni var. Birisi; Türkiye’nin 100 yıl süreç içinde sık sık karşılaştığı askeri darbeler. O darbeler demokrasinin gelişmesi açısından önemli sorunlar yaratıyor. İkincisi… En temel insan hakkı, ödenen vergilerin nereye harcandığının sorgulanmasıdır. Türkiye’de bu soru geniş halk kitleleri tarafından sorulmadığı için, bunun yanıtı da aranmadığı için, demokrasi istediğimiz ölçüde gelişmiyor. Vergilerin nerelere harcandığını sorgulamazsanız, demokrasiyi geliştiremezsiniz… Türkiye’nin yaşadığı temel sorunlardan bir tanesi de bu. Demokrasinin gelişmemesinin nedeni, biraz da vergilerin nerelere harcandığının hesabının sorulmamış olmasıdır. Vergi kaçakçılığının ulusal spor olarak algılandığı bir ülkede demokrasi gelişemiyor maalesef.''

Kılıçdaroğlu, açıklamalarının ardından, öğrencilerin sorularını yanıtladı.

'ÜLKEMİZE, DEMOKRASİNİN BÜTÜN KURALLARINI GETİRECEĞİZ'

Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

“AB üyeliği, bizim, altı liderin de ortak hedefi. AB’ye tam üye olmak istiyoruz. AB’nin demokratikleşme açısından yeni bir fasıl açmasını beklemeden, bütün demokratik hamleleri yapmaya kararlıyız. Biz kendi özgür irademizle, kendi ülkemize, demokrasinin bütün kurallarını getireceğiz.”

'ERDOĞAN’IN 15 UÇAĞINI SATACAĞIZ'

Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine “Savurganlıkla mücadele edilecek. Örneğin, Erdoğan’ın 16 uçağı var; 15’ini satacağız, Hazine’ye gelir kaydedeceğiz” dedi.

Mülteci politikası ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Irkçılık yapmadan, Türkiye’nin saygınlığına gölge düşürmeden Suriyelileri kendi ülkelerine, onların arzu ettiği koşullar yaratılarak göndermek zorundayız” dedi.

'RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA UKRAYNA’NIN YANINDA YER ALMAMIZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'

Ukrayna ve Rusya ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Rusya ile ekonomik ilişkilerimiz var… Ekonomik ilişkilerimizi sürdüreceğiz. Ama biz batı uygarlığının bir parçası olmak istiyoruz. Rusya ile kavga etmenin bir mantığı yok zaten. Rusya-Ukrayna savaşında, Ukrayna’nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyoruz. Nükleer silaha sahip olan bir ülkenin, nükleer silaha sahip olmayan bir ülkenin topraklarını işgal etmesi, savaş başlatması doğru değil… Enerji bakımından Türkiye’nin Rusya’ya bağımlı hale gelmesi ve bu oranın çok yükselmesi… Özellikle nükleer santralin devreye girmesi ile bu bağımlılık daha da artacak. Bunun Türkiye açısından ciddi bir sakınca doğuracağını değişik ortamlarda ifade ediyoruz.”

'ARAP DÜNYASININ KENDİ İÇ İŞLERİNDE TARAF OLMAYI ASLA DOĞRU BULMUYORUZ'

Suudi Arabistan ile ilişkilerin nasıl olması gerektiği ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Dış politikanın partiler arasında bir kavga nedeni olmaması lazım. Dış politikanın milli olması lazım. Körfez ülkeleri ile de Suriye ile de İran ile de bütün komşularımızla uyum içinde olmak istiyoruz. Arap dünyasının kendi iç işlerinde taraf olmayı asla doğru bulmuyoruz. Tam tersine onların arasında bir uyuşmazlık çıkarsa, uyuşmazlığın sonlandırılması açısından bize bir görev düşerse onu yerine getirmeyi doğru buluruz” yanıtını verdi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler