Kadınlar, Medeni Kanun'da yazan 'eşitliği' arıyor, 'gerçek' sorunlara çözüm istiyor

Atatürk Cumhuriyeti, tüm ülkelerden önce Türk kadınına haklarını verdi. Ancak son yıllarda kadın, yoksulluğun, saldırıların odağı oldu. Yaşam hakları için bile mücadele etmek zorunda bırakıldı.

Kadınlar, Medeni Kanun'da yazan 'eşitliği' arıyor, 'gerçek' sorunlara çözüm istiyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.10.2022 - 02:00

Başörtüsü tartışmasıyla birlikte kadınların “asıl sorunları” da gündeme geldi. Ekonomik krizin, işsizliğin, ev içi görünmez emeğin, sosyal ve toplumsal baskıların odağında ilk olarak kadınlar yer alıyor. Kadın cinayetleri de en önemli sorunu. Kadınlar koruma kararı aldırmalarına karşın, erkek şiddetinden korunamıyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, eylül ayında 26 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Yargı onları koruyacak caydırıcı cezalar ve kararlar vermediği için cinayetlerin önüne geçilemiyor. Yaşanan sorunları, kadın hakları konusunda çalışma yürüten isimler Cumhuriyet’e anlattı. 

‘ERKEK ADALETİ...’

Kadınların en temel sorununun toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu söyleyen İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Şükran Eroğlu, “Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadığında o toplumda kadınların birey olma hakkından söz edemiyoruz. Kadınlar babalarının kızı, kardeşlerinin ablası, eşlerin karıları olarak görülüyor. Medeni Kanun’da eş olarak kabul edilmesine rağmen eş denilmiyor” ifadesini kullandı.

(Şükran Eroğlu)

Eroğlu şöyle konuştu: “Kadınlar toplumda erkeklerle eşit, aynı hak ve özgürlüklere sahip olan bir cinsiyet olarak görülmüyor. Toplumun algı biçimi değiştirilmediği sürece, gerçek eşitlik sağlanmadığı sürece, biz bu sorunlardan kurtulamayacağız. Hayatın her alanında kadınların sorunu var.” Adaletin de “gerçek adalet” olmaktan uzaklaşıp “erkek adaleti” olduğunu belirten Eroğlu, “Adalet, erkekleri koruyan eril bir dille sorunları ele alıyor. Onun içindir ki kadınlar, 40 defa savcılığa başvurup koruma kararı almalarına rağmen vahşice öldürülüyor” dedi.

‘YOKSULLUĞUN YÜKÜ’

CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, kadın yoksulluğunu “idare etmek” olarak tanımlayarak “Bu, ‘evi’ idare etmek, ‘adamı’ idare etmek, sokakta ‘bakışları’, ‘önyargıları’ idare etmek, ekonomik krizde ‘geçimi’ idare etmektir” dedi.

(Hacer Foggo)

Foggo, “Kadın yoksulluğu hem siyasi partiler hem de sivil toplum örgütleri tarafından daha fazla konuşulmalı ve çok politika belirlenmeli” diyerek şunları kaydetti:

“Gıdaya erişememek kadınların en büyük sorunu. Çünkü evde bakmakla yükümlü oldukları çocuk varsa, her sabah onlara beslenme koyamıyor olmak psikolojik olarak olumsuz etkiliyor. Ev içinde tasarruf için sıklıkla strateji üretmek zorunda kalanlar  kadınlar. Kamu kapılarını sosyal yardım alabilmek için aşındıranlar da yine kadınlar. Kadınların en büyük sorunlarından biri de pede erişmemek. Ped yerine de son derece sağlıksız şeyler kullanıyorlar. Eskiden aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak verilen doğum kontrol hapları, prezervatifler ve iğneler verilmiyor. Pahalı olan bu ürünlere erişemedikleri için doğum kontrol yöntemlerine de ulaşamıyorlar.” 

‘YAŞAM HAKKI YOK’

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de kadınların en önemli sorununun yaşam hakkı olduğunu söyledi.

(Canan Güllü)

Güllü, “Özellikle İstanbul Sözleşmesi’yle yaşam hakkımın korunamadığı bir sürece girdim. Önce benim yaşam hakkımı korumaları gerekiyor. Türkiye’de şu an bir ayın günlerinden fazla insan öldürülüyor. İkinci sorun ise eğitime ulaşım hakkı. Eğitim sisteminin kız çocukları için kesintisiz ve sürdürülebilir olmadığına inanıyorum. Eğitimde erken yaş evliliği en büyük sorunlardan” ifadelerini kullandı. 

‘ÖZGÜRLÜĞE SALDIRI’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, en önemli sorunların başında kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin geldiğini söyleyerek şunları kaydetti:

“Bir de ekonomik krizin içerisinde olduğumuz için hayatını idame ettirebilme büyük bir sorun haline geldi. Özellikle son zamanlarda özgürlüklerimize yönelik saldırıların olduğunu da görüyoruz. Bu da tüm toplumda haliyle başka endişeler yaratıyor.”

(Fidan Ataselim)

İŞ HAYATINDA YOKLAR

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) kadın işgücü ile ilgili hazırladığı son raporlara göre, her dört kadından yalnızca biri çalışıyor. Geniş tanımlı kadın işsizliği oranı yüzde 37.7. Covid-19 salgını etkisiyle iş kaybı ve geniş tanımlı kadın işsizliği oranı yüzde 43 oldu. 13.3 milyon kadın ücretsiz bakım emeği verdiği için çalışma hayatına katılamıyor. Kadın işgücü ise son bir yılda yüzde 8.2 oranında azaldı. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler