Kadıköy’de ‘laik eğitim’ haykırışı

İstanbul Kadıköy'de yurttaşlar eğitimde laiklik talebi için sokağa çıktı. Kadıköy İlçe Milli Eğitim müdürlüğü önündeki protestoda sokaklarda “Karma eğitim istiyoruz” sloganları atıldı. 

Eylemde konuşan CHP Kadıköy ilçe Başkanı Ali Narin, “MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun ders seçim ve dağılımında yaptığı değişiklikleri; laik ve karma eğitime karşı saldırıları; öğretmenler, öğrenciler ve velilerin yaşadıkları mağduriyetleri protesto ediyoruz!” dedi.

Narin konuşmasını şöyle sürdürdü:

Laik devlet din ve inançlara tarafsızlık ilkesi ile yaklaşır.

Devletin dini inançlarla bağlantısız bir şekilde yönetilmesini ve her bireyin din ve inanç özgürlüğünün korunmasını hedefler. Laiklik dini özgürlükleri koruyarak toplumun çeşitli dinlere, inançlara ve dünya görüşlerine sahip olan bireylerini bir arada yaşatır.

Farklı din ve inançlara sahip olan bireylerin eşitlik, özgürlük, ve adalet temelinde birlikte yaşama hakkını güvence altına alırken devletin tarafsızlığını korumasını sağlar.

ÇEDES PROJESİNE TEPKİ

Geçtiğimiz aylarda yaptığımız ÇEDES PROTOKOLÜNE HAYIR! başlıklı basın açıklamasında; AKP iktidarının planladığı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES), gerici niteliksizleştirme projesini tüm yurtta uygulamaya başlayacak olmasını protesto etmiştik.

Bu proje kapsamında manevi danışman olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur’an kursu hocaları MEB okullarındaki öğrencilere “değerler eğitimi” adı altında laik düzene karşı bir adımdır!

Bu kez iktidarın yeni bir gerici hamlesine karşı çıkmak üzere bir aradayız.

Eğitim alanının müfredat ve programlarını belirlemekle sorumlu Talim Terbiye Kurulu, ders seçimi ve dağılımında bu kez yepyeni “gerici” değişiklikler yaptı.

Ortaokullarda matematik uygulamaları ve bilim dersleri tek ders haline getirildi, saatleri azaltıldı. Din derslerinin müfredattaki ağırlığı 2 katına çıktı. Zeka oyunları seçmeli dersi kaldırıldı. Geçen dönem kursa gitmiş ve bu alanda sertifika almış öğretmenler mağdur edildi. Bazı liselerdeki 2. yabancı dil dersi, zorunlu ders olmaktan çıkarıldı.

Bunlardan belki de en ciddi sonuçlar doğurabilecek düzenleme; ilkokullarda yazılı sınavların kaldırılması oldu. Sınav tecrübesi yaşamadan ortaokula gelen öğrenciler, kendilerini yoğun, stresli bir sınav ve sürecinin içinde bulacaklar.

AKP iktidarının sistematik şekilde eğitim sistemini değiştirmeye yönelik uğraşları, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in "gerekirse kız çocukları okulu açılmalı" açıklaması, gerici STK'ların karma eğitimin kaldırılması için imza toplamasının yolunu açtı.

KARMA EĞİTİM DEFALARCA HEDEF ALINDI

HÜDA PAR Genel Başkanı  Zekeriya Yapıcıoğlu'nun "karma eğitim devam ettiği sürece okullarda gençler birbirini taciz eder" açıklamasıyla yapılan algı çalışmasına son olarak da Diyanet katıldı. "İslam'ın öngördüğü mahremiyet ve tesettür gibi dini hassasiyetlere riayet edilerek erkek ve kadınların bir arada eğitim görmesi uygundur" fetvası ile karma eğitimin yalnızca İslam'a uygun olması şartıyla mümkün olması vurgulandı.

Yapılan bu planlı düzenlemelerin haricinde, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik buhran; velilerimizi büyük bir maddi külfete soktu. Eğitime başlama maliyeti ortalama % 126 arttı. Nitelikli eğitim için adres bölgesi dışındaki okullara başvuran velilerden 20-60 bin TL arası "bağış" adı altında kayıt ücretleri istendi.

Gerici iktidar yalnızca öğrencileri ve velileri mağdur etmekle de kalmadı. Öğretmenlerimizin içinde bulundukları durum da bir o kadar rahatsızlık. Verilmeyen maaşlar, yatırılmayan primleri ödenmeyen kıdem tazminatları… Haftada yalnızca 30 saat ders verebilen ücretli öğretmenler; asgari ücrete dahi yaklaşmayan ücretler karşılığında ve açlık sınırında çalıştırılıyor; bir ayda yalnızca 16 gün üzerinden SGK primleri yatırılıyor.

Norm uygulamasına göre belirlenmiş sayıda ders alamazlarsa norm fazlası olma ve başka bir kuruma görevlendirme riski taşıyorlar. Yaklaşık 80 bin norm kadro ihtiyacına karşılık; eğitim fakültesi mezunu olan ve formasyon eğitimi almış ücretli öğretmenlere kadro verilmemesini kabul etmiyoruz, atamalarının yapılmasını talep ediyoruz!

Özel sektörde çalışan binlerce öğretmen ve yönetici mahkemelerde hak arıyor. Yıllarca süren duruşmalar hüsranla sonuçlanıyor. Özel sektör öğretmenlerinin haklarını almalarını ve mağduriyetlerinin sona erdirilmesini talep ediyoruz!

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 21 Ağustos’ta yayınladığı genelgenin 11. maddesinde “Öğretmenlerin, mesleki temsil ve öğrencilere rol model olma bakımından önlük giymeyi tercih etmeleri teşvik edilecektir” ifadelerini endişe verici buluyoruz. Öğretmenlerin kendi iradeleri dışında önlük veya başka bir kıyafet giymeye zorlanması, kurumsal teşvik değildir. Bu dayatmayı kabul etmiyoruz, karşı çıkıyoruz!

İZİN VERMEYECEĞİZ

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak; Karma eğitimin ihlaline asla geçit vermeyeceğiz!

Atatürk devrimlerinin ve Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerine dayalı Milli Eğitimin yok edilmeye çalışıldığı bu karanlık sürece seyirci kalmayacağız!

Anayasa’mızın 2. maddesinde yer alan laiklik ilkesine, Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi başlıklı 42. maddesine ve Öğretim Birliği Yasası’na açıkça aykırı olan ÇEDES projesine karşı durmaya sonuna kadar devam edeceğiz! Eğitimin Diyanet'e teslim edilmesine izin vermeyeceğiz!

Bu ülkenin atama bekleyen binlerce yetişmiş rehberlik öğretmenleri varken “manevi danışman” adı altında; pedagojik eğitim almamış kişilerin, gelecek neslimize şekil vermesine izin vermeyeceğiz!

“Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir.“ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu taşıyan öğretmenlerimizin, haklarını almaları ve hak ettikleri kıymeti görmeleri için mücadele etmeye devam edeceğiz!

Dayanışma yaşatır, cesaret özgürleştirir!